Dördüncü ayımın son günlerini yaşarken karnım belirginleşmeye başlamıştı artık. Bulantılarım üçüncü ayın içindeyken çok şükür azalarak bitmişti ve o zamandan beri rahat yemek yemeye başlamıştım bende. Bebeğimizin cinsiyetini hala öğrenememiştik ne yazık ki. Baran bu duruma iyice sinir olmaya başlamıştı. Her randevumuzda bebeğimizin hareket edip, kendini göstermesi için dünyanın çikolatasını alıyordu bana ama ne yazık ki bebeğimde babası gibi inatçı çıkmıştı.
Bu durum Baran'ın tam tersi beni her defasında keyiflendiriyordu. Homurdanmaları, bebeğimizle konuşmaları aklıma geldikçe gülüyordum. Sanki çok anlayacakmış gibi her defasında doğduğunda bunların hepsinin hesabını soracağını söyleyerek ikaz ediyordu.
Gene dün gece, ben uyumak için uğraşırken oda bebeğimize artık kendini göstermesi için nutuk çekmeye başladığı bir anda hareket ettiğini hissetmiştim ve heyecanla doğrulmuştum uzandığım yerden. Baran'da panik yapmıştı bir şey olduğunu sanarak. Elini hareket ettiği yere koymamla gülümsemiş benimle beraber gözleri dolmuştu. Böylelikle bebeğimizin de ilk hareketini hissetmiştik artık ve bu tarifsiz bir histi. İlk defa dün gece ağlamama kızmamış oda benimle beraber oturup ağlamıştı. Şimdi düşününce halimize gülesim geliyordu. Ağlamamız geçtiğinde ise bebeğimizin onu hissettiğini ve tüm söylediklerini duyduğunu ama aynı annesine benzediği için inadından kendini göstermediğini söyleyerek baya bir azar çekmişti karnımı okşarken.
Tabi bu dört ay içinde gittiğimiz ikinci kontrolde sevgili kocam, doktorumuza birlikte olup olamayacağımızı sormuş doktordan aldığı olumlu cevaba rağmen cesaret edemediği ve korktuğu için elini bile sürememişti hala bana. Sevişmeyi başlatan kendisi olmasına rağmen bir türlü sonunu getiremiyorduk çünkü bana ya da çocuğa bir şey olmasından korkuyordu. Resmen travma olmuştu adamda beni, o halde görmek. Bir daha aynı duruma geleceğimi düşünüp, korktuğundan sonunu getiremiyordu her seferinde. Sonunu getiremediği için de sinir küpü gibi dolaşıp duruyordu ortalıkta. Hele emniyettekilerin resmen bu dört ayda canını okumuştu. Son bir aydır da yakınlaşmaya dahi yeltenmemişti artık öpmeleri bile azalmıştı neredeyse.
Yoğun geçen bir okul gününün ardından sınıf kapısını kilitleyerek bahçeye yürüdüm. Yarıyıl tatiline iki gün kalmıştı ve biz iki gün sonra Bursa'ya gidecektik kuzenimin düğünü için. Baran'da izin alması her ne kadar sıkıntı olsa da bir yolunu bulmuş ve bir hafta izin alabilmişti. İzin işinin sorun olmaması için tek başıma gidebileceğimi söylesem de asla kabul etmemişti bunu.
Okuldan çıkmamla soğuk hava dalgası yüzüme çarparken karla kaplı olan okul bahçesine göz attım. Her yer kar doluydu. Bu dört ayın neredeyse bir ay kadarını evde kar tatili yaparak geçirmiştik. Üstümdeki kabanıma sıkı sıkı sarılarak karla kaplanmış merdivenleri dikkatli bir şekilde inmeye başladım. Her seferinde inip çıkarken panik oluyordum kayıp düşeceğim diye. Son basamağı da indikten sonra kapıda Batuhan'la, Ülker'i konuşurken görmüştüm. İkisi de beni görünce el sallamış ve gel işareti yapmışlardı. Bastığım yerlere dikkat ederek yanlarına adımladım. Hava çok soğuktu gerçekten, dişlerim birbirine vuruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMDEM (Tamamlandı)
Teen Fiction'' Evlenirim. '' dedim fısıltıyla. Başta anlamadığından kaşlarını çatarak biraz bekledi. Sonra yüzü aydınlandı. Başımı tamamen omzuna yatırarak tepkisine gülümserken, içimden çıktı usulca ve bacaklarımın arasından süzülen sıvıyla yüzüm buruştu. Kası...