'' Evlenirim. '' dedim fısıltıyla.
Başta anlamadığından kaşlarını çatarak biraz bekledi. Sonra yüzü aydınlandı. Başımı tamamen omzuna yatırarak tepkisine gülümserken, içimden çıktı usulca ve bacaklarımın arasından süzülen sıvıyla yüzüm buruştu. Kası...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bursa tatilimizin üstünden dört ay geçmiş ve ben sekizinci ayımı bitirmiştim artık. Kızım kocaman olmuştu. En son gittiğimiz kontrolde doktorumuz keyfinin yerinde olduğunu ama yine de doğumun her an olabileceğini kendimi hazırlamamı istemişti.
Yalan yoktu aşırı derece de korkuyordum doğumdan ve bunu doktorumla da paylaşmıştım Yüksekova'ya döndükten sonraki ilk kontrolümüzde. Benimle elinden geldiği kadar konuşarak sakinleştirmeye çalışmış bazı kitaplar önererek okumamı istemişti. Hatta internetten de doğum yapan annelerin tecrübelerini okuyabileceğimi söylemişti ama kesinlikle bu süreçte doğum videoları falan izlememi yasaklamıştı.
Normal doğum istediğimi biliyordu ve yapabileceğimi söylüyordu her seferinde. Buna rağmen doğum esnasında gücüm yetmezse ya da yapamayacak olursam sezaryen durumuna hazırlıklı olacaklarını da söyleyerek daha da rahatlatmıştı beni. Dediği gibi geçen dört ayımı bol bol okuyup, internetten de doğum hikâyelerini inceleyerek geçirmiştim. Hatta bir gün internette dolanırken denk geldiğim doğuma hazırlık videolarını keşfederek onları izlemeye başlamıştım ki bunlar büyük ölçüde rahatlamama yardımcı olmuştu.
Baran'da bu geçen zamanda kitap okurken, videoları izlerken sürekli benimle beraber bilgi almak istemişti şaşırtıcı bir halde. Normalde asla böyle şeylere yanaşmayacağını düşünürken ben, o tam tersi benden daha fazla merak ediyordu ve benden daha çok önemsemişti bu durumu. Her türlü video, yazı ne bulursa okumaya izlemeye çalışıyordu. Hatta bir ara durumu baya ilerletmiş benim izlemek istemediğimi bildiğinden gizli saklı doğum videolarını izlediğini görmüştüm. Korkumun ya da endişemin farkındaydı tamamen ve elinden geldiği kadar bu konu hakkında birbirimizle konuşarak rahatlatmaya çalışıyordu beni.
Bu süreçte tabi ki de Baran her konuda olduğu gibi bebek odası yapma konusunda da daha fazla duramadığından daha yedinci ayımın içindeyken bütün odayı tamamlamıştık. Tayin durumumuz Baran'ın işinden dolayı çok sık olacağından, daha kullanışlı eşyalar seçmeye çalışmıştık bebek odasında da. Ona rağmen harika bir odası olmuştu kızımın. Hepsi içimize sinmişti aldığımız eşyaların.
Düz beyaz renkte altında üç çekmecesi bulunan büyük bir karyola alarak önüne korkuluk yaptırmıştık. Karyola açılarak çift kişilik yatakta olabiliyordu. Şimdi beşik gibi kullanırken ileride yatağı açarak kullanmak için tercih etmiştik bu tarz bir yatağı. Baran ne kadar süslü beşiklere bakıp almamız konusunda ısrar etse de kullanışsız olduğuna onu da ikna ederek bunu aldırmıştım ve sonradan onun da hoşuna gitmişti. Fakat yatak kenarına küçük bir süslü beşik alma konusunda ısrarcı olmuştu. Küçük ve pahalı olmayan bir şey almak koşuluyla anlaşmıştık.
Çift kapaklı beyaz bir dolap ve yine beyaz renkte üstünde alt açma alanının olduğu kapaklı ve çekmeceli bir şifonyer alarak mobilya işini bitirmiştik. Odanın halısını, perdelerini ve boyasını ise tamamen Baran seçmişti ve seçtiği tarzlar mobilyalarla çok tatlı olmuştu. Beyaz tül perdenin iki kenarına; gri, mint yeşili ve hardal sarının birleşimiyle oluşmuş fon perde seçmişken, halıyı da; krem renkte, iki kenarı püsküllü, pembe, lila, sarı renklerde desenlerden oluşan bir model seçmişti.
