Bilal Hancı - Yüreğin Yüreğimde
Nihayet Bursa yolculuğumuz iki gün sonunda sona ermişti. Normalde durup dinlenmeden bir günde bitecek olan yol benim hamileliğim sebebiyle iki güne sarkmıştı. Bazı şehirlerde kalmış, uyuyup dinlendikten sonra devam etmiştik yolumuza. Ara ara ben geçsem de direksiyona Baran'ı dinlendirebilmek adına, genelde o kullanmış olmasına rağmen benden daha az yorulmuş ve benden daha dinç gözüküyordu. Bu enerjiyi nereden bulduğunu merak etmiyor değildim açıkçası.
Gelir gelmez ise direkt Baran'ın ailesine geçmiştik. Ablası ve abisi de, eşleri ve çocuklarıyla bizim geleceğimizi bildiklerinden bir araya gelmişlerdi. Yediğimiz akşam yemeğinden sonra çay faslına geçmiş, dayısı da eşi ve çocuklarıyla bizi görmeye geldiğinden baya kalabalıklaşmıştık.
Herkes sohbet halindeyken ben hem sıcak ve yorgunluktan hem de yediğimiz yemeğin ağırlığıyla iyice mayışmıştım oturduğum yerde. Kanepenin en köşesinde ben otururken Baran'da yanımda abisi ve dayısına bir şeyler anlatıyordu. Yemeği biraz fazla kaçırmamdan dolayı da midem hafif bulanmaya başlamıştı. Arkama yaslanıp kollarımı bağlayarak kimin ne konuştuğunu dinlemeye çalışıyordum ama ne yazık ki uykulu halim odaklanmama engel oluyordu.
'' Uykun mu geldi yavrum? '' diyen Baran'la istemsizce irkildim. Ne ara dibime gelip, kulağıma fısıldamıştı hiç anlamamıştım.
'' Evet, yoruldum herhalde. Yemekten sonra ağırlık bastırdı. Bir de çok yedim sanırım midem bulanıyor hafiften. '' dememle kaşları çatıldı.
'' Tamam, izin isteyip yatıralım o zaman seni dinlen. '' diyerek elindeki bardağı sehpaya bırakıp hareketlenmişti ki benim usulca koluna dokunmamla bana döndü yeniden bakışları. Ne oldu dercesine bakarken, '' Burada mı kalacağız? '' dedim sessizce.
Neredeyse fısıldaşarak aramızda konuşmamızla etrafı kontrol ettim ve bakışlarımız annesiyle kesişti. Bana bakarken gülümsüyordu. Bende tebessüm ederek başımı salladığımda Baran'ın bakışlarıda annesine dönmüştü. Burada rahat konuşamayacağımızı düşünmüş olacak ki boğazını temizleyip, elimi tutarak kaldırdı beni de kendiyle beraber. Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırırken usulca bakındım etrafa.
'' Biz biraz balkona çıkacağız. Bade bunaldı, biraz hava alsın. Siz devam edin geliriz birazdan. Gel güzelim. '' diyerek elimi tutup çekiştirdi peşinden.
'' Oğlum, kızın üstüne hırka al. Üşümesin. Giriş kapısının yanında askıda vardı. '' iç çekerek gülümsedim annesine.
Baran askıda ki hırkayı almak için kapıya ilerlerken bende balkona çıkmıştım. Derin bir nefes çektim içime. Bulantıma iyi gelmişti biraz da olsa. Omuzlarıma konan hırkanın ardından kapıyı kapatarak karşıma dikilirken, '' Burada kalmak istemiyor musun? '' dedi direkt konuya girerek.
Tedirgin olmuştum. Yanlış anlamasını istemiyordum beni. Bakışlarımı sokağa çevirirken karşı evin camından bize bakan Aylin'le göz göze gelmiştik. İkimiz de birbirimize bakarken inatla, bakışlarımın takıldığı yeri Baran'da görmüş olmalı ki sert bir nefes verip, '' Bade. Bana bak güzelim. '' demişti sakince.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMDEM (Tamamlandı)
Teen Fiction'' Evlenirim. '' dedim fısıltıyla. Başta anlamadığından kaşlarını çatarak biraz bekledi. Sonra yüzü aydınlandı. Başımı tamamen omzuna yatırarak tepkisine gülümserken, içimden çıktı usulca ve bacaklarımın arasından süzülen sıvıyla yüzüm buruştu. Kası...