HEMDEM (Tamamlandı)

13. Bölüm

Dedüblüman - Fikrimin İnce Gülü
Cem Yıldız - İmkânsız

Gözlerimi açmadan sokulduğum sıcaklığa daha da dayadım burnumu. Fakat burnumu gıdıklayan saçıma sinir olmuştum elimle engellememe, geriye ittirmeme rağmen geri düşüp yeniden gıdıklıyordu burnumu. Yine düşmesiyle burnumdan sert bir soluk verip yüzümü buruşturdum öfkeyle. Ben sokulduğum sıcaklık ve burnuma gelen kokuyla huzur bulup uykuma devam etmeye çalışırken saçım tam tersi huzur vermiyordu.

Gelen gülme sesiyle gözümün tekini açtım hafifçe. Baran başını eline yaslamış, tepemde beni izliyordu gülerek. Yeniden geri kapatırken uyumaya devam edebilmek için önüme düşen saçları elleriyle toplayıp geriye aldı ve yanağıma bir öpücük kondurup, '' Günaydın karıcığım. '' dedi gülümseyen bir ses tonuyla.

'' Hiç de bile aymadı daha gün bana. Bir de saçıma sinir oldum zaten. Hiç güzel uyanmadım kesin iğrenç geçecek bugünüm ya. '' dedim sinirle homurdanıp göğsüne daha da sokularak. Benim ona sokulmamla boşta kalan eliyle belimden sıkı sıkı kavrayarak bedenimi daha da yaklaştırdı kendine ve belimdeki eli yukarı aşağı okşamaya başladı.

'' Neden geçmeyecekmiş, ben izin verir miyim hiç senin sinirlenmene? Bak çektim saçını hemen. Güzel geçiririm ben senin gününü. '' diyerek boynuma öpücük kondurmasıyla huylanarak kıkırdamıştım.

'' Senden başka bir şey canımı sıkıp, sinirlendirmesin yani beni. '' dedim gülerek. Kafamı hafif geri çekmiş yüzüne kaldırmıştım bakışlarımı. Gözlerim daha hala tam açılmamışken onu görmeye çalışıyordum kırpıştırdığım gözlerimle. Bu halime koca bir kahkaha atarken, alt dudağını dişlerinin arasına alıp, avuç içiyle yüzümü kavrayarak mıncırmıştı resmen.

'' Şu haline bak huysuz. Sabah sabah daha gözlerini açamıyorsun kocana laf çarpma derdindesin. '' dedi gülen ses tonuyla. Kıkırdayarak, Baran'dan hafifçe uzaklaşıp, yatağa sırt üstü yattım.

'' Elimizde bu kaldı ne yapalım. Beğenmeyen almasın küçük oğluna. '' dedim gözlerimi ovuştururken açılsın diye bir yandan da.

Fakat pikenin göğüslerime temas etmesiyle bakışlarımı aşağı çevirip, kaldırdım hafifçe. Gözlerim az önceki zorlanmanın aksine bu kez şaşkınlıktan kocaman açılırken kaşlarım çatılmıştı. Ben çıplak yatmamıştım ki. Neden tişört yoktu üstümde?

Bakışlarım Baran'a kayarken, eğlenen bir ifadeyle, serseri bir gülüşle dili dudaklarında geziniyordu karşımda. '' Ben neden çıplağım? '' derken pikeyi boğazıma kadar çekip imayla baktım yüzüne.

Yavasça yüzüme yaklaşırken, '' Bilmem neden çıplaksın sevgilim? '' diyerek sırıttı. '' Ayrıca kim alacakmış benden başka seni kü - çük oğluna bakayım he? '' dedi küçüğün üstüne baskı yaparak.

'' Beğenen birileri çıkar huysuz halimi elbet. '' dedim tek kaşımı kaldırarak. '' Ayrıca tekrar soruyorum ben neden çıplağım en son tişört vardı üstümde? '' Baran bacaklarımın üstüne çıkarak bacaklarıyla bedenimi sıkıştırmış ardından avuç içlerini yatağa bastırıp yüzüme doğru eğilmişti.