'' Evlenirim. '' dedim fısıltıyla.
Başta anlamadığından kaşlarını çatarak biraz bekledi. Sonra yüzü aydınlandı. Başımı tamamen omzuna yatırarak tepkisine gülümserken, içimden çıktı usulca ve bacaklarımın arasından süzülen sıvıyla yüzüm buruştu. Kası...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Araladığım gözlerimle valizin başında dikilen Baran'a baktım uykulu bir halde. Duş almıştı ve valizden kıyafet arıyordu. Altına sadece bir boxser giymişti.
'' Günaydın. '' dememle bana döndü hızla. Tebessümle yatağa gelerek yerine uzandı ve alnıma bir öpücük kondurdu.
'' Günaydın güzelim. Ben mi uyandırdım? Dikkat ettim ses çıkmasın diye ama. '' sakallarında dolaşan parmaklarımla başımı olumsuzca salladım.
'' Yok. Uykumu aldım herhalde uyandım öyle bir anda. Saat kaç? '' dedim ona bakarken.
'' On buçuk. Erken daha merak etme. '' dedi yanağıma burnunu sürterken.
Huylanmamla kıkırdayarak uzaklaşmaya çalıştım fakat izin vermemiş kendine çekerek bu sefer sakallarını sürtmeye başlamıştı yanağıma.
'' Ya Baran yapma. '' dedim nazlı bir ses tonuyla.
'' Neden? '' diyen boğuk ve fısıltılı sesiyle çenesinden kavrayarak çektim başını ve yüzüme bakması için çabaladım.
'' Huylanıyorum çünkü. Hem kalkmamız lazım bende bir duş alayım sonra aşağı inelim. Bekletmeyelim kimseyi. '' belimi daha sıkı sarıp, '' Beklemesinler o zaman. Onlarla kahvaltı yapmak zorundayız diye bir şey yok. Dışarı çıkalım istiyorsan. '' bakışları yüzümün her noktasını incelerken, parmakları saç tutamlarını kulağımın arkasına sıkıştırmakla meşguldü.
'' Bugün onlarla yapalım sonra bakarız. Hem annen eminim şu an bir dünya şey hazırlamıştır. Herkes yanında sonuçta bütün çocukları bir arada... Çok mutluydu dünde. '' diyerek doğruldum yataktan.
Üzerimdeki pijamayı düzeltirken pür dikkat beni izliyordu. Belirginleşen göbeğim giydiğim pijamanın modelinden baya belli olmuştu. Bir elim karnımı okşarken valizden banyo havlumu alıp Baran'a döndüm.
Bakışlarındaki hayran olmuş ifadeyle, '' Ne var? '' diyerek utangaçça baktım yüzüne.
'' Hamilelik çok yakıştı sana. O kadar yakıştı ki doyamıyorum bakmaya. '' demesiyle tebessüm ettim.
'' Baran... '' titrekçe söylediğim adıyla ayaklandı ve yanıma gelerek yanağımı okşadı bir eli. Diğer eli de karnıma inmiş bebeğimizi okşamakla meşguldü.
'' Efendim sevgilim. '' fısıltıyla konuşması içimden ılık bir şeylerin akmasına neden oluyordu. Yutkunarak, gözlerimi kapattım. '' Yardım etmemi ister misin? '' dedi yeniden aynı ses tonuyla. Gözlerindeki haylaz parıltılar bu işin kesinlikle yardımla kalmayacağının belirtisiydi adeta. Boğazımı temizleyerek kendimi toparlamaya çalıştım.
'' Ben hallederim. Hem sen bir daha ıslatma saçını. Aşağı da inmemiz lazım. Geç kalmayalım. '' diyerek yanından geçmeye çalışmıştım ama kavradığı kolumla yerimde kalmıştım yeniden. Arkama geçerek çenesini omzuma, kollarını karnıma sarmış ve dudakları boynumdaki yerini almıştı.
