(KYS) Kızıl Tahtlar 2: Savaş (GxG)

Bölüm 2: Birkaç Eski Dost (Kısım I)

Casey giriş kapısının önünde kollarını göğsünde birleştirmiş, Aymira'nın anne ve babasının ters bakışları altında duruyordu. Sesi televizyondan yükselen spiker, Uyuyan Dünyası'nın dört bir yanında başlayan ayaklanmalardan bahsediyor, olay yeri görüntüleri ekranda hızla dönüyordu. Casey'nin birkaç metre uzağında duran Corben duvara yaslanmış beklerken, telefonundan açtığı haber videolarını izliyordu. Seda ise Aymira'nın anne ve babasının oturduğu koltuğun yanındaki tekli koltuğa bir kuş gibi tünemiş, yaşadıklarının etkisiyle düşüncelere dalıp gitmişti. Salonda gergin nefeslerin ve televizyon sesinin dışında kimseden çıt çıkmıyordu.

                 Ciara kahverengi ayaklı cam sehpanın üzerinde duran kumandaya uzandı. Kapatma tuşuna basacakken ekrana yansıyan görüntüyle durdu ve dikkatle izlemeye başladı. Görüntüler İtalya'ya, evinin oldukça yakınında olan bir parka aitti. Ortalık mahşer yerine dönmüş, insanlar ve yaratıklar arasında oldukça zor bir savaş başlamıştı. Ciara başka bir kanalı açınca görüntüler birden değişti ve ekranda yüzlerini bandanalarla kapatmış, ellerinde kesici delici aletler olan bir grup belirdi. Muhabirin uzattığı mikrofona konuşan ve elinde pompalı tüfek olan kırmızı bandanalı kadının sesi duyuldu.

                "... İstanbul'u savunmaya devam edeceğiz! Kendine güvenen ve hayatını, sevdiklerini korumaya cesareti olan herkes bize katılsın..."

                Kamera merceğine aniden giren pençeli yaratık, kadının arkasında duran kalabalığa saldırırken, gür bir kükreme duyuldu. Kamera açısı yere indi ve kamerayı tutanın koşmaya başladığı anlaşıldı. Ciara başka bir kanala geçti. 

               "Uyuyanlar aklını kaçırmış olmalı." dedi Eivor gözlerini ekrandan ayırmadan.

              "En azından şanslarını denemek istiyorlar." Corben yaslandığı duvardan gözleri hala telefon ekranındayken doğruldu. "Hala umutları var."

               Aymira'nın anne ve babası birbirlerine korku dolu gözlerle bakıyorlardı. Ciara televizyonu kapattı ve kumandayı cam sehpaya bıraktı. Merdivenlerin önünde duran Özgür'den gergin bir öksürük yükseldi. Dudakları konuşmak için aralanırken birden vaz geçti ve başını eğip ensesini ovuşturdu.

            "Konuşmaya bir yerden başlamamız gerekiyor," Dedi Aymira. Herkes kendine bakarken Aymira'nın gözleri karşısında ki koltukta oturan anne ve babasının üzerindeydi. "Casey... Cassandra ve diğerleri, beni ve sizi korumak için burada."

              Özgür sert adımlarla salona doğru ilerledi. "O, bir katil, bir suçlu. Dünya'nın her yerinde kırmızı bültenle aranan bir suçlu. Hala ona nasıl güvenirsin?"

               Casey duruşunu bozmasa da göz kapakları sinirle titredi ve göğsü aldığı derin nefesle kabardı.

             "O suçlu değil. Yüz kadının öldürüldüğü zaman benim yanımdaydı. Laura'nın Kanada'daki şatosunda beraberdik."