Birkaç Eski Dost (Kısım IV)

215 61 24
                                    

Casey, Ece'nin iki yumruğunu avuçlarıyla kavradı ve durdurdu. "Dur artık, aptal uyuyan!" 

              Ece ellerini kurtarmak için var gücüyle debelenmeye devam etti. Casey yerden kalktı ve Ece'nin boğazına dirseğini dayayıp sırtını yere yapıştırdı. Gücünü tekrar geri kazanmış olması Ece'nin afallamasına neden oldu. İstese başını, bedenini hatta koca uçağı bir kâğıt gibi ezecek, buruşturup atabilecek güçteymiş gibiydi.

             "Sakinleş! Sana zarar vermeyeceğim; ikimizin de birbirine vermesi gereken cevaplar var." dedi Casey. Ses tonu sakin olsa da bakışları ufak bir tehdidi anında yakalamak istercesine Ece'nin üzerindeydi. 

               Ece birkaç saniye daha debelendi. Nyx'in bir belirip bir kaybolan parıltılı siyah dilini yakınında hissetmek içini titretti.  Casey'nin öylece durduğunu fark edince karşı koymayı bıraktı. Başını sallayıp ellerini Casey'nin avuçlarından çekti. Casey geri çekilirken pilottan ikinci bir hamle daha geldi.

               Ece yerde sağa sola savrulan kulaklığı yakaladı ve başına geçirdi. Oturak demirine sıkışan silahı kavrarken Casey atılmaya çalıştı. Pilotun üçüncü manevrasında dengede kalamadılar ve ikisi de yere yuvarlanıp kontrol paneliyle oldukları alanı ayıran metal duvara, Casey üstte, Ece altta kalacak şekilde yuvarlandılar. Casey çenesine değen soğuk metali fark edince gözlerini irice açtı ve aralık dudaklarından titrek nefesler verdi.

                Ece namluyu Casey'nin çenesinden çekip pencereye çevirdi ve bir el ateş etti. Hemen ardından kulaklık mikrofonunu dudaklarına yakınlaştırıp, "Suçlu etkisiz halde. Üç askerin sağlık durumu iyi fakat bilinçleri yerinde değil." dedi. Kulaklığı cevap beklemeden başından çekip fırlattı. 

                Casey doğruldu ve diz üstü durup elini uzattı. Ece tereddüt etse de uzatılan eli kavradı ve doğruldu.  Nyx'e zihin bağıyla yerine dönmesini emretti. Yılan saniyeler içinde dövme formunu alıp görünürde sadece çizim formuyla kaldı.   

                Casey'nin tedirgin bakışları silahtayken, Ece tabancayı kılıfına yerleştirdi. Yanağına damlayan Casey'nin kanını elinin tersiyle sildi ve dizlerinin üzerinde yere çöktü. "Saldırmana gerek yoktu. Tehlikeli bir durumda değildin, sadece yardım etmeye çalışıyorum,"

              "Bunu elindeki silahın namlusunu bana çevirerek mi yapıyordun?" dedi Casey imayla.

                Ece gözlerini kırpıştırdı ve yutkundu. "Tedbir amaçlıydı. Hala suçsuzluğun kanıtlanmış değil." Rahat bir nefes almaya niyetliyken yavaşça yükselen korkusunu hissetti. Sıvı karışımın etkisi geçmişti. Dudaklarından ufak bir küfür mırıldandı ve göğüs kafesini sıkan korkuyu bir an önce def etmek istedi. Zırhının cebine koyduğu kapsülleri yokladı, eline şişe kabarıklığı yerine zırh cebinin içinde hareketlenen parça kabartıları geldi. Elini aceleyle zırh cebine sokunca parmaklarında ıslaklık ve kırık cam parçalarını hissetti. Korkuyla Casey'ye bakıp sessizce yutkundu. Bu his biraz daha artarsa, helikopterden atlamayı dahi geçirdi aklından.

                  Casey hızlanan kalp atışlarını fark edince durumu kavradı. Ece fırsatı varken silahını ateşlememiş, ona zarar vermemişti. Karşılıklı güvenleri yavaşça güçleniyordu. Yerde duran prangaları kendi isteğiyle el ve ayak bileklerine takıp Ece'nin kalp ritminin dinginleşmesini bekledi.

                  Ece yapılan dostane davranışı fark edince ön yargılanın büyük bir kısmı yerle bir oldu. Başını teşekkür amacıyla bir kez sallayıp, ihtiyacı olduğu cevapların sorularını sormaya başladı. "Babamı tanıyor musun?"

(KYS) Kızıl Tahtlar 2: Savaş (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin