Yeni Dünya Düzeni (Kısım V)

200 53 50
                                    

Laura, Fraude'nin kendisine gösterdiği odaya girmeden önce birçok derin kaba ihtiyacı olduğunu söyledi. Odada ihtiyacı olan kapları sessizce bekledi. Birkaç dakika sonra Fraude tarafından gönderilen iki uyuyan, ellerinde bulabildikleri derin kaplarla ufak bir dağ tutarak kapısı açık odanın önünde belirdiler. Laura kaplara bakıp işini göreceğine karar verdi ve rahatsız edilmemesi konusunda son kez uyarıda bulunup kapıyı diziyle kapattı. 

      Duvarları bej rengi oda da bir çalışma masası, bir sandalye ve gri-beyaz şerit çizgili örtüyle kaplı, tek kişilik yatak ve yatağın hemen dibinde bulunan tek camlı pencere harici hiçbir şey yoktu. Tavana iki küçük zincirle sabitlenmiş beyaz şerit lambanın aydınlattığı odanın ortasında kalan boşluğa göz gezdirdi. Çember açıp çalışmasına imkân sağlayacak kadar genişlik vardı. Elindeki kapları çalışma masasına bırakıp çemberin kaplayacağı boyutu göz kararı hesapladı ve başlığı duvara dayalı yatağa yöneldi. Dizini yatak kasasına dayadı ve diğer duvara dayanıncaya kadar iteledi. Artık göz kararı belirlediği ölçü için yeterince alanı vardı. 

        Zümrüt yeşili salaş pantolonunun cebinden ufak bir parşömen parçası çıkarttı ve katlarını açtı. Parşömeni yere yerleştirip büyülü sözler fısıldadı. Açılan geçitle Kanada'da esen rüzgâr yüzünü yalayıp turuncu saçlarını dalgalandırdı. Şatosunun etrafını kaplayan ormanın güney kısmı gözlerinin önüne serildi. Ormanın içinde geçirdiği zamanda konakladığı mağaranın girişi sık çam ağaçları içinde rahatlıkla görünüyordu. Davetsiz misafirler için yaptığı yanıltma büyüsü mağara girişinin olduğu açıklığı, dev bir kaya parçasından ibaretmiş gibi gizliyordu. Geçitten içeri bir adım attı ve değişen rüzgârın yönüyle uçuşan kar taneleri, ardında bıraktığı odaya doğru süzüldü. 

      Mağara girişini kapatan kayaya avuçlarını dayadı. Kaya saydam bir hal aldı ve yavaşça gözden kayboldu. Geniş koridor ilerledikçe daralıp altı ayrı bölüme giden küçük koridorlara ayrılıyordu. Laura, ikinci koridordan sola döndü ve çalışmalarında kullanmak üzere elinde bulundurduğu materyallerle dolu, yuvarlak yapılı odaya ulaştı. Girişe yaptığı caydırıcı büyüyü ve hemen birkaç adım ardındaki ölümcül büyüyü kaldırdı; zehirli dikenleri olan koyu kahverengi sarmaşık, Laura'nın tek el hareketiyle kenara çekildi ve ardında kalan odayı açığa çıkarttı. 

    Odanın solunda kalan dar kısmına denk gelen girintide çam ağacı kütüklerden ve zımparalanmış tahtadan yapılmış bir masa duruyordu. Masanın üstü parşömen ve kömürden kalemlerle doluydu. Füme rengi taş duvarlara asılmış tahta raflarda kitaplar ve bitki dolu kavanozlar bulunuyordu. Tavandan sarkan sarkıtların ucundaki damlalar buz tutmuş, sarkıt boylarını uzatmıştı. Oda her zaman olduğu gibi nem, pas ve kurutulmuş bitki kokuyordu. 

      Laura, masaya doğru adımlamandan önce etrafa göz gezdirdi. Her şey bıraktığı gibi yerli yerindeydi. Eşyalarına koyduğu işaretlerin hiçbiri bozulmamıştı. Masanın çekmecesinde duran çantayı aldı ve hemen ardından bir alt çekmeceyi açtı. Çekmece mistik yağlarla doluydu. Yerini ezbere bildiği sandal ağacı yağıyla dolu, mantar tıpalı ufak şişeyi alıp kalemliğe uzandı. Kömür dalları içinden birkaç tanesini çekip çıkarttı. Açacağı her çember ve büyü için farklı ağaç dallarından elde edilmiş kömüre ihtiyacı vardı. Elindekileri çantasına özenle yerleştirdi ve Rafa uzandı. Adaçayı yaprağı, üzerlik tohumu ve ufak deniz salyangozu kabuğuyla dolu üç kavanozu aldı. Her kavanozun içinden bulunan bitkilerden az miktarda alıp çantanın dış cebine yerleştirdi. 

       Bitki kavanozlarının bir üst rafında duran kırmızı deri kaplı, eski püskü bir kitabı sırt kısmından çekti. Bu kitabı aldığı zamanı çok iyi hatırlıyordu; asırlar önce ismi "Vaderféna" olan bir kasabada kurulmuş pazarda, gezgin bir tüccardan almıştı. Vaderféna'nın bağlı olduğu Lewion Krallığı, son hükümdarı Owen Lewion yüzünden tarihten kalıcı olarak silinmişti. Kral tacını ırk savaşlarını başlatan ilk kral olarak bilinen abisinden devralan Owen, yıllardır süren savaşı katliama dönüştürmüştü. Yaptığı katliamlarla kendini daha da üstün görmeye başlayan Owen, kendi halkına da dayatmalar ve yaptırımlar uygulamış, bir zamanlar övgüyle itaat gördüğü halkı tarafından lanetlenmişti. Laura, kitabı göz hizasına kaldırıp birkaç saniye inceledi. Elinde tuttuğu bu kitap belki de Lewion Krallığı'ndan bugüne kalan son şeydi. Kitabı çantaya özenle yerleştirdi. 

(KYS) Kızıl Tahtlar 2: Savaş (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin