Huginn ve Muninn (Kısım VI)

196 55 110
                                    

Casey, isabetli fakat güçsüz birkaç tekme savurdu. Boğazını saran parmaklar daha da sıkılaştı ve gözleri yuvalarından fırlayacakmış gibi hissetti. Son bir çabayla postalının burnu, iblisin yakasındaki ayna parçasına sürtündü ve yere düşmesine sebep oldu. Yüzü, çok iyi tanıdığı iz sürücünün yüzüne yaklaştı ve hala darbenin etkisiyle çınlayan kulaklarında tırtıklı bir ses yankılandı. 

      "Hades'e iletmemi istediğin son bir söz var mı?" Kıvrılan koyu yeşil dudakların arasında beyaz dişler parıldadı. 

     Casey, görüşü kararmadan hemen önce, iz sürücünün ardında bir kıpırtı fark etti; az önce elinden fırlayan baltanın keskin ağzı havada belirdi ve iz sürücünün iki kürek kemiği arasına indi. Boğazını sıkan parmaklar gevşeyince Casey yere düştü. Hemen ardından iz sürücünün bacağının yanına diz çöktüğünü gördü. Parmak uçları iblisin yakasından düşen aynayı buldu ve hızla elini çekti. Yere yığılan iblisin parmakları bu kez bacağını sıktı. Hırıltılı, acı dolu iniltiler giderek yükselirken, sisin içinde Ciara'nın yüzü belirdi. 

     "Son sözü ben söyleyeyim: Hades'e kendini becermesini ilet." Ciara'nın kolları daha da gerildi ve baltanın keskin parlak ağzı, iz sürücünün başına indi. Balta kafa tasını geçip zemini kaplayan fayanslara saplandı; zemin titreyip duruldu.  Çıkan çıtırdamalar ve titrek son nefes sesinden sonra, Ciara kolunu Casey'ye doğru uzattı. "İyi misin?" 

      "Aymira," dedi Casey nefes nefese, Ciara'nın kolunu kavrarken. "O nerede?" 

       Ciara, Casey'yi yerden kaldırdı ve yıkılmış duvara doğru sürükledi. "Arashi sisten etkilenmiyor." Casey'yi bırakıp seri adımlarla caddeye yönelirken, omzunun üstünden arkaya baktı. İki büklüm olmuş yürümeye çalışan Casey'nin bacakları birbirine dolanıyordu. Koşar adım geri döndü ve Casey'nin kol altına girip yürümesine destek oldu. Dışarı çıktıklarında Eivor'un silik siması ve birkaç Unleximalı sis içinde belirdi. 

         "İlerideler." dedi Eivor ve yerde yatan iblisin başına yandan girmiş baltasını çıkarttı. Casey'nin yürüyemediğini fark edince yüz hatları şaşkınlıkla gevşedi. Kolunu Casey'ye uzattı fakat teklifi reddedildi. Sessizce Ciara ve Casey'nin arkasından ilerledi. 

          Casey, birkaç adım atıp dengesini yeterince toparlayınca kolunu Ciara'nın omzundan çekti ve karnına sardı. Sisin içine doğru bacaklarını sürüyerek yürüdü. Önünde salınan siyah tülü fark edince Arashi'nin doğal formunda olduğunu anladı. Yüzü oyulmuş şekilde yerde yatan iz sürücünün üzerinden atladı ve sırtı dönük Aymira'nın kolunu kavradı. 

        Aymira hızla arkasını dönüp Casey'yi görünce ona sıkıca tutundu. "Casey," 

        Casey sinirle burnundan soludu. "Arashi, gidiyoruz." dedi ve Aymira'yı çekiştirdi. 

       "Sakin ol," Aymira, kolunu kavrayan parmakları tuttu. "Canımı acıtıyorsun." 

        Casey, Aymira'yı kendine çekti ve burun buruna geldiler. İçindeki bastıramadığı siniri gözlerine ve sesine yansıdı, sıktığı dişleri arasından konuştu. "Çeneni kapat ve yürü." Corben'i gördüğü an Aymira'yı ona doğru iteledi. "Adaya." 

         Corben öne atıldı ve Aymira'yı yere düşmeden önce son anda tutmayı başardı.  Şaşkın bakışları, Aymira'ya bakan Ciara ve Eivor'a yöneldi. 

         Casey, Corben'in yakasını kavradı. "Hala neyi bekliyorsun?" Corben titrek bir nefes verdi ve mor enerji etraflarını kapladı. 

         Bej rengi kumlar belirginleşince Casey, Aymira'yı sürükleyerek eve doğru yürümeye başladı. Şaşkınca olan biteni izleyen Odin, Thor, İris, Artemis ve Ece'nin, Arashi'nin tehditkâr homurtularını umursamadan, önlerinden geçip gitti. 

(KYS) Kızıl Tahtlar 2: Savaş (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin