Birkaç Eski Dost (Kısım II)

220 64 48
                                    

"Savaşı kazanamayacaksın, İz Sürücü," dedi Fraude. Odaya girdi ve kapıyı kapattı. "Doğru tarafa geçme şansını boşa harcadın," Casey'yi kapana kısılmış vahşi bir hayvan gibi görüyordu. "Bir hiç için."

               Casey kollarını kurtarmak için prangaları çekiştirince demir şıngırtıları yükseldi. Tüm gücüyle zincirleri çekiyor, bileklerini kesen prangaları umursamıyordu.

              Fraude'nin dudakları zevkle kıvrıldı. "Sahi, evcil hayvanın nasıl?"

              Casey tüm gücüyle öne atılınca kolları arkasına uzandı, bacakları gerildi ve vücudu öne doğru eğildi.

             "Ah, doğru ya; sana ihanet eden evcil hayvanın yüzünden yine buradasın." Fraude birkaç adım daha yaklaştı ve vücudu gerilmekten titreyen Casey'nin çenesini uzun tırnaklı parmaklarıyla kavradı. "Bu halin... o kadar zevk verici ki," yüzünü Casey'nin yüzüne yaklaştırdı ve öfkeden delirmiş gibi bakan gözlerinin içine baktı. "Seninle oynamak için uzun zaman bekledim, İz Sürücü." Geri çekildi ve Casey'nin yüzüne sert bir yumruk indirdi. Toparlanmasına izin vermeden yüzünü tekrar tuttu ve yüzüne çevirdi. "Doğru tarafta olmalıydın. Sana verebileceklerimi hiçbir fani, hiçbir kutsal veremez." Fraude'nin içinde Casey'ye karşı filizlenen tuhaf çekim ve adrenalin birbirine karıştı. 

             Casey ağzında biriken kanı Fraude'nin yüzüne tükürdü. 

             Fraude'nin aralık dudakları kıvrıldı ve diliyle dudaklarının üzerine süzülen kanı yaladı. "Kanının tadı... Daha fazlasını istetiyor." Doğruldu ve koyu gri elbisesinin beline takılı kemerden ufak bir hançer çekti. Hançerin siyah yüzünü tavandan yansıyan beyaz ışığa doğru tuttu. "Tanıdın mı?" dedi, hançerin üzerindeki işlemeleri gözleriyle takip ederken. Kabzasını iki parmağının arasına aldı ve Casey'nin yüzüne doğru bir yumruk daha attı. Sıçrayan kan beyaz zemine ve eline bulaştı.

             Casey yüzünü koluna bastırıp dişlerini sıktı. Alnından akan kan, başını kaldırınca gözlerine doldu. Çenesinden akan kan zemine damlarken göz kapaklarını sıktı ve sancıyı atlatmaya çalıştı.

           "Ne kadar zavallısın," dedi Fraude. "Beni öldürmeyi başaran kişi sen misin?"

           Casey seçebildiği kadarıyla Fraude'nin yüzüne bakmaya çalıştı. Görüşü kırmızı ve bulanıktı. Fraude'nin parmakları yüzünü yumuşakça kavrarken gözlerine dolan kanı göz kapaklarını kırparak temizlemeye çalıştı. Yüzünde, ıslak kanın üzerinde, Fraude'nin nefesini hissediyordu.

               "Seni hemen öldürmeyeceğim, İz Sürücü. Ölmek için dua edecek, eziyetinin son bulması için bana yalvaracaksın."

               Casey kanlı dişlerini belli eden yarım ve alaycı bir gülümsemeyle karşılık verdi. "Yani, aynı hatayı tekrar yapacaksın." Gözlerine alayla bakan cam mavisi gözlerden bakışlarını çekti ve Fraude'nin yüzünü inceledi. "Hades'in zebanileri kadar yetenekli misin?"

             "Daha fazlasıyım." Diye fısıldadı Fraude. Casey'ye bu kadar yakın durma isteğinin nedenini merak ederken, dudaklarından akan kanı baş parmağıyla sildi. İçinde oluşan ikilemi hissedince sinirlense de Casey'nin yüzüne öylece bakmaya devam etti. İçindeki ayrım ona zarar vermemesini emrediyor, Casey'yi önemsiyordu. Yapmak istediklerini engelleyen histen bir an önce kurtulmayı diledi. 

             "Göreceğiz." Dedi Casey. Ses tonunda aşağılama, yüz hatlarında küçümseme vardı. Fraude'nin anlık yüzüne yerleşen düşünceyi fark etmişti. Fraude geri çekilip elinde ki hançeri parmakları arasında çevirirken, vücudunu zincirlerin taşımasına izin verdi. Dikleştirdiği bakışları, gülüşüne tuhaf bir korkutuculuk kattı; burnu aşağı bakan ok gibiydi. Yüzündeki hain sırıtış Fraude yaklaşırken daha da büyüdü.

(KYS) Kızıl Tahtlar 2: Savaş (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin