(KYS) Kızıl Tahtlar 2: Savaş (GxG)

Birkaç Eski Dost (Kısım VII)

Ziyarete kapatılan Yerebatan Sarnıcı'nın etrafı asker ve polisler tarafından sarılmış, sarnıcın bulunduğu sokak askeri araçlarla kapatılmıştı. Etrafta kuş uçurtulmuyor, birazdan yaşanacaklardan habersiz asker ve polisler aldıkları emirle günlerdir bu bölgede bekliyorlardı.

           Osiris ve beraberindeki ellerinde meşale tutan, beyaz cübbeli on inananı, sarnıcın su dolu zemininde geziyor, herhangi bir işaret arıyorlardı. Sadece sarnıcı oluşturan sütunların ikisinde bulunan, biri yan, diğeri ters konumlandırılmış, Medusa tasvirli bloklara odaklansalar da hiçbir sonuç alamamışlardı. Üç gündür 336 sütunun, balıkların yüzdüğü su dolu zeminin incelemedikleri tek bir noktası kalmadı.

          Bia, sarnıcın içinden uzanan köprüde hızlı adımlarla ilerledi ve orta kısma gelince durdu, Elindeki kalkanı köprü tahtalarına yasladı, diğer elinde tuttuğu Hades Miğfer'ni de kalkanın önüne bıraktı. Osiris ve beyaz cübbeli uyuyanlar kendisini fark edene kadar köprüden atladı ve baldırlarına ulaşan suyla dolu zemin üzerinde ilerlemeye başladı.

          "Hiçbir sonuç yok." Diye söylendi Osiris. "Burada olduğuna emin misiniz?"

           Bia, etrafa, duvarlara ve sütunlara bakındı. Tavan yapısındaki yukarı dönük çukurlarda herhangi bir göz yanılması, görüntü hilesi var mı diye kontrol etti. Ne tür bir işaret aradığından kendisi bile emin değildi. Her şey normal görünüyordu. Osiris, yüzüne memnuniyetsiz bir tavırla bakarken, aklına gelen yöntemleri denemeye karar verdi. Ağlayan Sütun olarak bilinen sütuna yöneldi ve üzerindeki şekilleri inceledi, farklı bir desen aradı. Umduğunu bulamayacağını anlayınca yön değiştirdi ve sarnıcın ortalarına doğru yürümeye başladı. Attığı her adımda, siyah sırtlı gri karınlı iri balıklar kaçışıyordu. Kuzey batı köşesine kadar ilerledi ve iki sütunun altında ters duran Medusa başı işlemeli mermer bloğu inceledi. Çömeldi ve parmak uçlarıyla kabartıları yokladı, göz kısımlarını nazikçe okşayıp etrafta oluşan bir gariplik var mı diye bakışlarıyla kontrol etti. Ne yapacağını bilmez halde doğrulurken, eli Fraude'den aldığı aynaya çarptı. Aynayı bel kemerinden çıkarttı ve ışığı sütuna yansıtacak şekilde paralel tuttu. Işık kabartmanın gözlerine denk gelince zeminde ufak bir sarsıntı belirdi, tavanı destekleyen üç sütun belirli aralıklarla hareketlendi ve tavandan kırık parçalar saçarak ayrıldı. Önce, girişten itibaren yedinci sütuna denk gelen sıradan üçüncü sütun zemine gömülmeye başladı; hemenardından on dördüncü sütuna denk gelen sıranın üçüncüsü ve en son yirmi birinci sütunun altıncı sütunu sulara gömüldü. Bia, rakamları sarnıcın -ilk bakışta anlaşılmayan fakat dikkatli bakınca oldukça bilgece inşa edildiği anlaşılan- yapısıyla bağlaştırınca, 336 sayısı ortaya çıktı. 336. gün, Olympos takviminde, Medusa'nın öldürüldüğü yılın gününü temsil ediyordu. Ve Yerebatan Sarnıcı'nın 336 sütundan oluşması da buraya dayanmaktaydı. 

         Osiris ve inananları şaşkınlıkla etraflarına bakıp sarsılmanın kaynağını aramaya koyuldular. Derken sarnıcın tam ortasından taş sürtünme sesleri yükseldi; Zeminin belli bir bölümü, dikdörtgen boyutlarla çöktü ve suyu içine çekmeye başladı. Baldır seviyesine ulaşan su ve balıklar, hızla delikten akıp kayboldu.

        Bia aynayı indirip bir müddet bekledi. Herhangi bir değişiklik olmayınca zemindeki deliğe doğru ilerledi. Elini belindeki kemere, boşluğa doğru attı ve parmakları boşluğu kavrar gibi oldu. Saniyeler içinde kılıcı, kabzası avucunda, parıltılar içinde belirdi. Delikten içeri temkinli bir pozisyonda baktı; merdivenlerin yarısından sonrası görünmeyecek kadar karanlıktı. Burnundan hızla birkaç nefes soludu ve delikten yayılan küf ve çürük benzeri kokunun ne olduğunu anlamaya çalıştı. Delikten yükselen uğultulara kulak kabarttı, hemen ardından merdivenleri tırmanan siyah sisi fark etti. Anılarını yoklayınca Medusa'nın mezarına yapılan laneti hatırladı; mezarı açan her kim olursa olsun, büyüyü bozan sözleri bilmez ve ateşle sisi yakmazsa, lanetlenecek ve sise dönüşüp Medusan'nın mezarını koruyan karartıya katılacaktı.