Yeraltı Anarşistleri (Kısım II)

247 59 60
                                    

Casey, hiçbir tehlikenin olmadığını anlayınca tekrar Aymira'nın elini tuttu ve attıkları her adımda altlarında turkuaz pikseller belirdi. Aymira, boşlukta yürüyor gibi hissetti. Şok üstüne şok yaşamaya devam ediyordu. Hala yaşadıklarına karşı gereken tepkiyi veremediğini kısa bir an fark etti ve tekrar düşüncelere daldı. Şu an Dünya'da olmayan teknolojinin kat ve kat üstünü bünyesinde barındıran diyarda olmak onun için bir anlam ifade etmiyordu. 

           Lucifer'ın dövmelerinde tekrar bir parıltı belirdi ve iki yanlarında şeritler halinde, saydam, beyaz bir ışık belirdi. "Buna, "An Köprüsü" deriz. Başka anlarda olanlarla bedenlerimizin kesiştiği noktada, An Köprüleri iki tarafında zarar görmesini engeller."

         Lucifer konuşmaya devam ederken, Casey etrafa göz attı; göz alabildiğince uzanan diyarın büyüklüğü nefesini kesmişti. Başını yana çevirdi ve köprünün aşağısına baktı. Işık saçan köprüler, bir kaybolup bir görünen, piksellere dönüşüp tekrar birleşen binalar, belli mesafe aralıklarla ve yükseklikle düzenli işleyen hava trafiğini oluşturan tuhaf araçlar... Göz alabildiğince uzanan Terra'Condita'nın genişliği kadar, dibi görünmeyen bir de derinliği vardı. Aymira ile beraber yürürlerken sağ taraflarından hızla yaklaşan tuhaf bir ses belirdi. Başını çevirip sesin geldiği noktayı zihnine oturtmaya çalıştı; her ayrıntıyı takip edebilen gözleri, tuhaf bir metal yığınıyla karşı karşıya olduklarını fark edemedi. Refleksleri kaçınmak için hareketlenirken, tenine temas eden metal yığını aniden durdu ve ağır çekimdeymiş gibi yavaşladı. O an, Lucifer'ın yüzünde derin bir gülümseme belirdi. Casey ve Aymira irileşmiş gözlerle beyaz renkli, kenarları oval, tabanının dört köşesinden sıcaklık çıkartarak havada duran tuhaf aracın saydamlaşıp içlerinden geçmesini izledi. 

           "Bahsettiğim durumlardan biri de işte bu." Dedi Lucifer. "Burada birçok farklı zaman iç içe geçmiş bir şekilde ilerler." Başıyla, tekrar uğultular çıkartıp hızlanan ve aniden gözden kaybolan aracın son görüldüğü yeri işaret etti. "Zamanı yavaşlatmak, bir günü başka günlere ayırmamı sağladı. Az önce gördüğünüz kapsül, burada zamanın farklı döngülerinde seyahat etmemizi sağlayan ve An Köprüleriyle uyumlu araçlara kapsül deriz, bulunduğumuz günün iki gün sonrasında hareket eden bir kapsül." 

           "Bu delilik. Zamanla böylesine oynamak... Sistemin açıkları ya da çökme riski yok mu?" diye sordu Casey, elini sıkıca tuttuğu Aymira ile yürümeye devam ederken. Kaç yaşında olduğunu dahi bilmeyecek kadar yaşamış, şaşıracağı bir şeyin kalmadığını düşünmüştü. Fakat Lucifer'ın diyarına benzer bir yer hayatında görmemişti. 

         "Teknik olarak, teknolojide sıfır risk diye bir şey yoktur. Veri tabanına bağlanan anlar zaman ilerledikçe doğal algoritmasını bozmaya başlar. Çünkü her yeni an bir önceki anın değişik işlemesidir. Bu da aksaklıklara yol açar. Büyü, konunun tamda bu kısımda dahil oluyor. Her şeyin temelinde büyü var; Terra'Condita'da soluduğumuz havada bile. Büyüyü kontrol etmenin ve geliştirmenin, teknolojinin geliştirilmesi gibi mümkün olduğunu bilirsin. Sistemdeki açıkların büyük kısmı büyü sayesinde gideriliyor. Veri tabanına bağlı herhangi bir açıkta büyü bize zamanı kontrol etme gücü kazandırır. Ayrıca aksaklıklara anında müdahale edip önlemek için oldukça kalabalık bir çalışan grubum var. Her on bir anın kontrolü bir çalışana bağlıdır. On an diyar anları, yani Terra'condita'da yaşayanlar; on birinci an ise bir önceki numaralı çalışanın anıdır. Sistemdeki son çalışan ise bir numaralı çalışanın anını kontrol eder. Böylece veri tabanı sürekli yenilenir ve aksaklıklar herhangi büyük bir zarara neden olmadan kısa sürede çözülür. "

            Lucifer ilerlerken köprüde başka iblisler, melezler ve uyuyanlar belirdi. Her biri yanlarından geçen Lucifer'ın önünde saygıyla başlarını eğdi ve saydamlaşarak kayboldular. 

(KYS) Kızıl Tahtlar 2: Savaş (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin