(KYS) Kızıl Tahtlar 2: Savaş (GxG)

Yeraltı Anarşistleri (Kısım VII)

Siyah kumla kaplı arazide, arkalarında olan tankların ve motocopların ışıkları eşliğinde ilerlemeye devam ettiler. Buranın eskiden bir yerleşim yeri olduğunun kanıtı olan bina kalıntılarının yanlarından geçtiler. Yüksek tepelerin aralarında kalan kıvrımlı yollarda ilerledikleri sıra birkaç karartı dikkatlerden kaçmadı. Karartılar iblis gibi kanatlı olsalar da iblis ya da melez değillerdi. Casey'nin düzlükte tek tük koşuşturan birkaçına dikkatli bakma fırsatı olmuştu; bu canlılar füme rengi, titreşimli, tuhaf bir görüntüye sahiplerdi. Geniş kanatları sayesinde tek çırpışta gök yüzünün karanlığına gömülüyorlardı. Bacakları ve kolları oldukça kısa, bedenlerinin geri kalanı kanatlarına oranla küçücüktü. Kıvrımlı yollar başka bir düzlüğe bağlanırken, giderek şiddetlenen rüzgârın uğultusu da arttı.

        Grubun en önünde ilerleyen Dante aniden sola yönelip yavaşladı ve grubuyla beraber durdu. "Tanklara yol açın!" diye bağırdı arka tarafa doğru. 

       Paletlerinden siyah kumlar saçarak ilerleyen iki tank, ikiye ayrılmış grubun ortasından geçti ve kapakları açıldı. Joel tankın tepesindeki silahta yerini alırken, diğer tankın içinden çıkan iblis de silahla bağlandı. 

        Casey, motocopu Lucifer'ın durduğu yöne çevirdi ve ynaında durdu. "Bana bahsedecek başka bir şey olmadığını söylemiştin." gözleri, birkaç metre ötesi görünmeyen karanlıkta gezindi. Karanlığın derinlerinden yükselen soluk ve kanat seslerini duyabiliyordu.

        "Patlama günü böyle değildi." Lucifer'ın zihnini kemiren düşünceleri mırıltısına da yansımıştı. İlk kez gördüğü yaratıkların ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. 

         Derken, Joel'un sesi alanda yükseldi. "Biz dikkatleri üzerimize çekerken birbirinizden ayrılmadan ilerleyin!" Tankların kaporta ve tepe kısımlarında hoparlöre benzer aletler belirdi ve harekete geçtiler. Hemen ardından grup da onları takip etti. 

         Hoparlörlerden takırtı benzeri, sürekli devam eden bir ses çıktı. İlk duyulan ateş sesinin ardından ilk çığlık da yükseldi; yaratıkların takırtıya benzer tiz sesleri bir anda çoğaldı. Hızla hareket eden karartılar bir anda tanklara yöneldi ve teker teker düşmeye başladı. Yine de çoğalmaları hızla devam ediyor, tek olan yaratığın yanında bir anda dört-beş yaratık daha beliriyordu. Dante'nin el hareketiyle gür egzoz sesleri yükseldi ve grup, tankların arasından ilerledi. İbreler sona vururken, bir süre sonra tanklar sağa ve sola ayrılıp U dönüşü yaptı. Grubun arkasında ilerleyen tank ise motocopların güzergâhındaki yaratıklara hedeflendi. 

          Yaratıkların çoğu tankların peşine takıldı fakat uzaklarında kalanların dikkati Casey ve diğerlerinin olduğu gruba kaydı. Kanatlarını hızla çırpıp peşlerine düştüler. Dante, teknolojiyle güçlendirilmiş tabancasını belinden çekip, önüne çıkan birkaç karartıya ateş etti. Gruptaki birçoğu aynısını yaptı. Sağ kolda ilerleyen dişi bir iblis, görmekte zorlandığı yaratığın pençelerini göğsünde hissetti. Bağırışı ve silahına davranması onu kurtaramadı; kullandığı motocop kontrolden çıktı, selede oturan diğer iblisin yere düşmesine sebep olarak taklalar atmaya başladı. İlk düşenlerin başına bir anda titreşen karartılar üşüştü ve kulak tırmalayan çığlılar takırtılara karıştı. Ateş sesleri arasında Vani'nin tırtıklı kahkahası yükseldi. Yaratıklara küfürler ve hakaretler eşliğinde, büyük bir zevk alıyormuş gibi ateş etmeye devam etti.  Tanklar büyük bir çoğunluğunu üzerlerine çekmiş olsa da arazi bu yaratıklarla doluydu. Kısa bir süre sonra etrafları tamamen yaratıklar tarafından kuşatıldı. 

           Casey, bulduğu her fırsatta hançerlerini önüne çıkan yaratıklara fırlattı; sağ ve soldan gelenleri ise Aymira'nın kontrolündeki Kitsune biçiyordu. Dante ve grubu isabetli atışlarına devam etti; Lucifer'ın mekanik sol kanadı karanlıkta parıldadı, kanat uçlarında beliren ince, uzun ve kesin makasa benzer metaller yaratıkları kesmeye başladı. Evelyn ise Lucifer'ın ardına sığınmış, izlemeleri gereken yol hakkında yönlendirmeler yapıyordu.