(KYS) Kızıl Tahtlar 2: Savaş (GxG)

Ín Aínm Cassandra (Kısım IV)

Dolunaya iki gün kala, Casey'nin yanında savaşmayı kabul eden tanrıça ve tanrılar ada da toplandı.  İrlanda'dan Lugh*¹, hizmetindeki Druidler*² ve kendilerini Nemain'e adamış Fenian*³ kanı taşıyan kadınlar topluluğuyla; Ishtar*⁴ ve Enki*⁵ önderliğindeki Mezopoyamyalılar ve Aesirler, Casey ile bağlılık yeminini ettiler. 
--------------------------------------------------------------------------
*¹Yetenek, ticaret ve Güneş tanrısı.
*²Kelt topluluklarında bulunan bir rahip sınıfı.
*³Antik İrlanda'da efsanevi savaşçı kadınlara verilen isim.
*⁴Akad mitolojisinde Venüs gezegenini temsil eder. Bereket, aşk ve savaş tanrıçasıdır. Sümer mitolojisinde cennetin kraliçesidir ve Inanna ismiyle anılır.
-------------------------------------------------------------------------- 

     "Daha fazla destek bekliyordum," diye mırıldandı, Eivor. Casey'nin yanında durmuş, Aymira'ya bildiklerini öğretmek için dört dönen Fenianlara bakıyordu. "Bu kadar az sayıyla hiçbir savaşı kazanamayız." 

      "Doğru stratejiyi uygularsan, kazanamayacağın savaş yoktur." diye yanıtladı Casey. Bu sırada Aymira, yarattığı alevli kalkanla üstüne hücum eden iki savaşçıyı geri püskürttü. Casey, Aymira'nın yanına doğru ilerledi ve sırt üstü yatan savaşçılardan birine elini uzattı. Kadın teşekkür edip elini kavradı ve tekrar Aymira'ya karşı savunma pozisyonu aldı. 

     "Tebrik etmek için mi geldin?" diye sordu Aymira. Kısa bir an Casey'ye baktı ve gülümsedi. 

     "Hala eksiklerin var." 

     Aymira, kolunu indirdi. "Ne eksiğim var?" Casey kolunu kavradı ve tekrar kaldırdı. Parmakları birbirleri altına oturdu ve germesi için baskı uyguladı. 

     "Her zaman en çok hasar verebileceğin yere odaklan. Kalkan başı tamamen gizliyorsa bacaklara, kalkan gövdeyi koruyorsa başa." 

     Aymira başıyla onayladı ve parmak uçlarını kadının başına sabitledi. Yarattığı ateş kaplı kalkan, kadının kalkanı kaldırmasıyla hedefine ulaşmadı; kadın geriye doğru sürüklendi ve ayak bileklerine kadar kuma gömüldü. Uyuyan olmalarına rağmen, Nemain'in bağışladığı büyüler ve yeteneği sayesinde, güçleri ve dirençleri normal uyuyanlara göre katbekat fazlaydı. Aymira'nın yüzü buruştu ve Casey'ye döndü. "Başka tavsiyen var mı?" 

    "Hamleni fazla açık ediyorsun," diye konuşmaya başladı Casey. Kadına kalkanını işaret etti ve sol kolunu düz bir açıyla uzattı. "Savaşta güç ve kurnazlık eşit değerdedir, Aymira. Bulduğun her fırsatı değerlendirmeli, karşındakinin açıklarını aklında tutmalısın." Parmak uçlarından kadına doğru ateş püskürttü ve durdu. "İlk hamlen her zaman bilindik hamlen, takip izindir." Parmak uçlarından ikinci kez ateş çıktı ve tekrar kadının kalkanını yaladı. Kadın, taktiğini anlamış gibi üçüncü hamlesine hazırlandı. "Bu yüzden en güçlü hamleni asla çarpışma başında yapma. Kendine fırsatlar yaratmalısın." Gergin kolunu kadının bacaklarına yönlendirdi ve sağ elinin işaret ve orta parmağını birleştirip ateşe yön verdi. 

      Kadın üçüncü hamlenin bacaklarına geleceğini düşünüyordu fakat yanıldı; bacaklarına ilerleyen ateş havaya doğru kavis kazandı ve şerit halini aldı, etrafını saran bir çembere dönüştü. Havada süzülen ateş, Casey'nin el hareketiyle yok oldu. 

      "Sanırım anladım." dedi Aymira ve ateşi yönetmek hakkında, iki hafta boyunca Casey ve Ciara'dan öğrendiklerini uygulamaya koyuldu. 

Güneş gök yüzünü terk ederken sahil kıyısında birkaç öbek ateş yakılmış, bej kumlar turuncumsu ışıkla aydınlanmıştı. Aymira hala antrenmana devam ediyor, Ciara ve Casey'de ona eşlik ediyordu. 

     Ciara, Aymira'nın yarattığı kalkandan ateşi çekip aldı ve eğilerek hamlesini boşa çıkarttı. "Tamamen kalkan kontrolüne odaklanırsan darbenin etkisi daha etkili olur. Bir daha deneyelim."