Huginn ve Muninn (Kısım VIII)

206 53 48
                                    

Dante ve Joel'un önderliğindeki Unleximalılar adaya gelmiş, Thor'un Sif'ten olma oğlu Ullr*¹'da babası ve dedesinin yanında, yüzleri mavi şeritlerle kaplı, kurt ve ayı postlarıyla sarınmış Berserkerlerin önünde yerini almıştı. Artemis'in geçmişten gelen Kuzeyli kini onu gruptan ayrı kalmaya zorlamıştı; Anubis,  Anuket*², Sekhmet ve Sekhmet'in uzaktan kuzeni olan Menhit'in yanında durmayı tercih etti. Birkaç metre gerilerinde ise komuta edecekleri yetmiş kişilik saray muhafızı topluluğu vardı. Sayıları bir ordu ederinde olmasa da bu askerler, tanrıların seçkinlerinden ve yarı tanrılardan oluşuyordu. Ra'nın uyuyan bir kadından olan oğlu, babasının şerefine sürdüğü lekeyi temizlemek için bizzat Casey'nin önünde diz çökmüş ve Fraude'ye karşı savaşacağına, aldığı her nefeste Casey'ye sadık kalacağına yemin etmişti.
----------------------------------------------------------------------
*¹ Thor ve Sif'in oğlu, Ydal'de yaşayan av, okçuluk ve oyun tanrısıdır.
*² Mısır'ın güney sınır bölgelerinin, özellikle de Nil'in alt kataraktlarının tanrıçası.
----------------------------------------------------------------------

     Müttefik olmayı kabul etmiş olan çoğu tanrıça ve tanrı, Olympos'a olan baskını Uyuyan Dünyası'nda yapılacak savaş kadar önemsedi. Gerekçe olarak zaten sallantıda olan yönetimlerini ve boyunduruklarındaki savaşçıların kayıplarını öne sürmüşlerdi. En büyük sebepleri ise, halihazırda Casey'ye karşı hala bir bağlılık yeminlerinin olmamasıydı. Çoğunun aklında Uyuyan Dünyası'nda olacak savaşa, Olympos savaşında baskın olan tarafın safında katılma fikri vardı. 

    Casey, Olympos'ta yapılacak savaş için hazırlıklarını tamamlayan Unleximalıların gergin yüzlerine bakındı. Her biri sonuna kadar yanında savaşmaya ant içmişti fakat yüreklerini saran korkularını gizlemek konusunda başarılı değillerdi. Zaten Casey'nin onlardan korkularını saklama konusunda bir beklentisi yoktu. Korku baktığı her yüzde vardı. Tanrı ya da tanrıça, iblis ya da uyuyan; savaşın getirisi kadar olan götürüsü herkes için aynıydı. 

     "Hazırız." dedi Vani, Casey'ye yaklaşırken. Unleximalılar hemen ardından ilerledi. 

    Thor bir adım öne çıktı ve kolunu Casey'ye uzattı. "Şanlı bir zafere ya da kutsal bağlılık uğruna ölüme."

     Casey başıyla onayladı ve uzatılan kolu dirseğinden kavradı. İskandinav tanrıça ve tanrılarının kutsal savaş bağlılığı yeminini tamamlamak için elleri birbirlerinin omuzlarını kavradı. "Şanlı bir zafere ya da kutsal bağlılık uğruna ölüme." 

        Berserkerler, Casey kutsal yemini tekrarlayınca, balta ve kılıçlarını kalkanlarına vurarak ritim tuttu. Her biri tuttukları tempoya uygun, yüksek sesle ve üç kez haykırdı; 

     "Skeggǫld! Skálmǫld! Skildir ro Klofnir! (Kılıç zamanı! Balta zamanı! Kalkanlar parçalandı!)"

     Casey ve Thor'un kolları ayrılırken, Artemis, barbarlıklarını her fırsatta ortaya koydukları düşüncesiyle ve tiksinmiş bir yüz ifadesiyle, ayı gibi kükreyen kurt gibi uluyan Berserkerleri izliyordu. Yıldırım gibi yakıcı ve balta ağzı kadar keskin bakışlarla yüzüne bakan Odin'i fark edince başını çevirip sırtını döndü. Savaştaki amaçları ortak olmasa şüphesiz Mısırlıların desteğini kullanarak Aesir'e saldırır, iki diyar arasındaki atalarından miras kalan savaşı kazanmak için varını yoğunu ortaya koyardı. Casey'nin bu konu hakkındaki net tavrını hatırlayınca iç çekti. Bu savaş bitine kadar kinler kalplerin en derinine gömülecek, demişti Casey. Thor, diğer Kuzeylilerin yanına ulaşana kadar sabırla bekledi. Koyu gök yüzü altında griye yakın renge bürünmüş kumlar üstünde sağlam adımlar atıp Casey'nin önünde durdu. Zarif bir hareketle elini uzattı ve bekledi. 

(KYS) Kızıl Tahtlar 2: Savaş (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin