(KYS) Kızıl Tahtlar 2: Savaş (GxG)

Yeraltı Anarşistleri (Kısım III)

Gümbürtüler çıkartarak uçan kapsül balkonun önünden geçip ışıklı ufukta kaybolurken, Casey derin bir nefes aldı. Hain Ciara değildi; büyük bir hata payıyla yanılmış, gözünün önünde olan biteni görememişti. Laura, bunca zaman rolünü çok iyi oynamıştı. Şatosunda kaldıkları zamanki tartışmalarını hatırladı. Laura'nın aldığı yarayı fark ettiği an tekrar gözlerinin önüne geldi. Dışarı çıktığında kayalık yükseltide fark ettiği boğuşma izleri, kırılan kaya parçalarını anımsadı hemen ardından. Yumruğunu ve çenesini aynı anda sıktı. Ayrıntıları bildiği halde, her şey oldukça netken, hiçbir şeyi görememişti. Bir an, neden hayatımı kurtardı, diye sordu kendine. Cevabı oldukça basitti: Ay döngüsü tamamlanmadan Aymira'yı ritüele alamazlardı. Ve Laura, diğerlerine karşı güven tazelemeliydi. Sorularının cevaplarını buldukça siniri daha da arttı ve korkuluk demirlerini sıktı. Demir avuçları arasında piksellere bölünüp dağıldı ve tekrar birleşti. Ellerini demirden çekip bakışlarını bir noktaya odaksızca dikti. Fraude'yi yenmek Laura varken oldukça zorlayıcı olacaktı, farkındaydı. Dudaklarından fısıltılar halinde küfürler ve lanetler yükseldi. Kaderin yazılışı böyleyse, kaderi yazanda en az Fraude ve Laura kadar suçluydu. Seçilebilir Kader'in sonuçları şu an umurunda değildi. Yüzü daha da katı bir hal aldı ve Morrígan ile bir an önce karşı karşıya gelmeyi diledi. Bunun nedenini soracaktı; neden yaratıldıklarını, Uyuyan Dünyası'nı neden yarattığını soracaktı. Kaderlerini böylesine bir yola saptırmak için nedeninin ne olduğunu soracaktı. Yaptığı hataları defalarca düşündü. Sinirinin büyük kısmı Morrígan'a ya da Laura'ya değildi. Kendi aptallığını düşündükçe yerinde duramadı. Balkonda sağa sola yavaş adımlarla yürüyüp mantıklı planar yapmaya çalıştı. Yine de işin içinden çıkamadı. 

             Derken, içeriden tuhaf bir ses geldi. Aymira'yı hatırlayıp hızla içeri girdi ve banyoya yöneldi. Bir an için nasıl açacağını unuttuğu duvara ellerini yaslayıp yumrukladı. Bilekliği hatırlayınca duvar piksellere bölünüp açıldı. Aymira'yı kabin içinde, dizlerinin üzerine çökmüş bir halde buldu. Hıçkırıkları ardı ardına yükseliyordu. Kabinin kapısını aradı fakat bulamadı. Kafası bu kadar dağınıkken bir de bu tuhaf yerde düşünmek zorunda kalıyordu. Birkaç saniye sonra kabin yok oldu ve akan suyun altına girip tek dizinin üzerine çöktü. Aymira'ya sıkıca sarılıp teselli etmeye çalıştı. Uzun bir süre öylece kaldılar. En sonunda Aymira kıpırdandı ve kolları arasından sıyrılıp duvar dibine ilerledi. Bacaklarını karnına çekip kollarını dizlerine sardı. Kızarmış gözlerinde barınan nefreti üzüntüyü görebiliyordu. Elini uzatıp kolunu tutmayı düşündü. Böyle bir durumda ona nasıl yardımcı olacağını bilemiyordu. Kendisi aynı durumdayken ona yardımcı olan olmamıştı. Elini indirdi ve bağdaş kurup oturdu. Aymira'nın arada bir yükselen hıçkırıkları ve başlıktan akan sudan hariç hiçbir ses yoktu. Bir süre daha sessiz kaldılar. Ne Aymira Casey'ye baktı ne de Casey ona.  Sonunda titreyen sesiyle sessizliği bozan Aymira oldu.

           "Ne zaman geri döneceğiz?"

           "Lucifer'ın bizi buraya getirme nedenini tamamladıktan sonra." dedi Casey donuk sesiyle ve ekledi. "Bizden beklediği bir şey var. Fakat bunu dillendirmeye çekiniyor gibi," gözleri bir an Aymira'nın yüzünde gezindi. Bakışları daha da donuklaşmıştı. Susmaya karar verdi. Aymira başını sallayıp kalkarken sessizce izledi ve hemen ardından kendisi de kalktı. 

              Aymira, suyun altında biraz daha kalmaya karar verdi. Su saçlarını aşağı doğru uzatırken, arkasını dönüp öylece duran Casey'ye baktı. İçinden geleni engellemeye çalışmadı. Bir anda ona sarıldı ve kendine çekebildiği kadar çekti. Kimsesi kalmamıştı ondan başka. Şu an ona hiç olmadığı kadar ihtiyacı vardı. Bu süreci sert rolü yaparak geçiremeyeceğinin farkındaydı. Ve alması gereken bir intikam vardı. Gözlerini kapatıp alnını Casey'nin göğüs boşluğuna dayadı. Elleri sırılsıklam olmuş ceketini kavradı ve sıktı. Sessiz kaldıkları süre boyunca Casey'nin kalp atışlarına odaklandı ve sakinleşti. Nyx'in sesini dinledi bir süre. Casey ile olan zihin konuşmalarını, Nyx'in defalarca ismini anışını duydu.