Huginn ve Muninn (Kısım IV)

196 56 42
                                    

Bahçeye çıktıklarında, odadan çıkan seslere kulak kabarttılar. Hemen ardından kırılan pencere camının parçaları üzerlerine sıçradı. Camdan çıkan şahin gagalı yaratığın keskin pençeleri Aymira'ya hedeflenmişti. Aymira, Kitsune'yi hızla çekti ve kendine siper etti. Arashi, doğal formuna dönüşüp matkap ucu gibi dönen ellerini yaratığın göğsüne geçildi. Siyah kan damlaları etrafa ve yüzlere sıçradı. Hemen ardından tiz bir kuş çığlığı caddede yankılandı. Yaratığı duvara doğru savuran Arashi, tekrar çocuk görünümüne büründü. Duvar dibine yığılan yaratık çaresizce kasılıp kıpırdandı, gagasını açıp kapadı ve göz bebekleri irileşince hareketsiz kaldı.

     Eivor, temkinli adımlarla yaratığa yöneldi. Ayakları üzerine çömeldi ve yaratığın üst gagasını kavrayıp başını kaldırdı. "Bir şahin mi?" dedi şaşkınca. "Kuş geni uyuyan geniyle nasıl birleşir?"

    Aymira, titreyen çenesinden damlayan siyah kanı koluyla sildi. Gözleri cansız yaratık bedenine bakarken, "Ona benzeyen insanlar daha öncede bana saldırmaya çalıştı. Se-Seda ile," sustu ve dudaklarını birbirine bastırdı.

   "O, insana benzemiyor." dedi Corben. Kolunu Aymira'nın omzuna sardı ve teselli etmek için yavaşça sırtını okşadı.

    Ciara, Casey'nin yanından geçip yaratığa baktı. "Anubis'in söylediklerini hatırlıyor musun, Cassandra?"

    Casey, "Ra," diye mırıldandı ve binanın parçalanmış camına baktı. Boğazı ve yüzü siyah damarlarla kaplı diğer adam korkuyla sinse de geri çekilmedi. Casey belinde duran silahın kabzasını kavrayıp pencereye hedefledi.

     "Hayır!" dedi Aymira ve öne atıldı. "Bekle, o hâlâ bir insan,"

    "Şimdilik insan," diye Aymira'nın sözünü kesti Casey. "Birkaç güne, belki birkaç dakika sonra dönüşecek."

    Aymira, başını iki yana salladı, "Yine de hâlâ bir insan." dedi ve Casey'nin elindeki silahın namlusunu kavradı. "Karşımıza çıkarsa, söz veriyorum, onu ben öldüreceğim. Lütfen... şimdi bırak yaşasın."

    Casey, derin bir nefes verdi. Gözünde o bir yaratıktı, bir insan değildi. Fakat Aymira'nın toy vicdanı bunu kabullenecek kadar katı değildi. Silahı indirdi ve tekrar bel kemerindeki kılıfa yerleştirdi. Bahçe boyunca uzanan duvarın soluna doğru ilerlemeye başladı.

    İki apartman sonra demir bir kapıyla caddeye bağlanan bahçe yolundan geçtiler ve yıkılmış binayı arkalarında bıraktılar. Sis ve soğuk, geçen her dakika daha da yoğunlaşıyordu. Aymira'nın vücudu Casey'nin kanı sayesinde normal bir uyuyandan oldukça daha fazla ısınsa da, artık üşüdüğünü hissedebiliyordu. Ölüm Diyarı'ndan açılan kapıdan yayılan uğultuda oldukça artmıştı. 

Cluba ulaştıklarında bir kısmı kırılmış merdivenleri hızla geçtiler ve kapının önünde durdular

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cluba ulaştıklarında bir kısmı kırılmış merdivenleri hızla geçtiler ve kapının önünde durdular. Casey, iki kanatlı kapıyı yoklayıp arkadan bir ağırlıkla engellendiğini fark etti. İçeride muhakkak birileri olduğunu düşündü. Yanında duran Aymira'nın kolunu kavradı ve arkasına çekti. "Dikkatli ol" kapıya ardı ardına attığı dik tekmeler sonrası, arkasındaki barikat yıkıldı; koltuk, sandalye, masa ve beton parçalarından oluşan barikatın üstünden atlayıp, gri tozlarla kaplanmış siyah mermer zemin üzerinde ilerlediler. Sis, -dışarıda olduğu kadar olmasa da- burayı etkisi altına almıştı. Fakat duyularının bir kısmı geri gelmiş, içeriden yükselen adım, soluk ve kalp atışlarını rahatlıkla duyar olmuşlardı. O an dışarıdaki sisin kesinlikle büyülü olduğuna karar verdi Casey.

(KYS) Kızıl Tahtlar 2: Savaş (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin