Dokuz Numaralı Roket: Venüs (Kısım V)

238 60 90
                                    

Aymira, son anda odağını toplayıp saf enerjisini etraflarına yaydı; fakat kalkan Casey'nin sırtına çarpan duvar parçasına engel olamamış, beraber yere düşmüşlerdi. Casey'nin dudaklarından acı bir inilti yükseldi ve kollarının üzerinde doğruldu. Kalkandan seken birkaç parça ufak moloz yön değiştirip ikisinden uzaklaştı. Koruma alanını olabildiğince Casey'nin üzerinde tutmaya çalıştı Aymira. Sarsılma ve gürültü durulunca yerden kalktılar, geldikleri yöne ilerlemeye başladılar. Patlama noktasında alevlerin arasından gri dumanlar yükseliyordu. Saklanan ve göçük altında kalan uyuyanlardan hayatta kalanlarsa yardım çığlıkları atıyordu. Sahil yolunun kenarlarında duran binalardan bazıları yıkılıp ara sokakları kapatmış, bir kısmı da denize doğru devrilmişti.

           Önlerinde beliren ilk yıkıntıya Casey tırmandı ve etrafa bakındı. Çökmüş binaların ardında yükselen kara dumanda gözlerini gezdirdi. Yanık kokusu yavaşça açık alana yayıldı. Çarpışmanın etkisiyle gökyüzüne fırlayan nesneler yerçekimine tekrar yenik düştü ve sağanak yağmura toz ve kül yağmuru da dahil oldu. Casey çömelip yıkıntılar üzerinde tutunarak ilerlemeye çalışan Aymira'ya elini uzattı. Parmakları elini kavrayınca yukarıya çekti ve Aymira'nın bastığı yer ayaklarının altında kaydı. Duvar kırıkları hala yerini bulamamıştı. Yıkılan yapıda sürekli ufak çaplı çökmeler oluyordu. Casey iki eliyle Aymira'nın kolunu yakaladı ve boşlukta sallanan vücudunu, sırtının ortasındaki müthiş acıya rağmen çekmeyi başardı. Aymira, kalıntıların tepesine ulaşınca ilk işi Casey'nin kollarını sıkıca tutmak ve etrafa bakmak oldu; manzara tam anlamıyla korkunçtu. Çökük altında kalan bedenler, çatlaklar arasından uzanan kanlı bir el, daha da derinden gelen çığlıklar... Aymira içini titreten korkunun ve yiten mantığının şokuna teslim oldu. Casey'nin vücudunu sarsmasıyla ana geri döndü.

              "Adımlarımı takip et." dedi Casey, yıkıntının üzerinde ilerlerken. Aymira'nın elini sıkıca tutuyordu.

                Aymira, Casey'nin adımlarını takip etti ve ayağının önündeki delikten bir anda fırlayan kıpırtılı elle irkildi.

             "Yardım edin," diye yalvarıyordu deliğin içinden yükselen elin sahibi. "Yardım edin! Buradayım!"

                Yavaşlayan son iki adımının sonunda durdu, Casey kolunu çekiştirirken öylece deliğin içine baktı.

                 "Zaman yok, Aymira!" diye sızlandı Casey.

               "Yapamam! Hâlâ yaşıyor, duymuyor musun?" diye bağırdı Aymira. Görüşünü bulanıklaştıran yaşlar gözlerinden taştı ve titreyen çenesinin iki yanından süzüldü. Elini Casey'nin parmakları arasından kurtarmaya çalışırken, diğer eliyle kanlı eli tuttu. Kanlı ve tozlu parmaklar elini sıkıca sarıp canını acıttı. Göçük altından çıkmak yerine daha çok kavradığı eli de göçüğe çekmeye çalışıyormuş gibiydi.

                 "Lanet olsun!" diye kükredi Casey ve eğilip yıkıntının üzerini temizlemeye çalıştı. Attığı her parçanın yerini yenisi alıyor, gürültülü çökükler bastıkları yeri de sarsıyordu. Bunun sağlıklı bir karar olmadığının farkına varınca Aymira'yı kucakladı ve bastıkları yere nazaran daha sağlam olan geniş parçanın üzerine atladı.

                 İkisinin ardından kanlı elin fırladığı delikte yeni bir çöküntü yaşandı ve sarsıntılarla kapandı. Artık daha da derinden gelen çığlıklar, Aymira'nın çığlıklarına karıştı ve birkaç saniye sonra kesildi. Casey tekrar Aymira'nın kolunu kavradı ve yıkılmış binanın kalıntıları üzerinde ilerlemeye devam ettiler. Son yükseltiyi de aşıp binanın üçüncü katına denk gelen düzlüğe ulaştıklarında dehşet verici manzara daha da belirdi. Füze düştüğü yerde derin bir oyuk yaratmış, etrafı tuzla buz olmuş, birçok yeri de alevler yutmuştu. Aymira, Casey'nin yanına ilerleyip evinin olduğu yöne baktı. İçini esir alan titreme dışa vurdu ve bir tür titreme krizine girdi. Dünyaya geldiği, çocukluğunu geçirdiği, hayatta en çok sevdiği iki insanla; anne ve babasıyla yıllarını geçirdiği evinden eser kalmamıştı. Casey, titreyen Aymira'ya sıkıca sarıldı ve yüzünü göğsüne bastırdı. O bile şaşkındı olan biten karşısında. Corben, Eivor ve Laura hayatta olsa dahi Ece ve Seda'dan umudu yoktu. Aymira sakinleşene kadar sabırla bekledi ve çığlıkları hıçkırıklara dönüşünce onu vücudundan ayırıp yüzüne baktı.

(KYS) Kızıl Tahtlar 2: Savaş (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin