5.Bölüm : Kırmızı
...
Dışarıda at arabası hazırda bekliyordu. Merdiven basamaklarından yavaşça hizmetli ile beraber çıktım. At arabası beni biraz rahatsız etsede başka araç yoktu bu kitapta.
Güzel bir yerde durmuştuk. Çeşit çeşit mağazalar ve çokça insan vardı etrafta, at arabasından yavaşça indik ve etrafa göz atmaya başladım.
Anna söze girdi.
''Efendim isterseniz mağazalara göz atabiliriz.'' Dedi ve elbiselerin olduğu mağazayı işaret etti. Başımı olumlu anlamda sallayarak mağazaya girdik.
Çok güzel elbiseler vardı ve etrafta da birbirinden soylu kadınlar dolaşıyordu. Anna'nın elbiseleri görünce gözleri parladı. Etrafa biraz daha bakınırken Anna kolumdan tuttu ve fısıldayarak konuşmaya başladı.
''Efendim oradalar...''
Gösterdiği yere bakınca karşımda, Sophia ve Diabloyu gördüm. Sophia giydiği kıyafeti gösteriyordu ve Diablo oturmuş onu izliyordu.
Anna'ya bakıp gülümsedim ve elini tuttum.
''Sorun yok Anna ben bu durumdan rahatsız olmam ama onlar olacaklar.'' Onları görmemiş gibi yaparak yürüdüm ve güzel kırmızı bir elbise görüp yanına gittim. O sırada mağaza'nın satıcısı yanıma geldi.
''Güzel leydimiz, iyi bir gözünüz var. Bu ihtişamlı elbise oldukça nadir parçalardan yapıldı ve elimizde sadece bu elbise kaldı. İsterseniz sizin için hazırlatabilirim.''
''Teşekk-''
O sırada birden yanımıza Sophia geldi ve dükkan çalışanına seslendi.
''Afedersiniz Bay Amar bu elbiseyi bana hazırlamanızı istiyorum. Çok beğendim.'' Dedi ve bana bakarak gülümsedi.
Dükkan satıcısının ismini öğrenmiştim. İsmi Bay Amardı. Bay Amar tedirgin bir şekilde bir bana bir Sophia'ya baka kalmıştı.
''Anlıyorum bayan Sophia ama ilk gelip isteyen leydi Mary'di. Bu yüz-''
Diablo hemen söze girdi.
''Bay Amar lütfen bu elbiseyi Sophia 'ya hazırlayın gördüğünüz üzere Sophia'ya daha fazla yakışacak bir elbise bu, kimin önce istediği bizi ilgilendirmiyor. ''
O sırada Diablo bana kaşlarını çatarak bakıyordu. Duruşumu hiç bozmadan Bay Amar'a baktım.
''Sorun değil Bay Amar, ben görgüsüz biri değilim. Lütfen bu elbiseyi en çok yakışan bayana verin, zira ona kırmızı gerçekten yakışıyor.''
O sırada herkes dönüp şaşkın şaşkın bana bakmıştı. Sophia gerçekten kıpkırmızı kesilip, gözleri dolmuştu. O kadar iyi laf sokmuştum ki Diablo bile tek kelime edememişti.
Gülümseyerek selam verdim ve hizmetçim Anna'nın olduğu yere doğru gittim.
Anna gülmemek için kendini zor tutuyordu ve bana fısıldayarak bir şeyler söyledi.
''Efendim gerçekten çok doğru bir şey söylediniz, normalde orayı elbise için dağıtıp birbirine katardınız ama bu sefer sadece laf sokup darmadağın ettiniz. Siz gerçekten çok zeki bir leydisiniz efendim.''
''Anna lütfen... o görgüsüz bir kız ve mütevazı olmalıyız. Bir elbise için kendimi paralayacak halim yoktu.''
Sophia ve Diablo mağazadan mutsuz ayrılmışlardı ve ben hala mağazada geziyordum.
Bir kaç parça elbise beğendikten sonra sipariş verip dışarı çıktık.
Hemen hemen her yeri gezip dolaşmıştık ve gayet güzel vakit geçirmiştik. Anna'ya hediye olarak birkaç elbise ve mücevher almıştım.
Çok mutlu gözüküyordu. Normalde Mary hiçbir zaman böyle jestler yapmazdı kimseye.
At arabasına binip, günü noktalamaya karar verdim.
Güzel bir gün olmuştu. Havaya çoktan karanlık çökmüştü bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI)
Viễn tưởngPeki ya sen içindeki canavarı keşfetmeye hazır mısın ? ... Bir gün gözünüzü okuduğunuz bir romanın içinde kötü karakter olarak açarsanız ne olurdu? #1 - Dram #1 - Tarihi #1 - Prenses #1 - Krallık #1 - Novel #1 - Karakter #1 - Büyü #1 - Mary #1 - Fa...