23. Bölüm

2.6K 170 5
                                    

Elinde bir buketle bize doğru bakıyordu Benedict.

Connell'i itip ayağa doğru kalktım.

Benedict yanıma doğru ilerleyip, buketi uzattı.

''Merhaba Mary uygun olmayan bir zamanda geldim galiba gidiyorum.''

Elinden buketi bir hışımla kapıp kolunu tuttum.

''Hayır! hayır. Asıl giden Connell lütfen burada kalın.''

Connell bana gözlerini kısıp baktı ve elimdeki buketi alıp yere attı.

Benedict ile yere atılan bukete bakıyorduk.

''Prens Benedict aşık olduğum kadına çiçek almaya cüret mi ediyorsun?''

Boğuk bir sesle söze girdi Benedict:

''Hiç değişmemişsin Connell.''

Yere attığı buketi elime aldım ve Benedict'in yanına yürürken Connell kolumdan tuttu.

''Mary sakın onun yanına gitme.''

Kaşlarımı çattım.

''Connell sana defolmanı söylüyorum kabalık ediyorsun! kolumu bırak ve git.''

Benedict Connel'in elini kolumun üzerinen çekip beni arkasına aldı.

''Connell prensesi rahatsız etme daha yeni iyileşti.''

Connell çok sinirlenmişti.

''Sana prensesime dokunmaman gerektiğini söylediği mi sanıyordum?''

''Hiç kavga havamda değilim Connell burayı terk etmelisin.''

Connell yumruğunu sıkıp bana baktı.

''Üzgünüm Mary, biraz abartmış olabilirim şimdilik gitmem gerekiyor bir dahaki gelişimde kendimi affettireceğim kendine iyi bak prensesim.''

Giderken Benedicte sert bir bakış atıp omzuna çarpıp gitti.

''Benedict iyi misin?''

''İyiyim sorun yok prenses siz nasılsınız?''

''Ben iyiyim özür dilerim Connell'i ben davet etmedim. Niye bilmiyorum sürekli peşimde dolanıyor.''

''Size aşık olmuş olmalı.''

Bir gülüş attım.

''Hiç sanmıyorum o kimseye aşık olacak birine benzemiyor.''

Bana baktı ve gülümsedi.

''Sizi iyi gördüğüme sevindim. Bunu sakın bir daha yapmayın.''

''Neyi?''

''Prenses bir daha beni korumak için önüme atlamayın. Ölebilirdiniz! bu azapla nasıl yaşardım ah tanrım bilmiyorum.''

Benedictin kolunu tuttum.

''Benedict bir daha olsa yine önüne atlardım(iç sesim : umarım olmaz) aynı şekilde bende azap yaşardım.''

Üzgün bir ifade takmıştı yüzüne.

''Üzülme bak ben iyiyim ama annem kötüleşmiş ve diğer krallığa yollamışlar ona bir şey olursa ne yaparım ben?''

''O konuda endişelenmeyin bizzat ben ilgileniyorum. Kralın emriyle en iyi doktorlar seferber oldu anneniz için çok iyi bakılıyor orada merak etmeyin kısa zamanda iyileşeceğine inanıyoruz.''

Gülümsedim ve Benedicte sarıldım.

''Teşekkür ederim Benedict.''

Utanıp geri çekildim neyim var böyle kendimi kaptırdım.

Benedict gülümsedi ve ayağa kalktı ve önümde eğildi.

''Prenses Mary size bir can borcum var ve dilediğiniz ne varsa yerine getireceğimden emin olabilirsiniz size yemin ediyorum.''

''Benedict lütfen kalkın ayağa ben bunu birşey istemek için yapmadım her kim olursa olsun atlardı önünüze bunu bir borç olarak görmeyin.''

Benedict ayağa kalktı ve tekrar oturdu.

''Sizi bıçaklayan Glorya'nın birlikte olduğu kişiydi Sör Arthur. Onu yakalayıp gerektiği şekilde cezalandırdık şu an zindanda.''

''Oh, sevindim. Peki Glorya'ya ne oldu?''

''Prenses Mary size bir şey söyleyeceğim. Glorya ile ben eskiden nişanlıydık ve onu çok seviyordum. Ama bana ihanet etti ve şimdi tekrar benimle birlikte olmak için debeleniyor. O iyi hiçbir şeyi yok bunlar aramızda kalırsa sevinirim.''

''Sorun yok sırrın bende güvende. Peki siz Glorya'ya karşı hala birşey hissediyor musunuz?''

Gözlerime baktı ve birşey söylemedi sadece öyle baktı.

''Sorun yok birşey söylemene gerek yok özür-''

''Sizi iyi gördüğüme  tekrardan sevindim prenses Mary artık gitmem gerekiyor teşekkür ederim beni ağırladığınız için çaylar kalabilir.''

Hizmetçi çayları yeni getirmişti.

''Rica ederim kendinize iyi bakın.''

Kapıdan çıkıp gitti.

Hizmetçi bana yemek hazırlamıştı ve masaya koymuştu.

Yemeği güzelce yedikten sonra biraz kendime geldim.

Daha demin neler yaşanmıştı öyle.

Sorduğum soruya cevap vermemesi kırmıştı beni. Glorya'ya aşık mıydı hala?

Aman neyse ne beni ilgilendirmiyor sonuçta.

Koltuğa uzanıp, Benedictin getirdiği buketlere bakıp gülümserken odaya sessizce biri geldi.

Gözlerimi kaldırıp onu gördüm.

''Veliaht prens?''

İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin