İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI)

44. Bölüm

Buraya getirilmemin üzerinden 1 hafta geçmişti. Ormana gitme fırsatı bulamamıştım hala. Yaralarım iyileşmişti ve artık daha iyiydim. Doktorun verdiği ilaçlar sayesinde yaralandığım bölge iyileşiyordu. 

O günden sonra Kral Damian'ı hiç görmemiştim.

Hizmetçiler de onun hakkında konuşmuyordu. Bugün dışarıda yürüyüş yapmak istediğimi söyleyip erkenden dışarı çıkmıştım. İki hizmetçi beni izliyorlardı.

Hafızamın hala kayıp olduğunu düşündürtmüştüm onlara, bu yüzden gözleri üstümdeydi. Dışarıda dolanırken iki hizmetçi başka yöne gidip gözden kayboldular. Ben de bu fırsatı değerlendirip hızlıca ormanın içine girdim. Biraz mesafe yürüdükten sonra düştüğüm yere gelmiştim. Çantam yukarıda olmalıydı. Etrafı doladıktan sonra kayalıklardan yukarı çıktım. Buradan geçmiştim ama çantam neredeydi? 

Etrafa biraz daha baktım ama yoktu. Acaba biri mi almıştı? doğru 1 haftadır yoktum hırsızlardan biri almış olmalıydı.

Üzgün bir şekilde aşağıya indim ve yürümeye başladım. Ne yapmalıydım peki? beş parasız ne yapabilirdim ki ? Hayallerimin hepsi... kötü kadının sonu hep hüsran mı oluyordu? 

İç çekerek ormandan çıktım kaleye yürüdüm. Başımı yukarıya kaldırınca kral Damian'ı karşımda gördüm. 

''Ormanda yürüyüş mü yaptın?''

''Evet efendim.'' Dedim ve gülümsedim.

Gözleri sisli bakıyordu.

''Gözlerin, sanki bir şey kaybetmişsin gibi bakıyor. Haksız mıyım?''

''N-ne demek istiyorsunuz ekselansları?''

''Bana doğruyu söylemen için geç değil? ben acımasız biri değilim.''

''Ben hala-''

Birden bana geldi ve kılıcını uzattı.

''Nereden geldin ve seni kim yolladı?''

Tedirgin olmuştum. Neler oluyordu anlamıyordum.

''Ekselansları ben bir şey yapmadım. Neden bahsediyorsunuz?''

''Ormanda çantanı arıyordun değil mi?''

Çantamı aradığımı nereden biliyordu?!

''Ben lütfen beni dinleyin ekselansları.''

''Düşman krallıktan mı yolladılar seni? beni baştan mı çıkarmaya çalışacaktın? daha önce de bir sürü güzel kadın yolladılar ama ben hiç birine aldırış etmedim. Sen içlerinden en uzun kalanıydın, çünkü sana bir can borcum vardı. Başlarda sadece yoldan geçen birisin sanmıştım ama çantayı bulduktan sonra anladım; pahalı giysiler ve pahalı mücevherler... O hırsızlardan biri olmayacağına göre, karşı krallıktan biri göndermiş olmalıydı seni.''

Tanrım! tamamen yanlış anladın! ben seni baştan çıkarmak için gelmedim! ama ne söyleyebilirdim? Veliaht Prensin nişanlısıyım mı demeliydim? her türlü kellem gidecek mi? lanet olsun senin gibi kitaba.

Acilen bir şeyler düşünmeliydim. Aklıma gelen ilk şeyi söylemeye karar verdim.

''Ben aslında size aşık olduğum için geldim!''

işte şimdi battım!