70. Bölüm

54 8 0
                                    


Diablo, Mary'yi sonsuza dek kaybettiğinin acısıyla kendini iyice dağıtmıştı. Günlerini sarayın loş, gösterişli salonlarında içki içerek ve öfke nöbetleri geçirerek geçiriyordu. Bu haline en çok kızanlardan biri ise, Sophia'ydı. Sophia, her şeyin Mary yüzünden olduğuna inandığından Diablo'nun kendini bu hale sokmasından büyük bir öfke duyuyordu.

Bir akşam, Diablo yine içkiyle sarhoş olmuş bir halde sarayın salonunda otururken, Sophia içeri girdi. Gözlerinde biriken öfkeyle Diablo'ya sert bir bakış fırlatarak, "Bu hâline Mary için mi düştün? Onu kaybettiğin için mi kendini parçaladın? Beni bir kenara itip ona geri döneceğini sandın, öyle mi?" dedi. Diablo, ağır ağır ona döndü, yüzünde öfkeyle karışık bir boşluk vardı. Sophia'nın alaycı sözlerine dayanamayarak, "Mary'nin yerini asla sen alamazdın, Sophia," diye bağırdı ve kendine engel olamayıp onu tokatladı. "Beni asla anlamadın," dedi soğuk bir sesle ve Sophia'yı odadan kovdu. Arkasından kapıyı çarparak çıkan Sophia'nın gözleri öfke doluydu.

O sırada bu sahneye tanık olan Diablo'nun kardeşi Benedict, Sophia'nın ardından sessizce yürüyerek onu bir köşede yakaladı. Sophia'nın gözlerinde gördüğü hırs ve öfke, Benedict için bir fırsat anlamına geliyordu. "Sophia, gel. Sana bir içki ısmarlayayım," diyerek onu sarayın tenha bir salonuna götürdü. İkisi de Diablo yüzünden kendini incinmiş hissediyordu, ama Benedict bu durumdan faydalanmak niyetindeydi.

İçkilerini yudumladıkları esnada Sophia, gözlerinde kinle, "Mary'den nefret ediyorum. Hayatımı mahvetti. Diablo ona olan saplantısıyla her şeyi mahvetti," dedi. Benedict gülümseyerek, Sophia'nın elini tuttu. "O zaman neden Diablo'nun oyununda bir piyondan fazlası olmayasın?" diye fısıldadı. Sophia şaşırarak ona baktı. Benedict, alaycı bir bakışla, "Diablo'nun Mary saplantısı onu zayıf yapıyor. Eğer Diablo'yu taht yolundan çekebilirsek, bu krallık çok daha güçlü bir yöneticiye kavuşur, değil mi?" dedi.

Sophia, onun ne demek istediğini anlamaya başlamıştı. "Beni kullanarak Diablo'yu devirmek mi istiyorsun?" diye sordu, biraz çekinerek. Benedict ise soğukkanlı bir gülümsemeyle, "Neden olmasın? Ben de sana yardımcı olabilirim," dedi. Sophia, Benedict'in bu planıyla ilgilenmeye başlamıştı. Eğer Mary'den intikam alacaksa, Benedict onun müttefiki olabilirdi.

Bu gizli planın bir diğer kilit ismi ise, Benedict'in unutamadığı eski sevgilisi Gloria'ydı. Ancak Gloria, başka bir lordla evlenmişti. Benedict hala Gloria'yı seviyordu.  Ancak şimdi, eski sevgilisiyle yeniden temasa geçme fırsatını bulmuştu. Gloria'yı, Diablo'yu taht yolundan men edecek bu oyunun bir parçası haline getirmeye kararlıydı.

Bir akşam, Benedict, Gloria ile gizlice buluştu. Onun gözlerinin içine bakarak, "Gloria, sana hâlâ değer veriyorum. Birlikte bir amaç uğruna hareket edebiliriz," dedi. Gloria, Benedict'in planını dinledikçe ilgisi arttı. Diablo'yu devirmek, kendisini Benedict'in yanına çekebilir ve belki de geçmişte yarım kalan aşklarını yeniden alevlendirebilirdi.

Sophia, Benedict ve Gloria artık aynı hedef doğrultusunda birleşmişti: Diablo'yu devirmek ve Benedict'i tahtın asıl varisi yapmak. Her biri kendine ait sebeplerle bu tehlikeli oyuna katılıyordu. Sophia, Mary'den intikam almak istiyor, Gloria, Benedict'i yeniden kazanma umudunu taşıyor, Benedict ise hem kardeşinden hem de geçmişte kaybettiği krallık fırsatından dolayı Diablo'yu devirmek için bu planı mükemmel bir fırsat olarak görüyordu.

Üçlü, Diablo'nun zayıflığını ve krallık üzerindeki hâkimiyetini sarsmak için adım adım ilerleyecek, karanlık planlarını kusursuzca işleyeceklerdi. Şimdi, gözler önünde dönen bu entrikalarla dolu oyunun, tahtı ve tüm krallığı nasıl şekillendireceği merak konusuydu.


İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin