9. Bölüm

3.2K 222 11
                                    

9.Bölüm : Deli Prenses

...

Acele karar vermem gerekiyordu. Bıçaklı adam, Adrian'a arkadan saldırmak üzereydi. Onu nasıl durdurabilirdim ki?

Etrafıma bakıp elime büyük bir taş alıp, delikten içeri girdim ve biraz koşup hızlıca bağırarak, taşı bıçaklı adamın kafasına attım.

"Adrian dikkat et!"

Taş, bıçaklı adamın kafasına tam on ikiden isabet edip, bayılmasına sebep olmuştu.

Gerçekten güçlü bir karakterin içindeyim galiba?

Gücüme şaşırmıştım. Adrian da bana şaşkınca bakıyordu. Adrian'ın hızlıca yanına gittim.

"Adrian dikkatli olmalısın, o adam seni bıçaklayabilirdi."

"Teşekkür ederim Prenses ama lütfen geri dönün. Yaptığınız şey çok tehlikeliydi. Benim için endişelenmeyin, zaten arkamda olduğunu farketmiştim."

Kaşlarımı çattım.

"Adrian-"

Ağzımı kapatıp beni baraka'nın kenarına çekti.

"Şşt! sessiz ol."

Barakaya dört adam yaklaşıyordu ve yanlarında kafalarına çuval geçirilmiş iki kız vardı.

Sakallı adam, bayılttığımız adamı görüp bağırdı.

"Patron! bir sorunumuz var."

Bayılttığımız adamı kontrol etmeye gelen birini, Adrian kafasına vurarak bayılttı.

"Hey! siz oradakiler, teslim olun."

3 haydut kalmıştı ve iki haydut, kaçırdıkları kızların boynuna bıçak tutuyordu.

Patron dedikleri adam kılıcını çıkarttı ve bize doğru yürümeye başladı.

"Şimdi bizim gitmemize izin vereceksin. Rehinelerimiz var."

Adrian da kılıcını çıkarıp ona doğrulttu.

"Kraliyet adına sana rehineleri bırakıp teslim olmanı emrediyorum! Aksi takdirde buradan sağ çıkamayacaksınız."

Hızlı düşünmem gerekiyordu. O rehineleri nasıl kurtarabilirdik? Aklıma gelen ilk fikirle hareket ettim.

"O rehineler karşılığında beni rehin al! ben o kızlardan daha fazla değer ederim. Bu yüzden beni rehin alın."

Adrian bana bakıp bağırdı.

"Prenses ne yapıyorsunuz?!"

Patron dedikleri adam güldü.

"Bu bir oyunsa, canınla ödersin!"

"Hayır değil. Ben kraliyet ailesindenim, o kızlara karşı beni al. Takas yapalım."

İlerlemeye başlayınca, Adrian kolumdan tuttu.

"Sen aptal mısın? onları kurtarmanın başka bir yolunu bulurum. Ne yaptığını sanıyorsun?"

Kolumu çektim ve ona göz kırpıp sessizce, emin adımlarla ilerledim.

Adam beni yakalayıp boynuma kılıcını dayadı.

"Al bak, beni rehin aldın. Şimdi onları bırak."

Gülmeye başladı.

"Ahahaha! Çok safsınız Prenses. Sizce ben onları bırakır mıyım?"

Tam tahmin ettiğim gibi olmuştu, romanlarda hep böyle olur.

Gülümsedim.

"O halde hazır mısınız Bayım?"

Kafamı eğip hızlıca geriye yasladım ve yüzüne geçirdim. Ayağına sertçe tekme atıp, beni bırakmasını sağladım. Kılıcı yere düşmüştü. Hemen kılıcı alıp boynuna dayadım. Korkudan dona kalmışlardı. Bu karakterin böyle bir yeteneği olduğunu bilmiyordum.

Diğer adamlara bağırdım.

"Siz kızları hemen bırakmazsanız! patronunuza veda edebilirsiniz."

Patronları kaşlarını çattı.

"Tamam teslim oluyoruz! canımı bağışla."

Adrian koşarak yanıma geldi ve adamları bağladı.

"Sen gerçekten delisin Prenses."

Gülümsedim.

"Öyleyimdir."

İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin