8. Bölüm

3.6K 217 9
                                    

8.Bölüm : Haydutlar

...

Bu karakteri tanıyordum. Bu karakter Adrian Luckard, aşk üçgeninde ki 2. erkek karakter.

Onunla böyle karşılaşacağımı hiç düşünmezdim. Mary sürgüne gittikten sonra dahil olan bir karakterdi ve Sophiaya aşıktı.

Burada olduğuna göre suçluların peşinde olmalıydı. Adrian kraliyette görevli, önemli şövalyelerden biriydi. Savaşlarda ülkesine öyle başarılar getirmişti ki kral onu cömertçe ödüller vermişti.

Şuan peşine düştüğü adamlar, insan kaçakçısıydı. Çok sayıda insan kaçırıp pazarlıyorlardı. O adamları tesadüf eseri bir hizmetçi gizlice barakada görüp, yakalanmasını sağlamıştı. Adrian o adamları yakalayamıyordu. Şimdi ise bir fırsata sahibim. Onunla olan bağlarımı geliştirebilirsem, intikam için bir şansım olacaktı.

''Bakın Sör Adrian, özür dilerim. Sizin gibi birini tanıyamadığım için gerçekten özür dilerim. Affedin lütfen, size yardım etmek istiyorum.''

Adrian meraklı gözlerle baka kalmıştı.

''Ne yardımından bahsediyorsunuz Prenses ?''

''Sizin burada neden gizlendiğinizi anladım. O konuda yardım etmek istiyorum. Baştan sizi tanıyamadığım için kötü niyetli biri olduğunuzu düşünmüştüm ama isminizi duyunca kim olduğunuzu anladım. Bu yüzden bir özür olarak size yardım isteğimi kabul edin lütfen .''

''Peki benim burada neden gizlendiğimi nasıl anladınız? ''

''Siz benim ağzımı kapatmadan önce dışarıdan bir ses duymuştum ve bir kaç pelerinli adamı kaçarken görmüştüm, o sırada siz ağzımı kapattınız. bu yaşananların o konuyla bir bağlantısı olduğunu düşündüm. Siz o adamları yakalamak amacıyla gizleniyordunuz değil mi?''

kaşlarını kaldırdı ve elini çenesine götürüp ovuşturdu.

''Evet gerçekten doğru anlamışsınız Prenses Mary. Siz çok akıllı birisiniz gerçekten, anlatılanlardan oldukça farklısınız.''

Kaşlarımı çattım ve cevap verdim.

''Benim hakkımda oldukça şey duymuşsunuz belli ki. Ama ben insanların anlattığı gibi biri değilim. Kabul ediyorum önceden gerçekten iyi değildim ama bundan sonra çok farklı biriyim artık ve size gerçekten yardım etmek istiyorum.''

''Prenses bana nasıl yardım edeceksiniz hala anlamış değilim?''

''Nerede olduklarını bulma da sana yardım edeceğim.''

''Siz nerden biliyorsunuz nerede olduklarını?''

''Bilmiyorum ama iyi iz sürerim, bu yüzden yardım etmek istiyorum.''

''Prenses! bu tehlikeli bir şey, bir şövalye işini her zaman kendi yapar. Şimdi gidiyorum, endişelenmeyin. Ben iyi bir askerim, bana güvenebilirsin-''

Elinden yakalayıp, çeke çeke onu balkona doğru sürükledim.

''Prenses ne yapıyorsunuz?''

''Bana güven! buradan sessizce çıkalım, gerçekten senin işini kolaylaştıracağım. O adamları yakalamak istemiyor musun?''

İç çekti ve balkona tutunarak inmeye başladı. Burası onun için çok yüksek değildi, bu yüzden buraya kolayca çıkabilmişti. Peki ben buradan nasıl ineceğim burası çok yüksek!

Hadi Mary yapabilirsin! kendimi cesaretlendirmeye çalışıyordum.

''Prenses gerçekten gerek yok. Teşekkür ederim yardım etmek istemenizi anlıyorum ama-''

Bir anda vücudumu balkondan aşağıya bıraktım. Kendimi Adrian'ın kollarında bulmuştum.

Bu romanların en sevdiğim yanı, kadın karakterler düşerken daima onları tutan biri olmasaydı.

Adrian'ın kollarından inip, çabucak koşmaya başladım. Kahretsin! terliğimle dışarı çıkmıştım. Neden ayakkabımı almayı unuttum ki?

Adrian arkamdan geliyordu.

Kitapta hatırladığım kadarıyla, haydutlar kalenin biraz dışındaki eski bir barakaya yerleşmişlerdi ve bir hafta bulunamamışlardı. O sırada çok sayıda kadın kaçırılıp, köle olarak satılmıştı. Bunu engellemek benim elimdeydi.

Kalenin sınırına gittik ve orada insanların geçebileceği boyutta bir delik olduğunu farkedip Adriana gösterdim.

''Adrian bak!''

Adrian delikten dışarı bakınca biraz uzağında bir baraka olduğunu fark etti ve bana baktı.

''Prenses buradan sonrası tehlikeli, lütfen dönün. Buradan sonrasını ben hallederim. Onlar silahlı adamlar.''

Kafamı yukarı aşağı salladım ve onu izlemeye başladım.

Delikten geçip barakaya doğru yaklaşırken, arkasından bıçaklı bir adamın geldiğini farkettim.

İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin