38. Bölüm

2.2K 138 1
                                    

Üstümde ki yorgunluğu atmak için eve gitmiştim.

Ah 1 gün olmasına rağmen çok özlemiştim evimi. Hizmetçiler gül banyosu yaptırmıştı bana ve cildimi masaj yağlarıyla ovmuştu. Saçlarımı güzelce kurutup şekillendirdikten sonra uyumaya hazırdım. Kesinlikle iyi bir uykuyu haketmiştim.

Güzel bir uykudan sonra sabah oluvermişti. Dün neler yaşanmıştı aklıma bile getirmek istemiyordum.

Güzelce hazırlanıp kahvaltıya inmiştim. Aşağıya iner inmez tüm odaları çiçeklerle donatılı gördüm.

Bu kadar çiçek nerden gelmişti?

''Efendim günaydın.'' Dedi hizmetçi Helen.

''Helen bu çiçekleri kim gönderdi.''

''Efendim bu çiçekleri Veliaht prens yolladı.''

''Ah! yine mi o! lütfen hepsini atın!''

''Ama efendim.''

Sinirlenip tüm çiçekleri toplamaya başladım hepsini bir bezin üstüne atıp bahçeye çıktım.

''Bana ateş getirin!''

Çiçekleri yere attım ve üstüne ateş fırlattım.

Diğer çiçekleri getirmelerini emredip hepsini yakmaya başladım. Çok büyük bir ateş ortaya çıkmıştı.

Gülmeye başladım.

''Bundan sonra onun getirdiği her şeyi burada yakın! anladınız mı!?''

Hepsi başını evet anlamında sallayıp ateşi izlediler.

Ateş fazla büyümüştü.

''H-helen! evi yakıcaz koşun söndürelim!''

Koşa koşa su kovaları getirmiştik. Allahım şu kafam! bu kadar çok çiçek getirdiğini nereden bileyim! az daha evi yakıyorduk! 

Üstümüz başımız kül olmuştu. Tekrar yıkanmalıydım...

Odama gidip yıkanıp tekrar kurulandım ve üzerimi giyinip aşağı indim. Kahvaltımı yapmıştım.

Bugün teşekkür ve özür dilemek için Benedict'in yanına gidicektim.

At arabasını hazırlatıp Benedict'in malikanesine gittim.

İçeriye adım atar atmaz Veliaht prensle karşılaştım.

''Mary! beni görmeye mi geldin çiçeklerimi beğendin mi?''

Onu görmezden gelip kahya'ya döndüm.

''Sör Benedict nerede?'' dedim.

''Üzgünüm efendim. Sör Benedict odasından hiç çıkmadı ve kimseyle konuşmak istemediğini söyledi.''

''Mary! beni görmezden gelmeye çalışma benim malikanemdesin!''

Onu tekrardan görmezden geldim.

Sinirlenip arkasını dönüp gitti.

''Ama benim onunla gerçekten konuşmam lazım hiç yolu yok mu?''

''Hayır üzgünüm efendim size çıkışa kadar eşlik etmemi ister misiniz?''

İç çektim ve malikaneden ayrılıp eve gittim.

Odama çıkıp derin düşüncelere daldım. Acaba ne yapmalıydım? Acaba gece malikaneye tekrar gidip onunla özel konuşmalı mıydım?

 Akşama kadar bu konu üzerine düşünüp gece gizlice malikaneye gittim. Hizmetçi Helen'i de yanımda sürüklemiştim.

''Efendim iyi olucak mısınız? yakalanırsak ne diyeceğiz?''

İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin