Aşağı indiğimde Oğuz ve Selin geniş koltuğun bir tarafında oturuyorken ikisi de birbirinden güzel hatunlar hemen yanında oturmuş evi inceliyorlardı. Merve ve Ekin mi? Onlar en uzak köşede oturmuş cilveleşiyorlardı. İçinde benim soktuğum vibratör varken hemde.
Tek eksik Barış neredeydi bilmiyorum ama o gelene kadar kızlarla oyalanabilirdim. ''Selam kızlar, Toprak ben.'' Dedim yanlarına oturup.
''Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum Toprak. Güneş ben.'' Uzattığı elini sıktım.
''İpek. memnun oldum.'' İpek denen kız tam benlikti. Beyaz tenli, orta boylu ve dolgun göğüsleriyle ideal kadın tipime en yakın kızdı.
''Hepiniz aynı okuldan mısınız?"
''Evet sınıf arkadaşıyız. Şey, evin fotoğrafını çekebilir miyim? Gerçekten çok beğendim de.'' Tam hayır diyeceğim sırada yanıma oturan bedenle oraya döndüm.
''Çekemezsiniz.'' Diyen Barışa kızlar dudaklarını büzerek baksalar da Barış'ın pek umrunda olduğu söylenemezdi.
''A-ama ne olacak canım. Selfie de olur.'' Yardım istercesine baktıklarında 'ben karışmam' dercesine ellerimi kaldırdım.
''Mahremiyet denen bir şey var kızlar. İnanın paylaşmak istesem şimdiye kadar paylaşırdım.'' Kızlar bozulmuş bir tavırla Barışı dinlerken Oğuz'un boğazını temizlemesiyle dikkatleri kendine topladı. Gözleri uyarırcasına bakarken ''Barış!" Dedi. ''Abicim siz Toprakla içecek bir şeyler mi getirseniz?''
''Olur.'' Dedim ayağa kalkıp Barışı da kolundan tutup peşimden sürüklerken.
''Evde pek bir şey yoktu yalnız.'' Yalan. Daha dün eve iki poşet abur cubur sokmuştu.
''Buluruz bir şeyler merak etme.''
Mutfağa girdiğimiz de sinirle ona döndüm. ''Barış derdin ne abi ya. Güzelim kızları niye ürkütüyorsun?"
''Bir derdim yok. İlla hepinize uyum sağlayıp onlarla takılmak zorunda mıyım? Hemde kendi evimde.'' Evet bu konuda haklıydı ama Güneş denen kızın Barışı görünce parlayan gözlerinden etkilendiği belliydi. Hangi erkek kendisine öyle bakan bir kızı reddedebilir ki?
''Tamam da.'' Dolaptan meyve sularını çıkarırken yan yan ona bakıyordum. ''...beğenmedin mi şimdi hiçbirini?"
''Konu beğenmek değil. Anlamıyorsun.'' Aklıma gelenlerle gözlerimi irileştirmeden edemedim. Oha amına koyayım. Olabilir miydi?
''Yoksa kızlardan hoşlanmıyor musun?" Güldü. O gülerken bende alıcı gözüyle onu süzdüm. Özellikle kalçasında oyalandığımda yutkunarak gözlerimi çevirdim. Barış cidden... hoştu.
''Âlakası yok.'' Boğazımı temizledim. Tamam sakin ol, yanlış kişiye yükseliyorsun!
''Belki de birine aşıksındır?" Dolgun dudaklarını öne uzata uzata başını iki yana salladığında bakmamaya çalışarak aklımdaki diğer ihtimali söyledim.
''Buldum! Aseksüelsin."
''Neden bu duruma bu kadar taktığını bilmiyorum ama hayır. Hiçbiri değil.'' Elime dolu tepsiyi uzattığında gözleriyle kapıyı işaret etmişti.
Şüpheyle baksam da elimde bardaklarla dolu tepsiyle salona giderken kendi kendime bu işin gizemini çözeceğime söz verirken Ekin'in bir bacağını altına almış koluna doladığı Merve'nin kulağına sokulduğunu görünce bu rahatlığın ona fazla olduğunu farkettim. Herkese içeceklerini verip onlar konuşurken benim için koydukları masaya oturdum. Test çözüyor gibi yaparken cebimden vibratörün kumandasını çıkardığımda suratımda sinsi bir gülümseme oluştu. Ayarı en düşük olacak seviyeye ayarlandığımda hiç düşünmeden bastım düğmesine. Saniyesinde hissettiğinde dondu kaldı. Sırtını dikleştirirken kocaman olmuş gözlerle bana döndü. Gözleri uyarırcasına bakarken inadına ayarını yükselttim. Kasıldı. Burun delikleri genişlerken tırnaklarını dizlerine geçirdiğini gördüm. Çaktırmadan kendini yükseltirken başını iki yana salladı yavaşça.
''Toprak niye orada oturuyorsun?" Diyen İpek dikkatimi dağıttığında ona döndüm. Gülümseyerek önümdeki test kitabını gösterdiğimde Ekin'in sesini duydum.
''Gelmez o. Okul birincilerinin... çalışması lazım.'' Cevap verme gereği duymadan orta seviyeye geçtiğimde başı geriye düştü. Ağzından yüksek bir kahkaha çıktığında herkesin ona bakmasını umursamadan deli gibi gülüyordu.
''Aşkım iyi misin?''
''Biliyor musun Merve, çok iyiyim. Harikayım hatta.'' Artık meydan okurcasına bakıyordu. Tek kaşımı kaldırırken telefonuna uzandı. Aynı anlarda telefonum titredi.
Ekin: elinden bu kadarı mı geliyor?"
Toprak: bana savaş mı ilan ediyorsun?
Ekin: ne anlarsan o.
Toprak: peki;)
Düşünmeden son seviyeye çıkardım. Suratı gittikçe kızarırken yastığı sertçe ön tarafına bastırdı. Alnında boncuk boncuk ter birikirken yapılan bir şakaya gülen arkadaşlarına yalandan bile olsa eşlik edemedi. Ağzı hafifçe açılmış gözleri mayışmış bakarken suratı zevk doluydu. Yüzünü Merve'nin arkasına sakladığında kazağını ısırdığını gördüm. Yüksek sesli sohbetleri yüzünden inlese dahi farkedebileceklerini sanmıyordum gerçi.
Dudaklarımdaki gülümsemeyle onu izlerken alttan kendimi okşamayı ihmal etmiyordum. Kafasını kaldırıp bana baktığında kimsenin onu görmediğini biliyordu ya da umursamıyordu çünkü orta parmağını seksi bir tavırla ağzına götürdüğünde her an inleyeceği belliydi. Öyle bir haldeydi ki sadece yüzüne bakarak bile boşalabilirdim.
O, ikinci parmağını ağzına soktuğunda ayağa kalktım. Onlara doğru yürürken koyu sohbette oldukları için geldiğimin bile farkında olmadıklarından Merveye yanaştım. Omzunu dürttüğümde dalgınca bana baktı. Yalancı bir mahcuplukla yerini işaret edip ''Ekinle konuşmam gereken bir şey var da.'' Dediğimde kız hemen onaylamış ve kalkmıştı yerinden ama onu görmesine izin vermeden hemen oturdum yerine. Bizi her an patlatabilirdi.
''Şşt sakin ol bebeğim. Ayarı düşürüyorum şimdi.'' Kolumdan tuttuğunda yüzüne baktım. Kafasını iki yana salladı.
''Boşalmak... üzereyim.'' Nefes nefese kalmıştı. Omzumu ısırdığında saniyeler sonra boşalmaya başladı. Hiç sesi çıkmıyordu ama titrediğini görebiliyordum. Gözlerim anlık Oğuza kaydığında dişlerini sıkarak arkadaşına baktığını gördüm. Göz göze geldiğimizde çaktırmadan elini boğazına götürmüş, 'sen bittin' dercesine baş parmağını boğazına sürmüştü.
![](https://img.wattpad.com/cover/294630181-288-k98459.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baştan Çıkarma Oyunları (GAY)
Romance+18 Duygular değişken ama çok güçlüdürler. Hüzün çok kolay bir şekilde öfkeye evrilebilir. Ya da mutluluk yerini acıya bırakabilir. Peki nefret gerçekten aşka dönüşebilir mi? Hayır hayır! Bizim hissettiğimiz tutku. Aşk için fazla azgınız. Hetero ol...