Güzel bir şubat gecesinde, elini tuttuğum çocukla sakin adımlarla boş yolda yürürken durmadan birbirimize bakıyor, salak salak gülüyorduk. Yağmur tamamen yerini kar'a bırakmıştı ve birkaç saat içinde hızlanacağı belliydi. Vaktimiz varken bu ânın tadını çıkarmalıydık. İleride dinlenme banklarını gördüğümde boştaki elimle ilk bankı gösterdim.
''Oturalım mı?"
''Olur.''
Anında kabul ettiğinde acele etmeden banka yerleştik. Yan yana, el eleydik. Garip geliyordu. Hayatımda birine aşık olacağımı hiç düşünmemiştim. Ve şimdi o kişi yanımdaydı. Benimle aynı şeyleri hissediyordu. Geceyi aydınlatan turuncu ışıkların altında utangaç gülüşü ve kızardığına emin olduğum yanaklarıyla o herkesi ürküten ama bana sevimli gelen cüssesiyle, artık benimdi.
''Toprak biz şimdi.." devamını getiremediğinde sırıttım.
''Sevgiliyiz. Şanslısın bebeğim. İlk sevgilim sensin.'' İnanamıyormuş gibi bir tavırla bana döndüğünde omuz silktim.
''Nasıl ya. Benim bile kısa da sürse ilişkim oldu. Senin hiç mi?" Başımı iki yana salladım. Gülümsemem bir an olsun silinmezken yüzümden, beklemediği anda dudaklarından bir öpücük çaldım.
''Kimseye ilgi verecek kadar vaktim yoktu. Bilmiyorum o kadar hoşlanmadım belki de.''
''Çok umursamaz konuşuyorsun.'' Burunlarımızı birbirine sürterken alt dudağını ısırdığında bir öpücük daha kondurdum. Dudakları bal gibiydi. Öptükçe öpesim geliyordu.
''Şuan sen dışında kimse umurumda değil.'' Ona her yaklaştığımda olduğu gibi gözlerini kapatmıştı yine. Ellerimiz hâlâ birdi. Boştaki elimle gittikçe daha çok sevdiğim benini okşadım. ''Çok güzelsin.'' Kıkırdadı.
''Dışarıdan bakan biri bana güzel dediğini duysa deli olduğunu düşünür herhalde.'' Muhtemelen. Ama kime ne ki? O benim güzelimdi.
''Sen gördüğüm en güzel şeysin.'' Heyecanlı solukları dudaklarıma çarparken nazikçe öpmeye başladım dolgun dudaklarını. Yumuşakça karşılık verdiğinde dilimi katmadan, sadece dudaklarının tadını almak istercesine emiyordum. Bir alt dudak bir üst dudak derken itiraz edene dek devam ettim.
''Yeter artık. Dudaklarım morardı.'' Zorlukla dudaklarımızı ayırdığında çocuk gibi mızmızlanmak istemiştim.
''Seninle sabahlara kadar birlikte olmak istiyorum Barış. Teninde özgürce dolaşmak istiyorum. Bedeninde öpül-" kocaman olmuş gözlerle ağzımı kapattığında ikimizde afallayarak birbirimize baktık. Neden ağzımı kapatmıştı ki?
''Sus! Deme öyle şeyler.'' Açıkçası, dehşete düşmüş bir hali vardı. Kaşlarım çatılırken elini yavaşça ayırdım ağzımdan.
''Niye ki? Biz artık sevgiliyiz. Her şeyi birbirimize söylemeliyiz.'' Başını iki yana sallarken gözlerindeki o 'umutsuz vakasın' bakışı loş karanlıkta bile belliyken iç çekti.
''Ben tecrübesiz, sen benden daha tecrübesizsin.'' Sırıttım.
''Merak etme, her konuda böyle değilim.'' Göz kırptığımda gülmekle ağlamak arasında kalmış gibiydi ama gülmeyi seçti.
''Bilmez miyim?" Bu biraz acıklı bir tondu ama tepki vermeme izin vermeden kalktı ve beni de peşinden kaldırdı. ''Dondum. Yine hasta olacağız. Gidelim hadi.'' Üstümüze biriken karları silkelerken ayrılan ellerimiz çok geçmeden sanki kaybolacakmışız gibi aceleyle yeniden buluştuğunda parmaklarımızı birleştirdik. Geldiğimiz yolu gerisin geri yürürken rüzgar vurduğunda Barışa sığındım.
''Bana ne zaman aşık oldun?" Meraklı bir sesle konuştuğumda ellerimizi sallamaya başladım o dudaklarını büzmüş düşünürken.
''Tam olarak bir zaman veremem. Seni tanıdıkça, daha doğrusu bana ne kadar benzediğini farkettikçe bir şeyler değişmeye başladı. Annenin hastaneye kaldırıldığı zamanları hatırlıyor musun?" Başımla onayladığımda devam etti. ''O âna kadar düşüncesi bile aklımdan geçse kendimi kötü hissederdim ama seni öyle görünce kalbime daha fazla söz geçiremedim işte.'' Adımlarım duruken heyecanla ona döndüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baştan Çıkarma Oyunları (GAY)
Romance+18 Duygular değişken ama çok güçlüdürler. Hüzün çok kolay bir şekilde öfkeye evrilebilir. Ya da mutluluk yerini acıya bırakabilir. Peki nefret gerçekten aşka dönüşebilir mi? Hayır hayır! Bizim hissettiğimiz tutku. Aşk için fazla azgınız. Hetero ol...