95. FİNAL

9.4K 313 202
                                    

10 YIL SONRA °•°

BARIŞTAN~

''Hayatım hazır değil misin hâlâ?" Bavulları tek tek indirirken telefonumdan saati kontrol ettim. Daha vaktimiz vardı.

''Geliyorum!" Yaklaşık iki dakika sonra kulağına dayalı telefonla merdivenlerin başında Toprak göründüğünde kiminle konuştuğunu anlamıştım. En son 'beni iki saatte bir ara.' Deyip kapattığında sıkıntıyla oflayarak kendini kollarıma attı.

''Konuştum kızlarla. İyilermiş. Gidebiliriz yani.''

''İçim hiç rahat değil bebeğim. Ne yapsak, gitmesek mi?"

''Aşkım sen altı aydır böylesin zaten. Gitsek de gitmesekte aklın kızlarda olacak.''

''Haklısın ama ne yapayım? Nicole neyse de Samantha hiç yerinde durmuyor. Korkuyorum bir şey olacak diye.''

''Bir tanem kocaman kadın bilmiyor mu sence nasıl davranacağını? Hem bu onun ilk hamileliği de değil ki. Rahat bırak kadını.'' Ona inanamıyormuş gibi baktı.

''Yemin ediyorum gamsız herifin tekisin Toprak.'' Beni dudaklarımdan sıkıca öperek susturdu ve elime yerdeki bavullardan birini tutuşturdu.

''aynen sevgilim. Hatta şuan evden çıkmazsak uçağı kaçıracağız ve bu tamamen benim gamsızlığımdan olacak.'' Gözlerimi devirsem de haklı olduğunu biliyordum. Mecbur hızlandım.

''Alkım da annesiyle geleceklerdi en son. Konuşabildin mi?"

''Onlar haftaya gelecekler.'' Dedim. ''Alkım'ın çekimleri varmış.''

''İyi, o gelene kadar bizimkilerle vakit geçiririz.'' Sırıttım.

''Cemresu yollarımızı gözlüyor. Gelmezsek ne yapar eder kendini buraya atar.'' Güldü. Toprak çok şanslıydı. Tam bir abici olan bir kardeşi vardı. Benimkiler şuan ergenliğin zirvesinde oldukları için onlara dokunmuyordum bile.

Birlikte daha önce de anlaştığımız gibi arabalarımız yerine çağırdığım taksiye bindik ve Florida'dan İstanbula gitmek üzere yola koyulduk. Geçtiğimiz her sokaktan kısa bir süreliğine de olsa ayrılmak üzse de istanbulda ayrı kaldığım, kavuşmak için can attığım çok şey vardı.

Ha, hayatımızda ne gibi değişiklikler olduğunu merak ediyorsanız, bırakayım onu da Toprak anlatsın. Kocam diye demiyorum ağzı iyi laf yapar...





EKİN'DEN~

Çalan telefonun sesiyle gözlerimi zorlukla araladığımda ağzımdan kaçan kısık sesli küfürle doğrulmaya çalıştım. Gece ne kadar içmişsem ne yanımdaki çırılçıplak kadını hatırlıyordum ne de baş ağrımdan gözümü açabiliyordum doğru düzgün. Yanımda yatan esmer güzeli kadın sesten rahatsız olmuş olacak yorganı tamamen üstüne alıp sızlanarak arkasını döndü ve uykusuna devam etti.

Umursamazca telefonu açıp kulağıma dayadım ve boğuk çıkan sesimle ''efendim?" Diye cevapladım.

''Ekin? Kusura bakma uyandırmış olmalıyım. Malûm, senin bu saatte uyanmış olman imkansız.'' Sonlara doğru laf sokmak ister gibi kısılan sesi gözlerimi değirmene sebep oldu. Boşandıktan sonra arkadaş kalma olayı en fazla bu kadar oluyordu işte.

''Ne vardı Merve? Sende işlerden kafanı kaldırdın da bu saatte aklına ben mi geldim?"

''Saat on bir Ekin! Bugün çocukları okuldan alacağını söylemiştin.'' Aklıma Ekim ve Melisa'nın gelmesiyle elimin tersini alnına yapıştırdım şak diye. Tamamen unutmuştum onları.

Baştan Çıkarma Oyunları (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin