30. Kayıp

10.6K 478 97
                                    

Barış: Toprak neredesin lan? Arıyoruz açmıyorsun. (09.50)

Barış: bir şey mi oldu? Yanına geleyim mi?

Barış: şimdi duydum hocadan. Takımdan ayrılman gerekiyormuş. (12.26)

Barış: bununla alâkalı değil mi?

°•°•°

Ceren: bebeğim annen beni aradı sana ulaşamamış (12.45)

Ceren: ya tamam yalandı. Barış merak etti seni ve şimdi bende kuduruyorum.

Ceren: neredeysen söyle ben geleceğim bir tek. Valla bak.

Ceren: cevap vermezsen anneni arayacağım. Yaparım bilirsin.

°•°•°

Ekin: şuan her neredeysen ihtiyacın olan kişi benim. Biliyorsun.

Ekin: anahtarın bende var. Seni evinde bekleyeceğim. (15.03)

°•°•°

Oğuzhan: ne lan bu tavırlar! Ergen misin amk? Barış ne kadar endişelendi haberin var mı gerizekalı?

Oğuzhan: sen hele bir dön bak sana ne yapıyorum. (17.22)

Nerede olduğumu bile bilmezken vücudunu bana sürten insanların arasından kendimi dışarı attım. Tekinsiz sokakta kaldırıma oturup tek tük gelen geçen insanlara baktım. Cebimde beş kuruş para kalmadığı için telefonumu çıkardığımda gelen aramaların ve mesajların içinden ilk gözüme çarpana tıkladığımda ikinci çalışta açılan telefonla Barış'ın endişeli sesini duydum.

''Toprak! Neredesin Allahaşkına ya. Sabahtan beri sana ulaşmaya çalışıyoruz.''

''Nerede olduğumdan emin değilim. Gelip beni alır mısın?" Bir süre ses çıkmadığında sokak sesleri kulağıma doluşmuştu.

''Konum at. Geliyoruz Oğuzla.'' Görmeyeceğini bilsem de başımı sallayıp onaylandığımda telefonu kapatmamıştı. Bende kapatmadım.

Hâlâ gözlerimin önüne babamla o adamın gelmesine inanamıyordum. Bu o kadar tuhaf bir görüntüydü ki! Babam birine sarılıyor, onu korumaya çalışıyor! Benim babam lan!

Babamın annemle istemeden evlendiğini en başından beri biliyordum. Onun gençliğinde bir adama aşık olduğunu ilk annem söylemişti bana. Babamdan nefret edeyim diye söylediğini biliyordum ama erkeklerden de hoşlanan ben için herhangi bir önemi olmamıştı benim için bu bilginin. Bizi hayatını karartmakla suçladığını biliyordum içten içe. Daha doğrusu annemi. Çünkü annem babamın başka birini sevdiğini bildiği halde onunla evlenerek hem benim hem babamın hem de kendi hayatının içine sıçmıştı.

Ve şimdi ikisi de hiçbir şey yaşanmamış gibi kendi hayatlarının tadını çıkarırken ara ara benim varlığımı hatırlayıp yanıma geldiklerinde işte böyle bir enkaz bırakarak gidiyorlardı. Birbirimize iyi gelmiyorduk. Anlamıyorlardı.

Düşüncelerimi bölen gürültüyle soluma döndüm. İçeriden üç kız iki erkek kahkahalarla çıktığında onların az önce dans ettiğim grup olduğunu farkettim. Daha saatin erken olmasına aldırmadan deli gibi içmiş olmalıydılar. Gözlerimiz kesiştiğinde onlarında beni tanıdıklarını farketmiştim.

Erkeklerden biri sırıtarak kolumdan tutup kaldırdığında ''nereye gittin yavrum?" Diye sormuş, bedenime sarılarak dans edercesine hareket etmeye başlamıştı.

''Ben hep buradayım.'' Dedim belindeki eli popoma inerken.

''Bizde eğlenmeye ne dersin? Seni çok güzel tatmin ederim.'' Dalga geçercesine gülmeme engel olamadım. Bu çocuk cidden beni becerebileceğini mi sanıyordu?

Baştan Çıkarma Oyunları (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin