☪ 5. BÖLÜM
"Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!"
ALTAY'DAN
"Kaç oldu asker?" diye bağırdım gür sesimle. Timimle birlikte içtimadan sonra genel egzersiz çalışmalarına başlamıştık. Hepsi şuan şınav çekmekle meşguldü. Doğal olarak bu süreci yönetmek benim görevimdi ve sabahın altısında uygulama alanında soluğu almıştık.
"Sıfır komutanım!"
Kesinlikle sıfır olmadığını onlar da biliyordu ama vermeleri gereken cevap tam olarak buydu. Başımı sallayarak asteğmen Berat'ı onayladım. "Yoruldunuz mu?" diye kükredim bu kez aksini duymak istemediğimi belirten ses tonumla.
"Hayır komutanım!" diye bağırdılar bir ağızdan.
"Güzel..." dedikten sonra "Şınav pozisyonundan mekik pozisyonu al!" diye bağırıp altı kişilik sırayı baştan sona dolaşmaya başladım. Hepsi komutumla birlikte mekik çekmeye başlarken tek tek hareketlerini inceliyordum. Asla taviz vermemeye çalışıyordum çünkü bir anlık kırılma noktasında bile askeri eğitimin disiplininde çatlaklar oluşur, ciddiyet kaybolurdu. Ben ciddiyetsizlikten nefret ederdim.
Timimin en büyük şanssızlığı benim onların komutanı olmamdı muhtemelen. Kolay bir adam değildim, askeri eğitimim boyunca da kolay bir adam olmayı başaramamıştım. Zaten askerlik ciddiyet isterdi. Buraya laylaylom yapmaya değil, vatanı savunmak için özel eğitim almaya veya bu eğitimi vermeye geliyorduk. Aksi davranışlar söz konusu bile değildi. Sadece görevimiz dışındaki günlük yaşantıda her şey olağan devam ediyordu. Timle buluşup bir lokantada kebap yemeye falan gidiyorduk, bazen birbirimizin ailelerine ziyaretlerde bulunuyorduk. Başka türlü kolay kolay ortamlara giren biri değildim. Kendimi bildim bileli sürekli katı bir insandım. Her neyse!
Ben timin mekik çekmesini izlerken yanıma uzman çavuş Emre geldi, asker selamı vererek "Komutanım önemli." dediğinde izin verir gibi başımı salladım. "Dinliyorum Emre." deyip ona döndüm ama arada timin verilen emre uyup uymadığı da kontrol etmeyi unutmuyordum.
"Alay komutanlığından size geldi komutanım." deyip elindeki zarfı bana uzattı. Hızla askerin elindeki zarfı aldım. İki gündür merkezi komutanlıktan haber bekliyorduk.
"Tamam Emre. Sen gidebilirsin." derken dikkatle zarfın içindeki kağıdı çıkardım. Kağıdın katlarını açarak okumaya başladım. Nihayet beklediğimiz haberi almıştık. Şimdi acil toplantı için alay komutanlığına geçmemiz gerekiyordu. Kağıdı tekrar katlayıp zarfa yerleştirdim ve cebime koydum. Terden sırılsıklam olmuş timin başına geçerek konuşmaya başladım. "Tim, ayağa kalk!" Hepsi ayağa kalkınca devam ettim. "Karargahın dışında üniformalarınızla bulunmanız için son 10 dakika! On dakika sonra hepinizi hazır bir şekilde kapının önünde göreceğim!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKSTREM
RomanceAşkın barut kokan hâli... UYARI! → İncelemekte olduğunuz kitap 16 yaş ve üzeri için uygundur. Olumsuz örnek oluşturabilecek unsurlar içermektedir. → Kitaptaki olaylar, mekanlar ve kişiler tamamen hayal ürünüdür. → (Ç)alıntı durumunda yasal işlem b...