13. Bölüm

8.5K 367 64
                                    

Arkadaşlar bu bölüm sonradan eklendi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Arkadaşlar bu bölüm sonradan eklendi. Oy verip yorum yapın lütfen. 🙏 Kitabın keşfedilmesi için bunlar çok önemli.

☪ 13. BÖLÜM

"Garb'ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar..."

NEVA'DAN

BİR HAFTA SONRA

İfadelerimizin alınmasının üzerinden tam olarak bir hafta geçmişti. Bu bir haftada bize ayarlanan evde ölü gibi yaşamıştım. Sıkıntıdan telefonumla uğraşmış, bir sezon dizi bitirmiş, olabildiğince ailemle konuşmuştum sırf zaman geçirebilmek için. İlk üç gün sosyal medyayı takip etmiyordum göreceğim haberlerin korkusundan. Dördüncü gün nihayet gündemden düştüğümüzde sanal alemdeki hayatıma geri dönerek bolca vakit geçirmiştim. Sürekli odamda kalmış, nadiren salona inmiştim.

Altay'ın yüzünü bir elin parmaklarından daha az görmüştüm çünkü yemek yiyeceğimiz zamanlar dışında birbirimizi görmüyorduk. Öyle bir inat yapmıştık ki... Birbirimizi görmemek için sessiz bir savaş ilan etmiştik. Onun bulunduğu ortamlardan ben kaçıyordum, benim bulunduğum yerden Altay kaçıyordu.

"Gizem dediğin arkadaşın güzel mi? Konuşsana kızım, iki saattir aval aval yüzüme bakıyorsun!" diye bağıran Oktay'ın sesiyle kendime geldim. Bugünlerde çok dalgın birine dönüşmüştüm. Bana kızmakta haklıydı canım arkadaşım.

Elimdeki telefonun kamerasını düzelttikten sonra ona gülümsemeye çalıştım. Keşke görüntülü aramasına yanıt vermeseydim. Her an bir yerlerden Altay görüş açısına girecek diye, ifşa olacağım diye ödüm kopuyordu. Allah'tan odamdaydım. Altay odama kafasına göre giremezdi.

"Konuşacak mısın bugün?" diyen sesle düşünmeyi bıraktım.

"Kusura bakma. Kolay şeyler yaşamadım. Ara ara böyle dalıyorum." diye ajitasyon yapmaya çalıştım. Bu aralar bu bahaneyi oldukça sık kullanıyordum beni arayan herkese karşı.

"Atlatacaksın bu günleri. Konuştuk bunları seninle." dedi Oktay net bir şekilde. Ardından ciddiyetini kaybedip göz kırptı. "Eee? Sorduğum soruya cevap vermedin? Arkadaşın güzel mi?" diyerek oluşan gergin atmosferi dağıtmaya çalıştı.

"Gizem çok güzel fakat sana bakmaz. Sevgilisi var onun." diyerek konuyu değiştirmesine ayak uydurup yalan söyledim.

Oktay'ı çok iyi tanıyordum. Şuan kafamı dağıtmak için konuyu değiştirmiş gibi davranıyordu fakat ciddi olduğuna emindim. Onunla liseden beri yakın arkadaştık ve kendisi ne yazık ki çok çapkın biriydi. Almanya'daki arkadaşım Gizem'in yanında kaldığım yalanına diğerlerinin inandığı gibi inandığı için kaç gündür ömrümü yemişti. Hatta bir ara Gizem'le konuşmak istemişti. Önünde sonunda dayanamayıp yalan söylemek zorunda bıraktırmıştı beni şimdi olduğu gibi.

EKSTREMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin