7.Bölüm: Kışın Açan Güneş

1.1K 77 131
                                    

Selam Kar Tanelerim 💜
Umarım iyisinizdir, günleriniz nasıl geçiyor?
Bölüme geçmeden size birkaç sorum var;
Sizce hikâye nereye gidiyor?
Emir ve Duru ilişkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Emir ve diğerleri gerçekleri öğrenirse nasıl olur?
Yorum ve oyları unutmayın 🕯️
Sizleri seviyorum, keyifli okumalar ❤️💜

Selam Kar Tanelerim 💜Umarım iyisinizdir, günleriniz nasıl geçiyor?Bölüme geçmeden size birkaç sorum var;Sizce hikâye nereye gidiyor?Emir ve Duru ilişkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?Emir ve diğerleri gerçekleri öğrenirse nasıl olur?Yorum ve oyları...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eldivenlerimi çıkardım ve onları Kerem'in elindeki poşetin içine koydum. Daha sonra Ufuk ve Kerem'in de aynısını yapmasını istedim. Eldivenleri, pamuğu ve eteri koyduktan sonra odadan fırladım. Kerem'e bir sprey boya verdim. "Git, kendi odanı boya ve spreyi bana getir." Hızlıca odasına girdi. Ufuk'un odasına girip, her yere rast gele boya sıktıktan sonra Kerem girdi. Boyayı elime verirken konuştum. "Işıkları aç. Her yerin ışığını." Kafasını sallayarak odadan çıkarken baza olan yatağı kaldırdım ve altına poşeti koydum. Aniden ışıklar açıldı. Odaya daha dikkatli baktım.

Yeşil renk bir genç odası takımı vardı. Camın önünde çalışma masası, onun yanında bir şifonyer vardı. Yatağın çaprazındaki duvarda bir aynalı gardırop ve askılık duruyordu.

İncelemeyi bıraktım ve bazayı geri indirdim fakat aniden üstüm dikkatimi çekti. Küfrettim ve kapüşonlumu çıkarıp, Ufuk'un dolabından yeni bir tane alıp giydim. Üstüme bol gelen mor kapüşonlu kafamı çok iyi gizliyordu. Bir pantolon ve sweat alıp, yatak odasına döndüm.

"Bunlar ne?" diye sordu Ufuk merakla. Adrenalin yüzünden her yanım geriliyordu ve beynim savaş ya da kaç emrini verip duruyordu. Kafamın içindeki korkmuş küçük Güneş'i susturmaya çalıştım.

"Giy şunları ve kirlileri bana ver." diyerek odadan çıktım. Ev aydınlanmıştı ve sirenler giderek yaklaşıyordu. Adrenalin yüzünden vücudum tir tir titrerken Ufuk üstünü değiştirmiş bir şekilde odadan çıktı ve boyalı kıyafetleri bana verdi. Geri onun odasına girip, onları da bazanın altına koydum. Koridora çıkıp, Kerem'e baktım.

"Git polislere kapıyı aç. Komşulardan biri bizi aradı, evde biri olduğunu ve ailenize ulaşamadıklarını söyledi. Bizde mecburen, geldik. Ben akşamdan beri sizinleydim. Eve girdiğimizde kapı açıktı ve ebeveynleriniz baygındı." Kerem kafasını salladı ve aşağı koştu.

Başım dönüyordu. Hala çok korkuyordum, ya işe yaramazsa, dedi içimden bir ses. Dizlerim titrerken merdivenin korkuluğuna tutundum. Eğer suçlu bulunursak ve bunu teyzem duyarsa beni annemin yanına gönderirdi.

"Güneş?" dedi bir ses uzaktan. Algılayamıyordum... Aniden elimde telefonum ötünce, yere çöktüm. Arayan kişiye baktım. Derin. Titrek bir nefes alırken gözlerimi kapattım. "Hey, bir şey olmayacak. Planın harika ve anlamayacaklar..."

Hışımla ve öfkeyle ona döndüm. "Sana yapma, demiştim! Direkt çıkıp gitseydik bu akşam bunlar olmazdı." derken gözlerine suçlu ve acı dolu bir ifade yerleşti. Şu an ona acıyacak halim yoktu. Aniden merdivenlerde polisler belirdi. Üç kişilerdi.

Ufuktan Doğan Güneş #WATTYS 2022 YARI FİNALİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin