12.Bölüm: YBE-2.Kesit

279 51 0
                                    

Direksiyonu çevirirken, önündeki arabaya sinirlenip kornaya bastı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Direksiyonu çevirirken, önündeki arabaya sinirlenip kornaya bastı. "Ecem ile senin yüzünden ayrıldığını düşünüyor. Arkadaş, ne çok yol ayrımı var. Şimdi ne tarafa?"

"Dümdüz devam et. Eski sevgilisi ile konuşuyor, kız haklı olarak ayrılmıştır. Bana neden kızgın?"

"Neden acaba Duru? Adama, kız arkadaşının yanında 'Eski sevgilinle konuşurken...' bilmem ne gibi bir şey dersen adam da haklı olarak senden bilir."

Gözlerimi devirdim. "Hemen sana mı anlattı? Oğuz'a kafa göz dalacaktı, ne yapsaydım?"

Alayla güldü. "Dümdüz devam ediyorum değil mi?" Dediğinde kafamı salladım.

"Galiba, geleceği tahmin etmenin kötü yanı da bu. Karışmaman gereken şeylere dalmak."

Utandığımı hissettim. Gerçekten bu özelliğim yüzünden burnumu olur olmaz her şeyin içine sokuyordum. Annem de bu huyum yüzünden bana kızsa da kendime engel olamıyordum işte.

"Hey, bu benlik bir şey değil. İkinci sokaktan devam et ve sağa dön. O köşede ineyim." Dediğimde kafasını salladı.

"Elimde olmadan oluyor. Şöyle düşün, annene araba çarpacağını önceden biliyorsun. Karşıdan karşıya geçerken onu tutmaz mısın?"

Kafasını iki yana salladı. "Aynı şey değil." Dediğinde ofladım. Sağa döndü ve köşede durdu. "Aynı şey değil çünkü annem bir yabancı değil, eğer bunu bir başkası için görseydim, kader der geçerdim, inan bana kimse kimseyi bu kadar önemsemez bu dünyada."

"Orası doğru. Her neyse, bıraktığın için teşekkür ederim." Diyerek arabadan indim. El salladı ve gitti, bugünde şanslı günümdeydim.

Binaya yöneldim, karşıya geçmek için adım attığım anda birisi bileğimden tuttu ve beni arabanın altından ezilmekten son anda kurtardı. Başımı uzun boylu kişinin göğsüne çarptığımda hafifçe geri çekilip, kapüşonumu tuttum fakat kişinin uzun boyu, ayakkabıları ve limon kokusu kime çarptığımı gösteriyordu.

"Kutay'ın büyüsüne çok kapıldın herhalde, gözünün önüne bakmıyorsun." Diyerek laf attığında duraksadım ve ona ters bir bakış attım fakat yüzümü gizlediğim için görmedi ve bu sinirlerimi daha çok bozdu.

"Ne saçmalıyorsun?"

Sesi, kıskançlık ve öfke ile taşıyordu. "Ne işin vardı, onun arabasında?"

"Yolda yürürken, karşılaştık. Üşümüştüm, o da beni bıraktı. Ne var bunda?" Dediğimde sinirle bir iç çekti.

"Beni veya Derin'i arasaydın gelirdik."

Yumruklarımı sıktım. "Derin ve Mete en son teyzemlere gidecekti, seni de rahatsız etmek istemedim. Ayrıca sana ne arkadaşım?" Dedim, son kelimeye vurgu yaparak.

Kaşlarını daha çok çattı. "Arkadaşım, deme. Çarşamba günü konuştuklarımı hatırlatırım."

Omuz silktim. "Arkadaştan fazlası için kullanılan bir terim yok. Ne diyeyim, arkadaşımdan fazlası veya ilgilendiğim mi?" Dediğimde güldü ve burun kemerini sıktı. Siyah bir pantolon, lacivert bir sweat ve montu vardı üstünde. Elindeyse, arabanın anahtarı vardı ve onunla oynuyordu.

"Onu da sen düşün, Güneş."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ufuktan Doğan Güneş #WATTYS 2022 YARI FİNALİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin