"Kerem, ben kaza yapıyordum. Araba kullanamıyorum."
"Kaza mı?" Derken arkadan Derin'in ve Ufuk'un sesleri duyuldu. Ne dedikleri tam anlaşılmıyordu. "İyi misin?"
"Evet, ama araba kullanamıyorum. Gelip, sen sürer misin?"
"Yolun üstündesin değil mi? Marketten sonraki yol?"
"Evet."
"Tamam, geliyorum." Dedi ve kapattı. Ayağa kalkıp onu beklemeye başladım.Zaten aynı yere gidiyorduk, o yüzden sorun olmazdı sanırım. O gelmeden kendimi toparlamaya çalıştım. Gözyaşlarımı sildim ve hıçkırıklarımı yuttum. Yaklaşık beş dakika sonra Ufuk'un arabası gözüktü, Kerem arabadan inerken, Derin ve Ufuk ile göz göze gelmemeye çalıştım. Şoför koltuğunun yanındaki koltuğa binip, kemerimi bağladım ve çantamı kucağıma alıp kafamı daha çok eğdim. Kerem direksiyona geçip gaza bastı ve dönüş yapıp eve sürdü.
"Teşekkür ederim," Dediğimde omuz silkti ve derin bir nefes aldı. Böyle şeyleri çok umursayan biri değildi.
"Lafı olmaz ama... Merak ediyorum."
"Derin'i mi, Ufuk'u mu?" Dediğimde sırıttı.
"Bu işimi kolaylaştırır. Emir ile ne oldu?"
"Hem benimle hem de Hale ile ilgilenemez. Seçimini yaptı, bende gidene yol verdim." Dedim acıyan içimle. Kalbim sıkışıyordu ve canım... Çok çok yanıyordu. Gözyaşım elime damlarken kafasını saniyelik, kapüşonuma çevirdi. Arabaya keskin parfümünün kokusu yavaş yavaş siniyordu. Rahatsız ediyordu, parfümü.
"Ona yol vermişsin ama sanki, kendine aynı yolu verememişsin." Dediğinde duraksadım.Haklıydı... Ben hala bir haftada kurduğumuz bağ ile oluşan o buzdan şeyi eritmesini kabul etmemiş, her yana saçılan ve gittikçe ısınan suyu soğuk tutmaya çabalıyordum. "Emir'in yaptıkları, seçimleri veya senin yaptıklarınla ilgilenmiyorum, çünkü beni ilgilendirmez ama kardeşim şerefsizin teki değil. Evet, salak ama şerefsiz değil."
"Nerden biliyorsun?"
"Biliyorum işte." Dedi, omuz silkerek. "Son bir haftadır, başımıza gelmeyen kalmadı, kafası bozuktu gitti Hale'ye, çocukluk arkadaşına sardı."
"Benimde kafamın bozuk olduğu anlar oluyor ama gidip, başka erkekleri... Hayatıma almıyorum." Dedim, ters bir tonda.
"Demeyecektim, dedim ama sen bu Hale meselesine neden takıldın? Hayırdır?" Diye sorunca yutkundum. Takıldığım yoktu ki... Sadece kullanılmış hissediyordum.
"Kullanılmış hissediyorum, Kerem. Eylem'in aynı anda hem seninle hem de Mete ile arkadaşlık yaptığını düşün ama bu normal bir arkadaşlık değil, çok..."
"Narin bir şey. Civcivi fazla sıkarsan ölür, fazla bırakırsan kaçar." Ben ona aslında buz küpü diyordum fakat konumuz şu anda bu değildi. Bu yüzden sessiz kalmayı seçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufuktan Doğan Güneş #WATTYS 2022 YARI FİNALİST
Novela JuvenilTHE WATTYS 2022 YARI FİNALİSTİ "Sana bir şey itiraf edeceğim," "Neymiş?" "Sanki doğduğumdan beri bir parçam hep bu anı bekledi. Seninle tanıştıktan sonra..." "Tamamlandım. Dünya dönmeye devam ederken bırakmıştım onunla dönmeyi. Gücüm yoktu daha...