9.Bölüm: GİS 2.Kesit

357 43 0
                                    

Derin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Derin... Babamla mı görüşüyordu? Ben, o üzülmesin diye ondan beni arayanın, o olup olmadığını saklarken... Nasıl böyle bir şey yapıp, bizi bırakan adamla arkamdan iş çevirmişti? Gözyaşlarım akarken ağzımdan ufak bir hıçkırık kaçtı. Arkamdaki sandalyeye çökerken Kerem yutkundu. Daha kaç kere güvenim kırılacaktı ki sanki?

"Duru..." Diye mırıldandı Kerem. "Özür dilerim... Böyle öğren istemezdim. Benden öğren istemezdim." Dedi ve dudaklarını ısırdı. Gözlerim kalabalığın arasında geziniyordu, boş boş. Gözlerimin içine baka baka bana yalan söylemişti. Ağladığımda benimle ağlamış, bana sarılmıştı. İçi acımamış mıydı bana yalan söylerken? Kulaklarımdaki müzik uğuldadı ve yok oldu. Oysa mekan gürültülüydü bunu biliyordum fakat sessizlik beni boğuyordu. İçimdeki Küçük Güneş çığlıklar atarak ağlarken, göğsümde bir sızı ve sol kolumda ağrı hissettim. Gözlerimi kapattım ve sadece içimdeki şeye odaklandım. Acı veya hayal kırıklığı. Hangisiydi, yaşadığım? İkisini de yaşıyordum belki de fakat kaldırabilecek miydim?

Aniden kalabalığın içinde Hale ve Ufuk'u gördüm. Hale, Ufuk'u öpüyordu ve Ufuk geri çekilmiyordu. Önce Kar Tanesi ile bir şeyler paylaşmaya çalışmış, sonra benimle konuşmuş ve en sonunda onu öpüyordu. Derin bana yalan söylüyor, babamla görüşüyordu. Beynim çorba gibiydi ve ne tepki vereceğimi şaşırmıştım.

"Ne zamandır?" Diye bir fısıltı çıktı ağzımdan. Hale ve Ufuk arasındaki şeyi mi soruyordum yoksa Derin'in babamızla olan görüşmesini mi, emin değildim.

Kerem yutkundu. "Üç yıl önce ulaşmış ona. Arada konuşuyorlar." Dedi kısaca. Üç yıl. Beni psikologlara yollamasının nedeni olan adamla üç yıldır, benden gizlice... İnanmak istemiyordum. Ben ne buna, ne de şuan karşımda birbirlerini öpen iki insana inanmak istemiyordum. Ayağa kalktım ve yutkundum.

"Kerem..." Dediğimde gözlerindeki korkuyla bana baktı. "Ben gidiyorum, midesi bulandığı için gitti, dersin. Arabanın anahtarları sende mi?" Dediğimde itiraz etti.

"Bu halde nereye gideceksin? Duru-"

"Kerem." Dedim keskin bir ifadeyle. "Sus." Dedikten sonra anahtarları bana uzattı, onları aldım ve çıkışa doğru ilerledim. Bana çarpan insanlara karşın tepki vermedim. Montum, Derinlerin orda kalmıştı ama çok da önemli değildi. Saçlarıma düşen kar tanelerine baktım. Milyonlarca soğuk parçaya. Kalbimde bir buz dağıyken parçalanmış ve kar tanelerine dönmüştü. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ufuktan Doğan Güneş #WATTYS 2022 YARI FİNALİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin