THE WATTYS 2022 YARI FİNALİSTİ
"Sana bir şey itiraf edeceğim,"
"Neymiş?"
"Sanki doğduğumdan beri bir parçam hep bu anı bekledi. Seninle tanıştıktan sonra..."
"Tamamlandım. Dünya dönmeye devam ederken bırakmıştım onunla dönmeyi. Gücüm yoktu daha...
Selam Kar Tanelerim 💜 Nasılsınız ✨ Günleriniz nasıl geçiyor 🍂 Gecikme için özür dilerim 🕯️ Çok uzatmadan sizi bölüm kesitleriyle baş başa bırakıyorum ❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alayla güldüm. "Yapma, be Hale! Ne olduğunu benden daha iyi biliyorsun. Söylesene, babacığının kollarına koştuğunu, ona benden ne kadar nefret ettiğini ve daha pek çok şeyi anlattığını."
"B-ben, bilmiyorum."
Ufuk kaşlarını çattı. "Ben senin oyuncak bebeklerinden değilim! İstediğinde her şeyi elde edebileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun! Senin gibi biriyle arkadaşlık yapamam! Ya, babana engel olur, bu işi çözersin ya da arkadaşlığımızda batar!" Diye bağırınca aniden, irkildim. Bir iki adım geriledim, onu ilk kez bu kadar öfkeli görüyordum.
Hale kaşlarını çatıp haykırdı. "Defolun! Defolun evimden!" Dediğinde hızlıca evden çıktım. Ufuk peşimden gelirken hızımı arttırdım. Bana kalırsa, Hale bizim inadımıza bu oyuna devam edecekti, Ufuk onu çok kışkırtmıştı.
"Sen dur bakalım, Güneş Hanım!" Diyerek kolumdan tuttu ve beni arabasına sürükledi. "Nedir benim bu kadınlardan çektiğim, birisi hayatımın gerçeğini saklar, öbürü arkamdan bıkmadan iş çevirir, diğeri beni elde etmek için milleti tehdit ederi, ötekisi özür dilemesi gerektiği halde, hala bir şeyler geveler. Bıktım!" Derken hiç sesimi çıkarmadım ve içini döküşünü izledim. Arabaya binip kemerimi bağlarken şoför koltuğuna geçti ve gaza bastı. "Ulan, bir de tek tek gelmezler ki! Geldiler mi üst üste gelirler. Ya, sen bana sormadan neden onunla muhatap oluyorsun?"
Kaşlarımı çattım. "Biriyle konuşmadan önce sana danışmam gerektiğini bilmiyordum Ufuk Hazretleri! Kusura bakmayın!"
"Güneş!" Diyerek önündeki arabaya daha kızdı ve kornaya bastı. "Kim dedi sana, Hale diye? Kutay ve Efekan'ın bir ilgisi var."
Ofladım. "Ben kendim anladım! Yok onlarla ilgisi!"
Sol elinin baş ve serçe parmağını kulağına tuttu. "Lütfen, hattan ayrılmayın. Sizi külahıma bağlıyorum..." Dediğinde koluna vurdum. "Bir kez olsun, birbirimize karşı dürüst olalım."
Pes ettim, normalde asla inadımı bırakmazdım fakat bunu öğrenmezse yeni bir araştırmaya girecekti ve beni bir de kendisiyle uğraştırmak zorunda kalacaktı.
"Bizim ilk resmi olarak karşı karşıya geldiğimiz gün içinde Efekan'ın olduğu bir olaya karıştım. Kutay ve Efekan yakın arkadaşlar, bana onun çok sinirli olduğunu söyledi. Bende ondan şüphelenip konuştum, bugün. Ne tesadüf ki, ikisi de bana Hale'nin olabileceğini söyledi. Olay bu tamam mı!" Diye bağırdım öfkeyle.
