2.Bölüm: Kar Tanesi

1.9K 143 528
                                    

Selam, kar tanelerim! Dün aslında bu bölümü de koymalıydım fakat maalesef yetiştiremediğim için koyamadım.
Bugüne kısmetmiş :)
Siz nasılsınız, gününüz nasıl geçiyor ve neler yapıyorsunuz?
Şimdi gelelim, geçen bölüm sorularına;
En çok dikkatinizi çeken karakter kimdi?
En çok sizi üzen ve kalbinizde oynamalar yaratan karakter kim olmak üzere?
En çok kimi kendinize yakın buluyorsunuz?
Bu sorulara cevap verdiyseniz sizi bölüme alalım :)
Seviliyorsunuz efenim 💜
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum :)

  Bugüne kısmetmiş :)  Siz nasılsınız, gününüz nasıl geçiyor ve neler yapıyorsunuz?  Şimdi gelelim, geçen bölüm sorularına;  En çok dikkatinizi çeken karakter kimdi?  En çok sizi üzen ve kalbinizde oynamalar yaratan karakter kim olmak üzere?  En ç...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⛸️❄️💜🔮🍀

Alarmın sesinden çok, kulağımda çınlayan Fiko'nun sesiyle araladım gözlerimi. Daha sonra geri kapattım ve onları ovuşturup kendime gelmeye çalıştım. Yorganı itip, doğruldum ve gerindim. Fiko, merakla beni izliyordu ve bir yandan da, kanatlarını açıp, kendince geriniyordu. Çoraplarımla, panduflarımı giydim ve sırtıma bir yelek aldım. Ayağa kalkıp, yatağımı topladıktan sonra, Fiko'nun kafesini açtım ve yemeğiyle suyunu kontrol ettim. "Sana da günaydın, Fiko." diye mırıldanıp, perdeleri açtım. Hala çok uykum vardı, gecenin bir yarısı Derinlerin çıkardıkları sesler yüzünden uyanmam berbat olmuştu çünkü bir robot gibiydim. Gece on iki de yatıp, deliksiz uyuyarak sabah yedi de kalkmazsam tüm gün zombi gibi oluyordum. Bu alışkanlığım, tek başıma uyumaya başladığımdan beri böyleydi.

Banyoya girdim ve saçlarımı at kuyruğu yaptım. Orta parmağımı alnımdan başlayan ve çeneme kadar devam eden sol yüzümdeki yara izinin üstünde dolaştırdım. Musluğu açtım ve akan soğuk su ile yüzümü yıkadım. Rutinlerimi tekrarlayıp banyodan çıktığımda saat yediyi çeyrek geçiyordu. Odama geri girdim ve siyah taytımla, gri, desensiz bluzumu giydim. Aniden çalan kapıyla ofladım ve kapıya yöneldim. Delikten bakınca gelenin Derin olduğunu gördüm. Tam açacakken kapının yanındaki aynayla göz göze geldim. Yüzüm açıktı! Hızlıca odaya koşarken bir yandan da bağırdım. "Geliyorum!" Bulduğum kapüşonlu siyah hırkayı aldım ama Derin gıcığı kapıyı alacaklı gibi çalıyordu. Kapüşonluyu giymeye vaktim olmadığı için arka kısmını kendime çevirip, tüm yüzümü kapattım. Kapıya bir yerlere çarparak ulaştıktan sonra kolu bulup aşağı indirdim.

"Kahretsin! O ne!" diye bağırdı Derin. Büyük ihtimalle geriye sıçramıştı çünkü, adım sesleri duymuştum. Derin bir nefes aldım ve yutkundum.

"Yüzüm açıktı, gizleyemedim, ondan. Alacaklı gibi çaldığın için!" Söylenmeme karşılık onu göremesem de gözlerini devirdiğini tahmin ettim. Bana kızdığında veya bir alışkanlığımı gördüğünde bunu yapıyordu.

"Aman Duru, sende. Ne olur, azıcık görsem o yeşil gözlerini." dedi mızmızlanarak.

"Yeşil göz istiyorsan, git aynaya bak Derin. İkiziz biz." Aniden burnuma bir limon kokusu doldu. Şiddetli ama güzel bir kokuydu. Limonu severdim. Gözlerimi yumdum ve algılarımı açtım. Ellerime bir esinti doldu, biri kolunu kaldırmıştı. Elin kapüşonuma gittiğini hissedince, tahmini olarak bileğinin gideceği yeri hesapladım ve elimle yakaladım. Doğru, hesaplama. Kişinin bileğini tam olarak yakalamıştım.

Ufuktan Doğan Güneş #WATTYS 2022 YARI FİNALİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin