Selam Kar Tanelerim ❤️
Kesitlerden hemen sonra sizlerleyim 💜
Lafı çok uzatmadan bölüm sorularıma geçiyorum;
Sizce Emir'in Duru'ya tepkisi ne olacak?
Duru artık nasıl davranacak?
Derin ve diğerleri her şeyi öğrenecek mi?
Oy ve yorumları unutmayın ❤️
Keyifli Okumalar dilerim ❤️


-Emir Ufuk Doğan-
"Allah kahretsin!" diye bağırdım, boşluğa doğru. Yalan söylemişti! Gözlerimin içine baka baka benimle alay etmiş, bana yalan söylemişti! Ben ona her şeyimi verip, dökerken o, hiçbir şey vermeden sadece yalanlarıyla bir şeyler yapmaya çalışmıştı!
İşte, istediği olmuştu. Ben artık yoktum, kendi dünyasında kendisiyle baş başaydı! Yere oturdum ve gözyaşlarımın çimenlere damlamasına izin verdim. Neyi bitirdiğinin farkında bile değildi belki de. Uçurtmanın ipini kendine çekmiş, koparmıştı ve ben ondan uzağa uçuyordum.
Yaşadığımız her şeyin yalan olmasını istemiyordum, söylediği her şeyin yalan olmasını istemiyordum... Bunun bir kâbus olmasını istiyordum. Yere oturup bağdaş kurdum ve kollarımı dizlerime dayadım. Kafamı kaldırıp bulutlarla kaplı gökyüzüne baktım. İçimdeki tarifsiz o duyguyla başa çıkamıyordum ve bunun nedenini bilmiyordum.
Vazgeçtiğim kişi Güneş'ti bunu biliyordum, farkındaydım ama küçük bir sorun vardı. Neden ondan vazgeçerken kendimden vazgeçiyormuş gibi hissediyordum? Neden onu hayatımdan çıkarırken, tüm benliğimi de hayatımdan çıkarıyor gibi hissediyordum?
Yeşil gözlerine tekrar bakmamak için yemin etmeye çalıştım fakat olmadı. Gizlice ailemin evine girdiğimiz akşam ikimizin de kalp atışı beynimdeki tek melodi olmuştu. Onunla geçirdiğim her andan öncesini sanki hatırlamıyordum. Ondan önce nasıl yaşadığımı bile bilmiyordum. Kokusu, durgunluğu ve saflığı olmadan nasıl yaşıyordum ki? Onun yanında durmayacaksam ben neden yaşıyordum ki? Hissettiğim her şey, yüzleşmem gereken her gerçeğin melodisi beynimde birleşti ve yeni bir melodi oluşturdular. Onları sırf birleşmesinler diye dağıtmaya çalışmıştım fakat işte ortadaydı. Bu yeni melodi tek bir şey söylüyordu.
O soğuk eller, yeşil gözler ve turuncu saçlar olmadan yaşayamayacağımı. Ona... Ona âşık olduğumu söylüyorlardı ve çok haklıydı. O melodi, beni her şeyden uzaklaştırıp beni dünyanın dışında götürüyorsa her şey kesinleşmişti. Belki kaderimiz belki de başka bir şey emin değildim fakat her neyse gerçekleşiyordu.
Fakat bir sorun vardı. Kar Tanesi ile konuştuğum her an ona ihanet ediyormuş gibi hissedişim aklıma geldikçe küfrettim. İşte sorun buydu. İkisi aynı kişiydi ve ben ikisine de kendimi açmıştım ve şimdi... Şimdi her şey yıkılmıştı. Güneş'in beni sevdiğine veya sevebileceğine o kadar inanmıştım ki, yalanlarını görememiştim. İnsan sevdiğine yalan söylemezdi ve gerçekler yüzüme vuruyordu.
Bunca gündür tek yaptığım onunla ilgili şeylerdi. Kendi hayatımı unutmuş onunla bir hayat kurmak için harekete geçmeye çalışmıştım fakat o yalandan bir dünya kurmuş ve beni içine çekmişti. Onu öylece affedemezdim, çünkü o yalan dünyası başımıza yıkılmıştı. Belki de mutluydu, kurtulduğu içim.
Gözyaşlarım tek tek akarlarken kendimi sorguladım. Ben nadir ağlardım, neden şimdi içimde bir ağlama isteği vardı ki? Bana pişmanlık dolu bakışı aklıma geldikçe gözyaşlarım daha çok aktı. Telefonum çalınca ekrana baktım. Kerem arıyordu, aramayı cevapladım ve telefonu önüme koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufuktan Doğan Güneş #WATTYS 2022 YARI FİNALİST
Ficção AdolescenteTHE WATTYS 2022 YARI FİNALİSTİ "Sana bir şey itiraf edeceğim," "Neymiş?" "Sanki doğduğumdan beri bir parçam hep bu anı bekledi. Seninle tanıştıktan sonra..." "Tamamlandım. Dünya dönmeye devam ederken bırakmıştım onunla dönmeyi. Gücüm yoktu daha...