3. Bölüm

4.5K 278 41
                                    

Medya: Çakır.

"Nereye gidiyoruz?" Diye sorduğum zaman dikiz aynasına baktı ve "Benim bir dağ evim var, şimdilik oraya sığınalım." Dedi.

Gaza hızla bastı ve arabayı yüksek bir kuvvetle anlık olarak durdurdu.

Ben öne doğru savrulurken, gözlerim ona ilişti. "Şu market yamalanmamışa benziyor." Dedi camdan dışarı bakarken.

Bende baktığı yöne döndüğüm zaman aynı şeyi gördüm. Market nerdeyse normal bir günden kalmaydı.

Hızlı bir şekilde oturduğum koltuğun önündeki çekmeceyi açıması ile geriye yaslandım.

İçinden çıkarttığı tabancayı elime tutuşturdu. Ben hem elime gelen ağırlıkla hem de korkuyla onun yüzüne baktım.

"Max ile burada kalıp beni bekliyorsun. Ben hızla bir şeyler alacağım." Demesiyle "Olmaz!" Dedim anında.

Tam inecekken gözleri bana döndü ve "Neden? Ne oldu?" Diye sordu zaman kaybetmek istemiyormuş gibi.

"Sen ne yapacaksın? Hadi içeride bir tuzak varsa." Dememle önüne döndü "Ben hallederim." Dedi.

"Yok öyle ben hallederim, beraber gidiyoruz. Köpek arabada kalsın." Dememle biraz düşündü.

"Tamam, ama yanımdan ayrılma, birde seni aramakla uğraşmayayım." Demesiyle kafa salladım.

Gerçekten de korkmuyordum, bu arabada tek kaldırdım. Ama onu silahsız bir şekilde hayatta göndermezdim.

Beraber arabadan indiğimizde hemen etrafında hızla bakındı.

Galiba anormal veya tehlike yaratacak bir şey arıyordu.

Ondan sonra "Hızlı." Deyip adımlarını hızlandırdı. Ben ise birden koşup marketin hemen önüne vardım.

Arkamda kalan adama döndüğüm zaman başını sabır dilenir gibi yana çevirdi.
"O kadar da hızlı demedik." Demesiyle omuz silktim.

Ben bir alış-veriş arabası alırken, o da aynısını yaptı.

Markete hızla girdiği zaman bende hemen peşinden gittim.

Bir elime arabayı ittirirken, diğer elimle tabancayı tutuyordum. Her hangi biri bile karşıma çıksa vurabilirdim.

O hemen bir rafa girince bu rafın yiyecek rafı olduğunu anladım. O hızla yiyecek olan ve eline gelen her şeyi arabaya atarken ben ise seçerek koyuyordum.

Ağırlıklı olarak konserve ürünler koyarken hemen ileride olan et tezgahına doğru sürüdüm arabayı.

Arkamdan gelen Çakır hemen tezgahın arkasına geçti ve bütün paketlenmiş kırmızı et ve tavukları arabaya doğru fırlatmaya başladı.

"Bu yaptığımıza hırsızlık denir." Deyip sırıtmamla o da sırıttı.

"O yüzden mi market tamamen bomboş." Demesiyle sesi markette yankılandı. Evet gerçekten yeni anlamıştım, koskocaman markette ikimizden başkası yoktu.

Normalde cıvıl cıvıl olacak olan bu yeri bu denli boş gördüğümü yeni anlayınca tüylerim diken diken oldu.

O tezgahtan çıkıp, arabayı sürerken "Korkma, sadece ilerle." Demesiyle kaşlarımı çattım.

"Korkmuyorum." Demesiyle hafif bir gülücük mırıldandı.

O köpek mamalarının olduğu yere gitti ve köpek maması almaya başladı. Bende hemen onun yanındaki kıyafet satılan yere gittim.

O hemen yanımda köpek maması alırken bende ona ve kendime olacağını düşündüğüm bütün erkek kıyafetlerini arabaya doldurdum.

Araba tamamen dolduğu zaman "Gidelim artık." Dedi. Bende kafa salladım.

İstilaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin