29. Bölüm

1.6K 130 12
                                    

Medya: Çakır.

Son kalan kıyafetini de küçük dolaba yerleştirdiğim zaman dudaklarımın kenarı istemizce kıvrıldı.

Bütün kıyafetleri askeri yeşil ve krem rengiydi neredeyse. Bu kıyafetlerin arasında da biraz siyah, desensiz kıyafetler vardı.

Ama yine de giydiği her şey ona yakışıyordu, tam o anda kapının açılmasıyla bakışlarım kapıya döndü.

Giren yabancı bedenle kaşlarım çatıldı ve arında "Kimsiniz?" Diye ekledim.

"Talas siz misiniz?" Diye sorduğu zaman karşımdaki adam kafamı ağır ağır salladım.

"Tanışmak için gelmiştim efendim, ben güvenli bölgenin başkanıyım." Dediği zaman kaşlarım istemizce havalandı.

"Hoşgeldiniz efendim, tanıştığıma memnun oldum." Dediğim zaman kafasını ağır ağır salladı.

"Çakır gerçekten çok yetenekli bir komutan, savunmada olan ordumuzu ilk defa bu kadar iyi görüyorum." Dediği zaman dudaklarımın kenarı istemizce kıvrıldı.

"Eğer isterseniz burada temelliyen kalabilirsiniz." Dediği zaman kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır, biz evimize gitmek istiyoruz. Burada geçici olmak düşüncemiz hâlâ devam ediyor." Dediğim zaman kafasını ağrı ağır salladı.

"Anladım, Çakır gibi bir komutanı tekrar bulmak zor olacak." Dediği zaman bakışları bana döndü.

Ben de kafamı olumlu anlamda salladım, elimden gelse burada beş dakika bile durmazdım.

"Her hangi bir yerden istediğiniz her şeyi alabilirsiniz, bütün güvenli bölge çalışanlarına talimat verdim." Dediği zaman mütevazi bir şekilde gülümsemeye çalıştım.

"İyi günler efendim." Diye ardına eklediği zaman "Size de efendim, size de." Dedim sadece.

Başkan odadan çıktığı zaman sıkıntı dolu bir nefes verdim.

Her önüne gelen bu şekilde odaya girecek miydi? İçeride üstümü değiştiriyor olabilirdim.

Kapıya gidip kilitledim, tam arkamı döndüğüm zaman kapı kilidinin açılma sesi kulağıma geldi.

Kaşlarım çatılırken, arkamı döndüm. Tam bu esnada kapıda beliren tanıdık bedeni görmemle yüzümde bir gülümseme oluştu.

O bu gülümsemeyi görünce dudaklarının kenarı yorgunca kıvrıldı ve içeri doğru adımladı.

Ben anında kapıyı kapatıp, onun askeri ceketini üzerinden alırken o boynunu çıtlattı ve masaya doğru ilerledi.

"Hoşgeldin." Dediğim zaman koltuğuna oturdu. "Kitle kapıyı ve gel." Dediği zaman istemsizce kalp atışlarım hızlandı.

Ben kapıyı kilitlerken, yanına doğru adımladım.

Şimdi Komutan benim gözlerimin içine bakıyor ve ona doğru gelmemi izliyordu.

Yanına geldiğim zaman döner sandalyeyi bana doğru döndürdü ve bacaklarını açtı.

Bir askeri desenli pantolonuna birde onun mavi gözlerine bakarken o da mavi gözleri ile gözlerime bakarken kucağını pat pataldı.

Ben yutkunup, ona itaat ettim. Kendimi kucağında bulduğum esnada dudaklarıma kapanması ile bir anlık kas katı kesildim.

Ardından kendimi hızla toplayıp, dudaklarımı ona bastırmamla bunu bekler gibi daha da sert kapandı bana.

Eli belime giderken yavaşça sevdi, diğer elini de yanağıma attı ve aynı işlemi uyguladı.

Dudaklarımızı nefes ayırmak için ayrıldığı zaman ben nefes nefese ona bakıyordum.

O fazla nefessiz kalmaktan etkilenmemiş bir şekilde "Çok özledim Talasım." Dedi sadece ve beni kendine sardı.

Hayır, o anlamda değil gerçekten özlemişti.

"Ne ara sana bu kadar bağlandım bilmiyorum ama bugün gün boyunca burnumda tüttün." Diye arında eklediği zaman bakışlarım ona döndü.

O mavi gözleri ile bana masum bir eda ile bakarken "Ne güzel evimizde hep yanımdaydın." Dediği zaman kafamı yavaşça salladım.

"İşimi çabucak bitirir bitirmez eve geri döneceğiz, merak etme." Dediği zaman arkasına doğru yaslandı.

Esmer boynu ortaya çıkarken, adem elması kasıldı. Ben alt dudağımı ısırırken, ellerimi üniformasının düğmelerine attım.

Onları açıp, boynunu daha da açtım zaman bakışlarım ona döndü.

Meraklı gözlerle bana bakarken bende şimdi izin isteyen bir şekilde baktığıma emindim.

Tam o anda kafama bir baskı uygulaması ile beni boynuna gömdü.

Dudaklarımın tenine değmesi ile zevkle kasıldı. Ellerim omuzlarına gidekren gözlerimi kapattım ve dudaklarımı daha da bastırdım.

Keyifle mırıldanması ile eli yine belimde bitti.

Ben onun boynunu istila etmeye çalışırken, o da keyifle buna izin veriyordu.

Saniyeler sonra kafamı kaldırıp mavi gözlerine baktım.

O benim bu görünüme karşın alt dudağımı ısırdı ve bana doğru yaklaşıp öptü.

Alt dudağımı ağzının içine aldı ve yavaşça emdi.

Ardından geriye çekildi ve yavaşça kalkmak için bir hamle yaptı.

Bende ona ayak uydururken, mayışmış bir şekilde ona bakıyordum.

O açtığım üniformasını daha fazla açarken çenemden tuttu ve boynunu öptüğüm için meydana gelen akan ağızımdan akan suyu içine çekti.

Ben deli gibi atan kalbimle ona bakarken, o yaptığı işten memnun olmuş bir şekilde geri çekildi ve tamamen kıyafetlerinden kurtuldu.

Pantolonu için de aynı işlemi yaparken sadece boxer ile kalmıştı.

Gözlerim yapılı vücudunda gezerken her zerresine dikkatlice bakıyordum.

Yanda duran komodine uzandığı zaman kasları da bu hareketle beraber gevşedi.

Ona o olduğu için aşık olsam da yapılı vücudu gerçekten çok güzeldi.

Genelde sosyal medya gibi uygulamalarda erkeklerin boy boy atmak isteyeceği türden bir bedeni vardı.

O komodinden pijama benzeri bir şeyler alırken "Çakır." Diye seslendim.

Bakışları bana dönerken "Hiç bedenini benden başka kimse gördü mü?" Diye sordum biraz çekinerek.

O bir kaç saniye yüzüme baktı ve arından dudaklarının kenarı yavaşça kıvrıldı.

"Evet." Dediği zaman kalp atışlarım hızlandı. "Annem ben bebekken banyo yaptırdığı zaman görmüştür." Diye arında keyifle eklediği zaman kaşlarım sinirle çatıldı.

Dalga geçerek söylediği şeye karşın bana doğru bir adım attı. "Beni senden başka kimse görmedi, bunları hep evde yaptım." Dediği zaman 'bunlardan.' kastının kasları olduğunu anlamıştım.

"Ya seni?" Diye çekinerek sorduğu şeye karşın kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Birbirimizin ilki ve sonu olmak ne kadar güzel bir duygu." Dediği zaman dudaklarıma bir öpücük kondurdu.

Ben gülümseyip ona bakarken o kıyafetlerini giymeye başladı.

"Hadi, yemeğe geçelim." Dediğim zaman hızla kafasını bana çevirdi.

"Çok özledim yemeklerini, kışlada hiç güzel yemek yapamıyorlar senin gibi." Dediği zaman gülümsememe engel olamadım.

"Hatta bundan sonra yemek yemeye buraya geleceğim." Dediğim zaman bakışlarım ondaydı.

"Yoksa aç kalırım." Diye arında eklediği zaman eşofmanını üzerine doğru çekti.

İstilaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin