Medya: Komutan Çakır ;).
Ben kanepenin üzerinde uzanırken az ilerideki kapı yavaşça aralandı. Bakışlarım içeri giren bedene dönerken onunda buz mavisi gözleri bana döndü.
Ardından yüzünde oluşan gülümseme ile yerimde yavaşça kalktım ki o da giydiği askeri üniformanın ceketini çıkarmaya başladı.
Ayağı kalkıp, onun yanına adımladım ve çıkardığı ceketini alıp, yandaki askılığa astım. Tam bu anda boynuma bir öpücük kondurması ile huylanıp, titredim.
Onun yüzünde bir gülümseme oluşurken elini belime attı ve beni kendine yaklaştırıp, boynuma bir öpücük daha kondurdu.
Ben kıkırdayıp, ondan kurtulmaya çalışırken onun elleri ise belimi sevmekle meşguldü.
Belime bir kuvvet uygulayıp, beni kendine çekmesi ile ayaklarım yerden kesildi.
O tıpkı bir kuşu kaldırmış gibi rahatça beni kaldırırken kucağına yerleştirdi. Benim ellerim onun yüzüne giderken onunda mavi gözleri benim gözlerimdeydi.
Elleri belimi sevmeye devam ederken fırsattan istifade bende yüzüne öpücükler kondurmaya başladım.
Küçük ve dar kanepeye gidip, sırt üstü uzandı beni de kendinden ayrılmadan. Şimdi tamamen onun üzerinde ve kolları arasında olmak huzurlu hissettiriyordu.
Bakışlarımın mavi gözlerine dönmesi ile "Çok özlüyorum seni.." Dedi kısık bir sesle.
"Ya ben?" Diye sormamla ona doğru yaklaşıp, burnuna küçük bir öpücük kondurdum.
"Burnumda tütüyorsun aşkım." Dememle birlikte yüzünde bir gülümseme oluştu. Elini yanağıma atıp, severken "Sen benim bu hayattaki tek yaşama sebebimsin." Dedi.
Diğer elini de belime atması ile yüzümü biraz yaklaştırıp, dudaklarımızı birbirine bastırdım.
O eli ile belimi okşarken, bende vücudumu ona doğru yaydım.
İri cüssesi üzerindeki askeri desenli kıyafetlere tenim sürttü. Ruhum çekilir gibi olurken dudaklarımızı ayırıp, ona baktım.
Onunda mavi gözleri bendeyken yutkundum. Hâlâ utanıyordum, tıpkı ilk günkü gibi.
O gözlerini yavaşça kaçırırken ben dudaklarımı birbirine bastırıp ellerimi yüzüne koydum.
Gözleri bana dönerken "Seni seviyorum.." dedim fısıldayarak.
Bir kaç saniye sonra parmaklarım giydiği gömleğin düğmelerinde bitti. Düğmelerle parmaklarımın ucu ile dokunurken bakışlarım tıpkı izin alır gibi ona döndü.
Bir kaç saniye sonra benden büyük eli küçük elimi kavradı ve yüzüne yaklaştırıp, öptü.
Ardından diğer eli ile de düğmelerini açmaya başladı. Benim vücudumu hemen bir heyecan kaplarken bacaklarım birbirine çarptı.
Düğmelerin hepsini açıp, gömlekten kurtulduğu zaman önümde giydiği siyah atlet ile duruyordu.
Yapılı göğüsü yavaşça inip, kalkarken gördüğüm görüntü ile huzur bulmak için en çok sevdiğim şeylerden biri yaptım ve onun üzerine yattım.
Saçları ellerimde biterken, kokusunu içime çektim. Sert ve erkeksi kokusunun altında masum ve temiz bir adam yatıyordu.
Gözlerimi kapatıp, kalp atışını dinlememle huzur buldum. Yüreğinin her bir hareketi ruhuma dokunarak ruhumda papatyalar açtırıyordu.
Ardından yavaşça doğrulup, ellerimi kol kaslarına attım. O keyifle benim yaptığım her hareketi izlerken yaklaşıp, dudaklarına dudaklarımı bastırdım.
Ardından kendimi biraz utançla sürtmemle dudaklarında bir gülümseme oluştu. Aslında çoğu kez birlikte olsakta yine de ondan utanıyordum.
Bir kaç saniye sonra dakikalardır belimde olan eli biraz daha aşağı, kalçalarıma doğru indi.
Benim kalp atışlarım hızlanırken, önümdeki adam beni kendine bastırdı.
İçime doğan hisle dudaklarına daha fazla kapandım ve kendimi hareket ettirmeye başladım.
Bedenim çıplak göğüsüne değip, kıvılcım yaratmak istercesine sürtünürken kalçalarım ise bacak arasına baskı yaparak sürünüyordu.
Göğüs kafesinin iniş ve kalkışı hızlanıp, kalçalarımdaki eli sıkılaştı. Ben bununla daha fazla etkilenirken resmen titredim.
Daha sonra bacak arasında bir kasılma hissetmemle dudaklarımızı ayırmam bir oldu. Tam bu anda da ağzından tiz ve boğuk bir inleme çıktı..
Sesi soğuk ve karanlık odada yankılanırken nefes nefese ay ışığının aydınlattığı suratına bakıyordum.
O ellerini hâlâ kalçamdan ayırmamış öyle dururken "Melek gibisin bebeğim." Dedi ve yaklaşıp, çeneme bir öpücük kondurdu.
"Ve şimdi bu meleğe sahip olmak istiyorum.."
Yerinden doğrulup, beni altına altı ve basıncını üzerimde hissettirdi.
Onu hem ruhen hemde bedenen özlemiştim.
O tam anlamıyla hayallerimin adamıydı. Onun gibisini ne görmüştüm ne de göreceğimi düşünüyordum.
Ve şimdi de resmen kocam olan bu adamla bulutların üzerine kadar çıkacak ve zevkin doruklarını yaşayacaktım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstila
RomanceÇakır, zamanında komutanlıktan tecil edilen bir adamdır. Talas ise zamanının neredeyse tamamını evinde geçiren biridir. Nereden ve nasıl geldiği belli olmayan bir zombi virüsü dünyayı ele geçirince bu iki adam yollarına beraber devam edeceklerdi. Tü...