40. Bölüm | Final

2.1K 133 55
                                    

Medya: Çakır.

Bu hayatta insanın sahip olabileceği en değerli şey aşkmış.

Aşka her zaman inanan bir insandım, bir gün bile olsa umudumu yitirmemiştim.

Bir erkeğe aşık olacağımı adım gibi biliyordum ama onun da beni sevip sevemeyeceği bir muammaydı benim için her zaman.

Ama artık bu muamma kesinlikle ortadan kalkmış ve yerini apaçık bir bilin

"Talas, bana şekeri uzatabilir misin?" Diye sormasıyla bakışlarım ona döndü.

Hemen yanımda duran şeker kapını alıp önüne yavaşça koymam ile hemen hızlı bir hamle yaptım ve yanağından bir makas aldım.

Hızla geriye doğru çekilirken dudaklarımın kıvrılmasına engel olamadım.

O küçük bir çocuk gibi şaşkın şaşkın yüzüme bakıyordu.

"Hadi, kat çayına canım." Dememle ellerimi kendi çay bardağımdaki kaşığa attım.

"Kanım kaynadı." Diye açıklama yapmamla mavi gözleri parladı.

Kahvaltısına utanç içinde geri dönerken kıkırdamama engel olamadım.

Önümdeki tabağı bitirmem ile derin bir nefes aldım. Yanda duran yarım çay bardağını da alıp kafaya dikmem ile aldığım derin nefesi geri verdim.

Önümdeki kahvaltı tabağını almam ile ayağı kalkmam bir oldu.

Mutfak tezgahına doğru giderken kalçamda hissettiğim tokat ile resmen mutfak tezgahına doğru savruldum.

Utançla önüme dönerken Çakır hızla tabağın geri döndü.

"Ne yapıyorsun!?" Diye sormamla "Kanım.. kaynadı." Dedi ağzındaki lokma ile nefes nefese gülmemeye çalışarak.

Bakışlarımın ona dönemesi ile benimle hiç ilgilenmiyormuş gibi önüne dönmüştü.

Arada bir göz ucu ile bakmaya çalışırken tekrar önüme döndüm.

Şimdi arkamı dönmem ile aynı şeyi yapacağını adım gibi biliyordum. Ona bir tuzak kuracaktım.

Derin bir nefes alırken tabağı tezgaha bırakmam ile hızla arkamı dönüp bana uzanan eli yakalamaya çalıştım.

Çakır hızla geriye çekilirken ben hızımı kontrol edemeden onun üzerine doğru düştüm.

O hızla kollarını açıp beni kucağına alırken sımsıkı sarıldı.

Kollarını sıkılaştırması ile sıcak nefesi yüzüme vurdu.

Ben kurtulmaya çalışırken o bunu engelledi ve beni kendine daha fazla bastırdı.

Ardından burnuma küçük bir öpücük kondururken ağızdaki lokmayı yuttu ve gülümsedi.

"Sen asker oldun da plan yapıp, atak mı yapıyorsun?" Dedi küçük bir bebeği sever tonda.

Kaslarının çatılması ile kurtulmaya çalıştım. O bu sefer bunu dudaklarıma sımsıkı kapanarak durdurdu.

Anlık olarak durmam ile keyifli bir mırıltı duydum. Dudaklarını daha fazla bastırırken heyecan ve sıcak nefesi tekrar yüzüme vurdu.

Dudaklarımızı ayrılması ile gözleri gözlerimdeydi.

"Ama ben senin gibi çok asker gördüm. Hepsinin hakkından geldim." Diye neşeyle konuşması ile kulağında doğruldum.

"Benim üstümden gelemezsiniz komutanım." Dememle sarı kaşlarından biri kalktı.

Yüzü alaylı bir ifade alırken biraz yaklaştım ve dudaklarına bir öpücük kondurdum.

İstilaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin