Medya: Çakır.
Şulenin yük arabası içinde bir sağ bir sola savruluyordum.
Ama yine de dengemi sağlayabiliyor olmam büyük bir başarıydı.
Saniyeler sonra aracın durması ile duruşumu dikleştirdim ve derin bir nefes aldım.
"Çakır?"
Patronun sesini duymamla kaşlarım çatıldı. Nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyordu?
"Nerelerdeydin? Her yerde seni aradık? Hem bu kız kim?" Diye sorduğu zaman Şuleyi kast ettiğini anlamıştım.
Çakır'ı azıcık tanıyorsam şuan ona dalmamak için kendini zor tutuyordu.
Ama şuan sırası değildi, sabredebileceğini biliyordum.
"Bu kız güvenli bölge için birkaç saman bağışı yapmak istedi. Karşılığında ise erzak istiyor." Dediği zaman sesini normale indirgemeye çalışmıştı.
Ancak sesindeki o yalanı sadece ben anlamış gibiydim, onu en iyi ben tanıyordum.
"Pek iyi olur, saman depoları da azalmıştı." Diye eklediği zaman bir adım sesi duydum.
"Talasın etkisinden kurtulmuş gibisin?" Diye sorduğu zaman derin bir nefes aldım.
Büyük ihtimalle yük bagajının içini açacaktı, bir şeyler düşünmek zorundaydım.
Bakışlarım az ileride bulunan neredeyse boyum büyüklüğündeki saman küpüne döndü.
Hızla onu tutmam ile önüme siper aldım ve saklandım. Tam bu anda bagajın kapısının açılması bir oldu.
"Samanlarda taze duruyor." Dediği zaman sesinindeki kalite farkını idrak ettim. Sanırım az önce sesi bagajın içine yankı yapıyordu.
Kapının geri kapanması ile derin nefes verdim. Tam bu esnada arabanın hareket etmesi bir oldu.
Bir kaç dakika sonra arabanın açılmasıyla "Talas?" Sesini duydum.
Çakır'ın sesi.. heyecanlıydı...
Samanın arkasından çıkmam ile bana doğru bakan bir çift mavi göz gördüm.
Dudaklarının kenarı kıvrılırken bagajın içine uzandı ve beni bileğimden kavradı.
Ben yaptığı anı hareket ile irkilirken beni kendine doğru çekti ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu.
"Yavru kedi gibisin." Diye arından eklediği zaman yavaşça belimi sevdi.
"Çıkayım mı?" Diye mayışmış bir tonda konuşmam ile uzandı ve alt dudağımı yavaşça ısırıp, emdi.
Ardından belimdeki elinin sıkılaşması ile beni kucağına alıp bagajdan indirdi.
Yavaşça yere bırakırken, elleri omzumda bitti.
Kafamı kaldırıp, yüzüne bakmam ile gözlerindeki ışık ile derin derin baktı.
Saniyeler sonra bir boğaz temizleme sesi duymamla bu sesin Şuleye ait olduğunu anladım.
Şule ikimize gülümserken bakarken "Önce işimizi mi halletsek? Sonra zaten uzun uzun vakit geçirirsiniz." Dedi.
Çakır utanmış bir şekilde kafa sallarkenz bende elimi enseme attım ve kaşıdım.
Bakışlarım yan profilden utanmış Çakır'a dönerken ona gülümseyerek baktım.
Daha sonra Çakır kendini hızla topladı ve "Tamam, siz eve geçin gizlice. Ben halledeceğim." Dediği zaman hızla kafamı olumsuz anlamda salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstila
RomanceÇakır, zamanında komutanlıktan tecil edilen bir adamdır. Talas ise zamanının neredeyse tamamını evinde geçiren biridir. Nereden ve nasıl geldiği belli olmayan bir zombi virüsü dünyayı ele geçirince bu iki adam yollarına beraber devam edeceklerdi. Tü...