Kesilen Sahneler - 3

520 51 52
                                    

"Sana geldim. Gelmeyecektim. Yolda gelmemem için elli tane sebep saydım ama sebepleri saydıkça fark ettim ne kadar çok gelmek istediğimi." 

Öhöm, evet gelişimin özeti yukarıdadır kfjdk. İnşallah hoş geldik, hadi buyurun. Kalkan ailesinde senelerden mutluluk, günlerden neşe, arifeden bayram.

*

"Ayde mori kız Gülce, Yusuf!  Haydi, sofra hazır salın hayvanları rahat te gelin! Okunacik şimdi!"

Anneannemin sesini duyunca yavrumu göğsüme saklayıp abime dönüyorum. O bana yardım eder şimdi. Abi sonuçta.

"Abi, Fıstık da bizimle gelsin n'olur? Hava karardı, burada üşür korkar şimdi bensiz."

Bana ve avucumdaki küçük civcivimize bakıyor abim. Konuşmadan önce babam gibi elini ensesine atıyor, etrafa bakıyor. Yanaklarımı şişirip gülmemi zor engelliyorum. Daha babamın boyuna gelmesine, ohoo çok var.

"Olmaz kızım, anneannem tefe koyar bizi. Bırak hadi Fıstık'ı, hem annesi kardeşleri burada. Sabah olunca gelir bakarız yine."

Göğsümden kaldırıp başına bir öpücük bırakıyorum, bal kızım. "Onun annesi benim."

"Salak salak konuşma da yürü Gülce, insanlar civciv annesi olamaz."

Beni ve Fıstık'ı bırakıp kulübeden çıkıyor abim, dolan gözlerimle iyice sarılıyorum Fıstık'a. Arkasından sinirle bağırıyorum,

"Hiçte bile! Fıstık'ın annesi benim! Bırakmam yavrumu."

Ellerini havaya kaldırıp bana doğru dönüyor. Göz göze gelince hemen burnumu çekip kolumla yüzümü siliyorum ama yine de yakalanıyorum.

"Hemen ağlıyorsun kız gibi ya!"

Asıl salak bu ya. "Kızım ben zaten!"

Ben konuşunca susup duruyor, ben de duruyorum. Kavga edemeyiz şimdi. Hemen koşup iyice yaklaşıyorum abime. Yanına gidince pişman olup göz yaşlarımı siliyor, yanaklarımı sıkıp güldürmeye çalışıyor beni.

"Nur tanem, bir tanem, gül tanem. Olmaz." 

Gülmeden duruyorum yine, annelik ne zormuş. Öf.

"Lütfen, lütfen bu gece bizim odada yatsın. Söz, yarın sabah annemler görmeden geri getireceğim buraya."

Beni bırakıp yine babam gibi yapıyor. Sonra annem gibi tek parmağını gözüme gözüme sallıyor, "Söz ver!"

Yaşasın be! Hemen anneannemin yaptığı gibi söz veriyorum ben de. "Yemin ederim. Ekmek Kur'an çarpsın."

Başını sallayıp kolunu omzuma atıyor.

"Yürü bakalım, eve yaklaşınca bana ver Fıstık'ı. Tişörtümün içine sokup tuvalete diye koşar bizim odaya bırakırım, gerisi sende."

Hemen yanağına bir öpücük bırakıyorum, "Güzel abim benim. Gülce'sinin abisiii! Anneannesinin koçisiii!"

Ters ters bakıp yanağını siliyor, pis değilim ki ben. Omuz silkip bırakıyorum abimi. Oley be, bu gece çocuğumla uyuyacağım!

Ufak at, ufak at da civcivler yesin

Ne kadar, ne kadar da havalı şeysin

Yalan aşklardan yorulup dersini alsın

Dilerim ki o taş kalbin kapıma dayansın, of

Gül İmparatorluğu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin