Merhabalar,
Beğenirseniz yıldız çakmayı unutmayın olur mu? Yorumlarınızı da beklerim.
Sevgiler, saygılar, öpücükler :*
'Baba..Ihhh...Baba...'
'Gülcee! Gülce... Uyan hadi loçkasi, ateşini ölçelim?' Hayır.
'Iıııı-ıh. Çekme n'olur?' Of.
'Olmaz, olmaz n'olursun kalk?' Ayyy buz gibi iki el.
'Seda! Çok soğuk!'
'Biliyorum biliyorum. Hayır Gülce elleme dereceyi!' Tamam be, tamam ne yaparsan yap.
'39! Gülce kalk duşa, doğru duşa.' diyerek çekiştiriyor bedenimi.
'Hayır ya, bırak geçer birazdan.' Örtümü verin!
'Geçmez! O dilli düdük de yok bu gece, zorluk çıkarma bana.' Ayy ay ay! Tişörtüm sen kalsaydın bari?
'Seda, çok soğuk!'
'Biliyorum canım, biliyorum kuşum. Duş iyi gelecek, hadi.' Seda'nın yardımıyla banyoyu zor seçiyorum. Çok ışık!
'Allaaah! Seda çok soğuk!'
'Ilık o aslında, sana soğuk geliyor loçkasi. Az kaldı.' Merhametsiz kadın, vicdan yoksunu.
Kaç dakika, kaç saat bilmiyorum. Sonunda titremelerim azalıyor. Bana uzatılan havluyu daha net görebiliyorum. Seda'nın yardımıyla üstümü değiştirip, yatağıma dönüyorum. Seda ikna olana kadar yatağın içinde oturup, ateşimi ölçerek bekliyoruz. En nihayetinde bizim kızı ölmeyeceğime ikna ediyorum.
Bana uzatılan hapı içip, tekrar uykuya teslim olmadan Seda'ya sesleniyorum, 'Teşekkür ederim.'
'Uyu hadi sivri kafa.' diyerek yorganım yerine ince bir örtüyü üstüme bırakıyor Seda. Eh, buna şükür.
*
Kolumu kaldıramıyorum eyalet sakinleri. İki gün önce çatır çatır kalkıyordu bu kol oysa. Öhö öhö öhö! Sabaha karşı pijamalarla yediğim nanelerin sonucudur bunlar hep. Allah reva görmedi.
'Tak tak tak!' Seda, yordun beni gönülçelen. Getirdiklerini yemezsem burnumu tıkayıp can havliyle ağzımı açtırdığını, sonra da gönlü ne çekerse tıkaladığını söylemiş miydim? Haksız mıyım Teoman?
'Gel canımın içiii, gel ciğerimin köşesi (!)' Buram buram ima koktu buralar, hepsi kendi imalatımız.
'Hiç söylenme sümüklü, mis gibi ıhlamur kaynattım ikimize. Üstelik seninki ballı, pek seversin (!).' Herkes mecaz anlamın köpeği olmuş canına yandığımın dünyasında, herkes şovcu.
'Aman be kızım be. Öhö öhö!' İmayla kaşlarını çatıyor Seda, elime tutuşturuyor bardağı. O son öksürüğü yapmasaydım bir ihtimal, şimdi çaresi yok içeceğiz. Bir yudum alıyorum, hiç tat alamasam da emeğe hakkını veriyorum. 'Eline sağlık.'
'Şifa olsun.' diyor Seda da yatağın ucuna kurulurken. 'Nasıl hissediyorsun? İnat ettin doktora da gitmiyorsun ki.'
'Daha iyiyim gerçekten, ateşim de düştü hem.' derken ikna etmek adına kaslarımı zorlayıp dikleşiyorum. Eh olduğu kadar artık.
'Öyle olsun bakalım.' diyor memnuniyetsiz sesiyle Seda ama nefret ettiğimi bildiğinden üstelemiyor. Haftaya yetiştirmemiz gereken yeni bir proje peydah olmuş yokluğumda onun muştulu haberini veriyor, bir süre plan için kafa patlatıyoruz. Sonra benim umutsuz vaka olduğumu fark eden Seda, konuyu değiştiriyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül İmparatorluğu (Tamamlandı)
Romance"Doğum günün kutlu olsun, gül güzeli." Gördü mü? Panikle arkamı dönüyorum, uzaklaşan sırtını buluyorum. Gördü mü yoksa tamamen tesadüf mü, bilemiyorum. Sormak istiyorum, soramıyorum. Öyle, beni bilir gibi seslenme diyemiyorum. En azından kuru bir te...