31. Bölüm

43 5 2
                                    

31. bölüm

MONA ROZA
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller

Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek...

Zeytin ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi
Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgâr
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ellerin ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmakların

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat on ikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Akşamları gelir incir kuşları
Konar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları

Ki ben Mona Roza bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar su kenarında
Ki ben Mona Roza bulurum seni

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım sığmaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı

Yağmurlardan sonra büyürmüş basak
Meyveler sabırla olgunlaşırmış
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yasarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Altın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki kapalı gece güne
Altın bilezikler o kokulu ten

Mona Roza siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kirik kus merhamet ister
Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza siyah güller, ak güller.
                                                                                              Sezai KARAKOÇ

🍷🍷🍷

Sezai Karakoç ve Muazzez Akkaya aşkına ilişkin birçok hikâye bulunmaktadır. Hikayelerden biri ise şöyle: Sezai Karakoç, üniversite yıllarında bir okul arkadaşına sevdalanır. Bu kişi Muazzez Akkaya'dır. Şair bir gün aşkını Muazzez Akkaya'ya iletir ancak olumsuz cevap alır. Okulların tatil olmasıyla birlikte Muazzez Hanım Geyve'de yazlıkta kalmaya başlar. Sezai Karakoç ise tam karşısındaki yazlıkta bahçıvan olarak çalışmaya başlar. Her gün karşılıksız sevdiği kadını seyreden Karakoç, ona şiirler yazar. Muazzez Akkaya'nın isminin baş harfleriyle yazılmış olan yani akrostiş şiir "Mona Roza" şiiri ortaya çıkar. Okul bittiğinde mezuniyet töreni gerçekleştirilir. Şair, mezuniyet töreninde Muazzez Akkaya'nın karşısında Mona Roza şiirini okur. Şiir bittikten sonra bir alkış tufanı kopar ve herkes şiirin bir kez daha okunmasını ister. Sezai Karakoç üç kez şiiri art arda okur. Sahneden ineceği sırada Muazzez Hanım koşarak gelir ve teklifinin hala geçerli olup olmadığını sorar. Ancak şair "Senin Aşkın artık benimkine yetişemez" diyerek hayır cevabını verir. Muazzez Hanım orada bayılır. Sezai Karakoç ise hala evlenmemiştir.
Sezai Karakoç'un en sevilen şiirlerinden biri olan Mona Roza, 'Gül Hanım' anlamına gelmektedir.

İNTİHAR.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin