Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bang Chan
• Onunla nadiren tartışacağınızı düşünüyorum, ancak ilişkinizde ne sizin ne de onun tutamayacağınız zamanlar vardır.
• İkinizin de ilk büyük tartışması onun eve geç gelmesiyle ilgiliydi.
• Tabii ki, sadece endişelendin ve dinlenmesini istedin..kendini fazla çalıştırmamak için
• Ama Chan sana çok kızacak. Neden böyle bir şey söyledin? İş onun için önemli, müzik onun için önemli ve çalışma süresi o kadar da kötü değil.
• Sana sesini yükseltti, asla yapmadığı bir şeydi ve bu seni üzecek ve kızdıracaktı. Sonunda onun için en iyisini istedin, o zaman neden sana bağırsın?
• Chan seni bırakır ve tekrar stüdyoya gitmeye karar verir. orada sakinleşti ve bir şeyler yazmaya ve bazı parçalar üretmeye çalıştı.
• Ama işe yaramadı, ona odaklanamadı...
• Sakinleştikten sonra söylediklerinden ve yaptıklarından anında pişman olacaktı. Sesini yükseltmeyi hiç düşünmemişti.
• Ayrıca tekrar eve gelir ve seninle bunun hakkında konuşurdu. Size usulca yaklaşır, isterseniz size yer açar. Onun bir pislik olduğunu biliyordu.
• Ona gerçeği söylediğin için sana kızgın olduğunu fark etti. Çok çalıştığı ve ara vermesi gerektiği gerçeği.
• Seninle yatakta otururken senden özür diledi ve seninle bunun hakkında konuştu. Ne sıklıkta özür dilediğini bile hatırlamıyorsun. Ama aynı zamanda böyle bir şeyin bir daha böyle tırmanmasına izin vermeyeceğine de söz verdi.
• Onu affettiğinizde mutlu ve rahatlamış, bundan sonra da sizi kucaklayacaktır.
• Ve sonra çalışma programını değiştirip ciddi bir şekilde çalışmayacak.
• "Hayır, y/n'yi anlamayan sensin!" Sesi her kelimeyle daha da yükseliyordu ve seni hafifçe irkiltiyordu. Bu onun tarafından fark edilmedi, ama ondan sonra hiçbir şey söylemedin, sadece sözlerine başını salladın. "Neden şimdi bir şey söylemiyorsun ha? Haklı olduğumu biliyorsun?" Arkasını dönmesini izlemeden önce, yine sadece sorusuna başını salladın. "Ben gidiyorum, beni bekleme." (Bu arada bu konuşmalar kavga ettikleri sırada konuştukları.)
Minho
• Ne zaman güzel bir insanla konuşsa kendini güvensiz hissettin, kendini sorgulamana neden oldu.
• Ve bu sefer kıskandın ve bu Minho'yu kızdırdı.
• "Saçma."
• O gün güvensizliklerinizin geçerli olmadığını hissettirdi ve bunu asla yapmadı.
• Seni onun önünde ağlattı ve hıçkıra hıçkıra ağlattı.
• O gözyaşlarını görür görmez bir suçluluk dalgası sarar onu.
• O kadar kaba görünmek istemedi, sadece bıktı çünkü onun için ne kadar özel olduğunuzu fark etmiyorsunuz.
• Her zaman onun için yeterli olmadığınızı düşünüyorsunuz.
• "Yeterince güzel miyim? Şişman mıyım? Onun için iyi miyim?"
• Sana sarılır ve yaptığına bir özürün yetmeyeceğini söylese bile üzgün olduğunu söylerdi.
• Ayrıca yırtılır
• Özrünü hemen değil kabul ettin ama yaptın
• Ve ondan sonra seni sonsuz kucaklar ve sana çiçekler hediye ederdi.
• Ayrıca ne kadar güzel olduğunuzu daha sık söyler.
• "Bu çok saçma y/n. Hiç mantıklı değil, ehy sırf onlarla konuştum diye böyle mi hissedeceksin?" Minho gözlerini sıkıntıyla devirerek söyledi. Aniden daha önce hiç görmediği bir manzarayla karşılaşıyor, gözyaşlarına boğulmaya başladın. "W..neden böyle bir şey söyledin..tam olarak nasıl hissettiğimi biliyorsun!" Hıçkırarak ağladın ve arkanı döndün, Minho'yu suçlu hissettirdin. Gözleri titreyen vücudunuza sabitlendi ve bir süre sonra yavaşça elini omzunuza koymaya çalıştı. Ama sen omuz silktin. "Bence yeterince yaptın."
Changbin
• Bazı arkadaşlarınızla dışarı çıktınız, planladığınızdan biraz daha geç oldu ve telefonunuzda birkaç cevapsız arama ve mesaj görene kadar her şey eğlenceliydi.
• Geri aradığınızda, nerede olduğunuzu soran kızgın bir Changbin ile karşılaştınız.
• Hiçbirine sahip değildin ve konuşmasının tam ortasında telefonu kapattın.
• Ona bazı arkadaşlarınla dışarı çıkacağını söyledin, o zaman neden böyle olsun ki? o senin ailen mi? Hayır.
• O gece eve döndüğünüzde daha da sinirli bir Changbin ile karşılaştınız.
• Ve daha önce düşündüğün yemeği bulanıklaştırdığın sarhoş.
• "Sana dışarı çıkacağımı söylemiştim! Geç saatlere kadar dışarıda kalacak kadar büyüğüm, 12 yaşında değilim! Sen kimsin benim babam mı? Çünkü o da senin gibi yapardı ve bu sinir bozucu."
• Sözler onu çok kötü etkiledi ve hatasını anlayarak sana kocaman gözlerle baktı.
• İnkar bile etmedi ve hemen özür diledi. Sadece endişeliydi ama bu sana bebek gibi davranması için bir sebep değildi.
• Ertesi sabah yatakta kahvaltı etmeye ve onun tarafından özür dileyen bir bakış atmaya hazır olun.
• "Babammışsın ve ben bir gencim gibi davranmayı keser misin? Ben tam anlamıyla bir yetişkin Changbin'im." İstediğinden daha yüksek sesle bağırdın. Karşılık olarak erkek arkadaşın sana kocaman gözlerle baktı, ama daha sözler ağzından çıkmadan devam ettin. "Neden bana arada bir dışarı çıkamayacakmışım gibi davranıyorsun? O kadar olgunlaşmamış mıyım?" Hızla başını sallıyor. "H..hayır değilsin." "O zaman neden benim gibi davranıyorsun?" Yavaşça, kendi davranışından utanarak aşağı baktı. "Bende böyle düşünmüştüm." Ağır nefesin altında mırıldandın.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
702 Kelime... Umarım beğenirsiniz <3 Maknae Line gelsin mi??
