[9:15]
Hyunjin hayal kırıklığı içinde oyun konsolunu yana fırlattı, zarif ellerini ipeksi siyah kilitlerinin arasından geçirdi. Sana bakarken dolgun dudaklarını somurttu, oyunu kazanmaya devam ederken sırıtan suratını aldı, yine Hyunjin'i o gece sıfır galibiyetle bıraktı.
"Hile mi yapıyorsun?" Kaşlarını kaldırarak soruyor. Kıkırdarsın, onu kaburgalara sokarsın.
"Hayır. Ben sadece bu konuda harikayım." Konsolunu onunkinin yanına koyarak cevap veriyorsun. Yerde bacaklarının arasına oturmuş, sıcak vücuduna yaslanmış diğer çocukların marketten dönmesini bekliyorsunuz.
Hyunjin aniden öne atıldı ve sizi gıdıkladı, bu da arkanızda yuvarlanmanıza ve durdurması için ona yalvarırken gülmenize neden oldu. Sana sırıtıyor, eller karnının üzerinde geziniyor ve seni daha çok gıdıklıyor ve sen de onu geri gıdıklamaya çalışarak kendi ellerini savuruyorsun.
Sonunda durur, ağır bir şekilde üzerinize çöker ve siz itiraz edercesine inlersiniz ama yanaklarınızı karnınıza bastırarak kollarını belinize yerleştirirken pes edersiniz. Elini saçına koyarsın, telleri parmaklarının etrafında döndürürsün.
"Ben şimdi yorgunum." Bir koala gibi sana sokularak esniyor. "Bırak uyuyayım, seni affedeceğim."
Gülüyorsun, sırtını okşuyor. "Nasıl istersen. Sadece beni geçen seferki gibi ezmediğine emin ol."