profiterol

15. Bölüm

Okumalar gittikçe azalıyor (5'ten 2'ye düştü ĞQMFŞQMDŞQMDQL) help atın o 2 kişi

Dersten çıkmış yurda yürürken Açelya aramıştı ve yarım saattir falan dün olanları dinliyordum.

"Off, ata bindik sonra. Arkama oturdu. Kokusunu hissetmek o kadar güzeldi ki!"dedi resmen çığlık ata ata.

"Yurda geldiğimde anlatsan olmaz mıydı?"

"Ya bir sus! Sonra ben bunu öptüm tamam mı?"Birden yürümeyi kestim. Ağzım açılmıştı.

"Ne?"diye bağırdığımda birkaç kişi dönüp bana baksa da sallamadım.

"Baya baya öptüm. Karşılık vermedi ama ayrılmadı da. Sonra sarılmak için atın üstünde debelenirken at bizi yere fırlattı!"dedi ve gülmeye başladı. Ben de aynı zamanda yürümeye başladım.

"Ee?"

"Sonra işte gülüştük falan ben içeri girdim. Saçlarımla oynadı, anlatmamı istedi."derken tekrar çığlık atmaya başlamıştı.

"Açelya, kulağımı siktin."derken gülümsüyordum. Allah'ım çok şükür yarabbim.

"Ay pardon."derken gülüyordu.

"Sonra anlattım, onu özlediğimi söyledim. Başta öpücektim ama vazgeçtim. SONRA O BENİ ÖPTÜ!" Gözlerim kocaman açılırken yurdun önüne gelmiştim.

"Merhaba Mina kızım."diyen güvenlik elime bir kutu uzattı.

"Şu her zamanki genç çocuk."dedi gülümseyerek. Beni hala müdüreye şikayet etmediği için şanslıydım.

"Sağ ol Erkan abi."

"Ya kızım dinlesene!"diye cırladı Açelya.

"Dinliyorum."dedim binaya girip merdivenlerden çıkarken.

"Sonra işte sarılarak duruyorduk koltukta. Ben uyuyakalmışım. Sabah yatak odasındaydık, çok keyifliydi." Yurt odasını açıp telefonu kapadım.

"İyi olmuş."dediğimde bir çığlık attı.

"İnsanı korkutuyorsun." Öpücük attım. Hemen kutuyu açmak istiyordum. Her zamankinden daha ağırdı.

Yatağıma yayılarak poşeti elime aldım.

"Profiterol mü yine?"dedi bıkkınca.

"Bilmiyorum."dediğimde o da meraklanmıştı. Poşetin içindeki 3 kutuyu çıkardım. Biri profiteroldü, direkt mini buzdolabına kaldırdım. Diğerlerinden küçük olanı açtığımda zarif bir kolye vardı içinde. Açelya bir çığlık daha attığında ağzına vurmak geçti içimden. Ama kolyeden ayıramıyordum bakışlarımı.

Büyük kutuya geçtiğimde ise bir elbise vardı.

"Ananın amı!"diye bağırdı Açelya. Tam o sırada çalan telefonumla kutuları bir kenara bıraktım. Poyraz arıyordu.

"Alo?"dedi keyifli bir sesle.

"Poyraz-"

"Kutuları almış olmalısın. Kuzenimin düğünü var ve eşlik edersin diye düşündüm. Açelya'nın kutusunu da aldınız mı?" Açelya bunu duyduğu an gözleri kocaman açıldı ve koşarak odadan çıktı.

"Şimdi almaya gitti ama..." Cümlemi tamamlamadan kutulara tekrar bir göz attım.

"Ne oldu? Beğenmedin mi yoksa?"derken keyifli sesi yok olmuştu.

"Hayır çok beğendim. Gerek yoktu sadece." Gülüşü duyuldu.

"Olsun. Eminim çok yakışır. Hemen giyinip hazırlanın. Bu akşam 7'de." Onaylayan mırıltılar çıkardım. Saat daha 3'e yeni geliyordu.