buraya duygusal bi final yazisi yazmak isterdim ve yazicam da
nasil oldu bilmiyorum ama karakterlere cidden baglandim. Poyraz'a sinirlenmelerim, bazi karakterlere asik olusum, bazi sahnelerde resmen aglicak gibi olusum, kaos bulma cabalarim, bolumleri uzatma cabalarim, asla ciddi yazamayisim ajdnandnand
ve bir de hepuyicam adli sahis var😭💗
neredeyse her bolumde bana yardimci olan bebisim. gerek karakterlerde, gerek olaylarda bana cok yardimci oldu. onun destegi olmasa zaten kitabi iki bolumde birakirdim. cok tesekkur ederim.ikinci kitaba baslicam hemenn. derin'in agzindan olan bi kitap.
daha fazla uzatmadan bolume geciyorum, iyi okumalar.
********
"Anneciğim, gel kolluklarını takalım."diyerek Miray'ın peşinden koşturuyordum. Hep beraber tatile gelme kararı almıştık ve cidden çok eğlenceliydi.
"İstemiyoyum!"diye bağırarak denize babasına koşturmaya başlayan kızımla cinnet geçirecek gibi olmuştum. Halası kılıklı, hep inat.
"Endişelenme sen hayatım, ben kucağımda yüzdürürüm onu."diyerek beni sakinleştirmek için dudağımın kenarını öptü Poyraz ve Miray'ı kucakladı.
"Bana bak cimcime, bu tatilde anneyi sinirlendirmek yok." Neredeyse 5 yaşına girecek olan bu cadı beni sinir krizlerine sokuyordu. Erkek çocukları zor oluyor diyorlardı bir de... Yağız'ım uslu uslu kumdan kale yapıyord-
"Anne! Yağız beni bırakmıyor!"diye bağıran Aslı'yla derin bir nefes aldım. Çocuğuma da nazar değdi.
"Kızım, ebelemece oynamayı bırakın da yüzelim hadi."diyerek Aslı'yı susturdu Ahu. Derin, Mine ve Eren'in kolluklarını taktıktan sonra herkes denize girmişken biz Açelya'yla şezlonglarda kalmıştık.
"30 yaşına geldik be! Yaşlanıyoruz."diyerek birasından içti Açelya. Sırıttım.
"Ne yaşlısı kızım, çıtırız çıtır." dedim ben de biramı alırken. Bunun üstüne bir kahkaha attı.
"Anne! Sen de gel!"diye bağıran Yağız'la gülümseyerek şezlongdan kalktım.
"Benim yavrum ister de gelmez miyim?" Yağız havalı bir yürüyüşle kıyıya geldi ve ellerimden tuttu. Su baya soğuktu.
"Çok soğuk lan."diye bir tepki verdiğimde Yağız kıkırdadı.
"Girince alışıyorsun kankaaa."dedi Yağız gülmeye devam ederken. Buna ben de gülmüştüm.
"Şuna bak şuna, annesine kanka diyor utanmaz."diye dalga geçerek Yağız'ı koltuk altlarından tutup kucağıma aldım. Çığlık atarak boynuma sarıldı. Aynı zamanda da saçlarımla oynuyordu.
Su göğsüme doğru geldiğinde alışmaya başlamıştım. Poyrazların yanına da varmıştık zaten.
"Miray, sen de gel annemin kucağına."dedi Yağız gülümseyerek. Miray dudak büktü.
"Bapamda kalacağıym." Bunun üstüne zaten sığ olduğu için Poyraz Miray'ı suya fırlatıp çıkardı.
"Git kız annene, kızdırma beni." Miray sudan çıkmış balık gibi kucağıma geldiğinde hemen boynuma sarıldı.
"Anne!"diye bağırdı uzata uzata.
"Öyle bağırırsın işte anne diye."diye lafı koyan Yağız'la gülmemek için dudaklarımı ısırdım.
"Deme öyle oğlum, sen biraz inip yüz de ben de Miray'ı yüzdüreyim." Fakat Poyraz başını iki yana salladı.
"Miray'ın kolluklarını takalım da o da rahat rahat yüzsün. Gel Miray, takalım kolluklarını."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
profiterol
ЧиклитBir kutuya bir çocuğa aşk dolu bakışlar atarken çocuk fileye doğru ilerledi. "Böyle kaçak şeylere bir daha bulaşmam haberin olsun. Afiyet olsun bu arada."dedi ve filenin o yırtık kısmından fırt diye dışarı fırladı.